Dr. Cem KeçePsikolojik DanışmanAile Danışmanı
http://www.dr.com.tr/Product.aspx?pid=*** *** ** Merhabalar; Yukarıdaki linkten "en iyi terapistim ben" adlı kitabımı alıp okumanızda fayda var. Buradaki önerileri uygulayarak sıkıntılarınızdan kurtulabilirsiniz. Hz. Ali'nin şu sözlerini hatırlamanızda fayda var: “Senin ilacın sende olduğu halde bilmiyorsun. İlletin de gene sende olduğu halde görmüyorsun. Sen kendini küçük bir cisim sanırsın. Halbuki büyük alem sende saklıdır, bilmiyorsun. Sen öyle apaçık bir kitapsın ki, gizli olan şeyler o kitabın harfleri ile meydana çıkar okunur. Sen vücutsun, senin harice ihtiyacın yok. Sende mevcut olan şeyler, kitaba gelmez. Kainat kitabında yazılı olan şeylerin hepsi senden çıkmıştır.” Her şey önce düşünceyle başlar, düşüncede var olduktan sonra gerçekte de var olmaya başlar. Yaşam çok basittir, kişi ne ekerse onu biçer. Kişi ruhundaki ve bedenindeki hastalıkları bilinçli veya bilinçdışı otomatik olarak kendisi oluşturur. Hayatta her şeyin olduğu gibi ruh ve beden de, içsel düşünce ve inanışların bir aynasıdır. Eğer kişi dinlemesini bilirse bedeni daima onunla konuşur. Bedenin her hücresi, kişinin düşündüğü herşeye, söylediği her söze karşılık verir. Yani ruh ve bedendeki her hastalığın mutlaka zihinsel bir nedeni vardır. Yaşanan ruhsal ve bedensel sorun ne olursa olsun, kişinin iç dünyasının dışarıya yansıyan sonuçlarıdır. Kişinin şu ana kadar yaşadığı tüm deneyimler, geçmişin bir tekrarıdır, geçmişe dayanan düşünce ve inançların bir ürünüdür. Şu an ve şimdi; geçmişin bir tekrarıdır, zaman, mekân ve oyuncular değişse bile roller hep aynıdır. Eğer kişi bu sürecin normal işleyişine engel olup, sürekli geçmişe bağlı kalıyorsa, geçmişi bugüne sokuyorsa, geleceği belirlemeye çalışıyorsa, zihninin doğal işleyişine ket vurmaya başlamış demektir. Bunun sonucunu da ruhunda ve bedeninde hastalıklar olarak görebilir. Bu nedenle kişi nasıl düşünürse öyle yaşayacaktır, düşünceler ve sözcükler kişinin şu an yaşadıklarını belirleyecek ve geleceğini yaratacaktır. Yani kişi olumlu veya pozitif düşünürse güzel şeyler yaşayacaktır, olumsuz veya negatif düşünürse kendini hasta edecektir. Kişi kendini hasta hissettiğinde zihnindeki düşüncelerini ve yüreğindeki duyguları gözden geçirmelidir. Kişinin yüreğine yerleşen duyguları ve bu düşüncelerin ardında yatan bilinçdışı ve otomatik gelen düşünceleri fark etmesi ve bu düşüncelerden kurtulması kendi kendini iyileştirmenin ilk adımıdır. Kişi kendini olduğu gibi kabul edip, onayladığı zaman her şey zamanla düzelecektir, acılar hafifleyecektir, kişinin ruhu huzur bulacaktır. Kişinin kendinden nefret etmesi bile, kendisi hakkındaki nefret dolu düşüncelerinin bir ürünüdür. Çünkü insanın bedeni ve zihni birbiriyle sürekli bağlantı halindedir. Yani zihinden geçeni beden yapar, bedenin yaptığını da zihin belleğe kaydeder ve bu bilgiyi ileride yeniden kullanmaya hazır bir şekilde tutar. Olaylar arasında bağ kurabilme yani kişinin aklını kullanabilmesi, belleğe kaydedilmiş bu bilgilerin sentezlenerek yeniden eyleme dönüştürülmesi işlemidir. Bilinçdışı bedenin tüm işlevlerini, koşullarını ve duyumlarını denetlemektedir. Zihin ve beden bir bütün olarak çalışır. Bunun için yapılan birçok deney vardır. Bir kişinin gözleri kapattırılarak eline soğan diye elma verilmiştir, soğanı ısırdığı telkini verildiğinde yüzünü buruşturmuş ve elmayı ısırmasına rağmen soğanın kokusunu hissetmiştir. Bir başkasına ise bir demet ot uzatılmış ve otların ısırgan otu olduğu söylendikten sonra, dokunması telkini verilmiştir, kişi otlara dokununca kaşınmaya başlamıştır. Çünkü kişinin rengârenk çiçeklerin olduğu bir tarlayı gerçekte gördüğünde de beyninin aynı kısmı aktif hale gelir, tamamen farklı ve alakasız bir yerde olduğunda ama bu rengarenk çiçekli tarlayı düşündüğünde de beyninin aynı kısmı aktif hale geçer. Kısacası telkin alan zihin aslında gerçek ile hayali, gerçek ile düşünceyi ayırt edemez. Aslında bu tek cümlelik bilgi kişinin hayatını büyük oranda değiştirmeye yetebilecek bir bilgidir. Yani kişi gerçekten çiçeklerle dolu bir tarlada olmasa dahi onu hayal ederek ona gerçektenden orda bulunmuş gibi etki edebilir, kişiye o huzuru ve mutluluğu sağlayabilir. Peki, kişi bunu en iyi nasıl yapabilir? Bunun en iyi yolu içten gelen hayal etme yeteneğini ortaya çıkarmaya çalışmaktır. Hayal kurmada ilk başlarda zorlanan kişiler olabilir, ilk başlangıçta kişi gözünün önüne bir şeyler getiremiyor olabilir, bu durumda düşünceyle bunları yapmaya çalışmalıdır. Çünkü herkesin içinde var olan bu doğal yetenek zamanla geliştirilebilir. izmirde burcu hanım var, ona başvurabilirsiniz: Ali Çetinkaya Bulvarı No: 67 Kat: 2 Daire: 6 Alsancak / İzmir Telefon: *** *** ** 34 - 44 Web: www.cisedizmir.org Saygılar. Dr. Keçe
14 Ekim 2010