Yüzdeki lekelerin ve izlerin tedavisinde kimyasal peeling tedavisi

Yüzdeki lekelerin ve izlerin tedavisinde kimyasal peeling tedavisi

Kimyasal soyma işlemi; hasarlı yüz veya vücut derisinin belli bir tabakasının kimyasal asitler kullanılarak kontrollü bir şekilde yenilenmesidir. Kimyasal soyma işleminin tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Eski Mısır döneminden elde edilen kayıtlarda bile bu tedavi şeklinin uygulandığına ait verilere rastlanmıştır. Günümüzde modern anlamda uygulanması ise 1880’li yıllarda başlamış ve 1960 ’lardan sonra giderek hız kazanmıştır.

Kimyasal soyma işlemi 4 gruba ayrılır;

Çok yüzeysel kimyasal soyma

Yüzeysel kimyasal soyma

Orta derinlikte kimyasal soyma

Derin kimyasal soyma

Kullanılan asitlerin miktar ve derişimi ( yüzdesi ) artıkça deride oluşturdukları hasar miktarı da kademeli olarak artmaktadır. Kimyasal soyma işleminde amaç deride kontrollü bir şekilde hasar oluşturarak alttan sağlam hastalıksız derinin gelmesini sağlamaktır. Kimyasal soyma işleminde kullanılan başlıca asitler;

Glikolik asit

Salisilik asit

Laktik asit

Rezorcinol

Prüvik asit

Trikloroasetik asit

Fenol

Kimyasal soyma işlemi birçok hastalıkta ve durumda tedavi ajanı olarak başarılı bir şekilde kullanılabilir. Bunların başlıcaları;

Akne vulgaris ( sivilce ) tedavisinde,

Akne izlerinin giderilmesi tedavisinde,

Melasma ( doğum sonrası gelişen güneş lekeleri ) tedavisinde,

Çiller tedavisinde,

Lentigo ( güneşe bağlı deride oluşan kahverengi döküntüler ) tedavisinde,

Siğil tedavisinde,

Yüzdeki siyah ve beyaz noktaların tedavisinde,

Antiaging ( deri yaşlanması tedavisinde )

Yüzdeki kırışıklıkların tedavisinde

Skatris ( Nedbe dokusu ) tedavisinde,

Kimyasal soyma işleminin etkili olması hastalıktan hastalığa değişmesine rağmen genellikle 15 günlük aralar ile 4-5 seans tedavi ile olur. İşlem sonrası hastaların 1 haftalık iyileşme süresinde iz kalmaması için güneşten korunmaları önerilir. Bu işlem muhakkak bu konuda deneyimli ve bilgi sahibi olan uzman hekim tarafından yapılmalıdır. Aksi halde deri de istenmeyen bir takım yan etkiler ( yanma, kızarıklık, kahverengi lekelerde artış, nedbe dokusu gelişimi…) oluşabilir.

Bu makale 15 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Murat Küçüktaş

Uzm. Dr. Murat KÜÇÜKTAŞ, 1980 yılında İstanbul'da doğmuştur. Lisans öncesi öğreniminin ardından İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını yine aynı fakültenin Dermatoloji Anabilim Dalı'nda yapmış ve Dermatoloji Uzmanı olmuştur. 

2010-2011 yılları arasında Merzifon Asker Hastanesi'nde, 2011-2013 yılları arasında Nevşehir Devlet Hastanesi ve 2013 yılında Bursa Özel Doruk Hastanesi'nde görev yapmış olan Uzm. Dr. Murat KÜÇÜKTAŞ, mesleki çalışmalarına Bursa - Nilüfer'de bulunan özel kliniğinde devam etmektedir. 

Uzm. Dr. Murat KÜÇÜKTAŞ, Deri ve Zührevi Hastalıklar Derneği, Türk Dermatoloji Derneği, İstanbul Tabip Odası ve Türk Tabipler Birliği üyesi olup iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Etiketler
Kimyasal soyma
Uzm. Dr. Murat Küçüktaş
Uzm. Dr. Murat Küçüktaş
Bursa - Dermatoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube