Kaygı, yaşamda baş edilmesi gereken birşey olduğunda, stresli ortamlarda gelişen bir duygudur.
Bir psikolojik süreç olan kaygı, duygusal alanda korku ve gerginliğe sebep olmakta ve insanın günlük yaşamına, kararlarına, etki-tepki davranışlarının değişmesine neden olmaktadır.
Günümüzün getirdiği birtakım zorluklar; kıyasıya rekabete dayalı çalışma temposu, geleceğe duyulan güvensizlik, ekonomik daralma endişesi, borçları ödeme endişesi, deprem korkusu, hastalığa yakalanma kaygısı, eğitim öğretime dair endişeler... gibi ister istemez birçok kişide kaygı uyandırmaktadır.
Kaygının bir diğer önemli fonksiyonu ise tehlike anında bizi koruyan bir tepki olmasıdır. Hiçbir konuda endişe duymasaydık, var olan onca tehlikeye rağmen 1.8 milyon yıldır neslini sürdüren bir tür olamazdık değil mi?
Hayatta kalmak için ‘savaş – kaç’ tepkisini oluşturan ilkel beynimiz kaygı mekanizması sayesinde varlığını sürdürmektedir.
Günümüzde esas olan ise kaygı duymak değil, kaygı karşısında olumlu bir davranış sergilemenin yollarını bulmaktadır.
Haydi kaygı ile baş etme yollarını birlikte değerlendirelim !
Kaygıyı Farklı Bir Bakış Açısı İle Değerlendirin,
Kaygıyı formüle çevrilecek olsak Kaygı = Tehlike / Baş Etme şeklinde ifade edilebilir…
Tehlike olarak algılanan durum ile baş etme yeteneğinin seviyesi kaygı düzeyini belirlemektedir.
Tehlike ne kadar fazla algılanır, baş etme becerileri ne kadar sınırlı olduğu düşünülürse kaygı seviyesinde de o kadar artış meydana gelir.
Bir matematik formülü olarak düşünüldüğünde, paydayı büyüterek yani baş etme olanakları çoğaltılarak kaygıyı hafifletmek mümkün olacaktır.
Rasyonalize edin,
Kaygı ile baş etmek için kullanılabilecek önemli bir anahtar, tehlikeyi ve baş etme becerilerini gerçekçi bir şekilde değerlendirebilmektir.
İçinde bulunulan ve kaygı uyandıran durumu inkar etmeden veya felaketleştirmeden ya da kontrol etmeye çalışmadan kendi gerçekliği içinde değerlendirebilmek büyük önem taşımaktadır.
Elinizdeki bilgiler nedir?
Bu bilgilerle ne yapabilirsiniz?
Kullanılan yöntemler ne kadar işe yarar?
gibi sorular ile bu süreci yönetmek mümkündür.
Belirsizlikleri ortadan kaldırın,
Belirsiz durumlar, tehlike algısı yaratabileceği ve sisli havada yürüyormuş hissi ile görüş açısını daraltacağı için kaygı seviyesini arttıracaktır.
Mümkün olduğunca belirsizlikleri netleştirerek, bir konunun istenmeyen şekilde sonuçlanması ihtimalinde nasıl bir yol izleneceğinin hazırlığını yapmak burada kaygı seviyesinin azaltılmasına yardımcı olacaktır.
Tecrübelerinizden yararlanın,
Daha önce yaşadığınız zorlu dönemlerin içinden nasıl çıktığınızı, başarılarınızı ve yeteneğinizi hatırlayın. Kaygılandığınız ve sonrasında istediğiniz şekilde sonuçlanan durumları hatırlamak bugün de iyi hissetmenize sebep olacaktır. Gücünüzün farkında olmak kaygı ile baş etmenize yardımcı olacaktır.
Fiziksel Aktivite Gerçekleştirin,
Artan kaygı, fiziksel strese sebep olacaktır. Stres seviyesi artışı ise vücudunuzda enerji birikmesine, damarların incelmesine ve kalp ritminin artmasına sebep olacaktır. Stres sebebiyle biriken enerjinin fiziksel aktivite ile deşarj edilmesi dirençi azaltacaktır. Göreceksiniz ki fiziksel aktivite sonrasında çok daha iyi hissedeceksiniz…
Fırsatları Farkedin
Gelecek günleri kaygı ile beklemek yerine fırsatlara odaklanmaya çalışmak, hayatı ve nasıl yaşadığınızı sorgulamak, bugüne odaklanmak iyi gelecektir.
Kaygı yaratan durum ortadan kalktığında, bu vakit geçtiğinde neler kazanılacağı, hangi becerilerin edinileceği gibi konulara odaklanmak ve farkındalık seviyesini arttırmak mevcut kaygı seviyesini azaltacak, kazanımlara odaklanmanızı sağlayacaktır.