YAŞAM DOYUMU ÜZERİNDEKİ BAĞLANMA STİLLERİ


Yaşam doyumu, kişilerin fiziksel sağlık, ruhsal durum, sosyal ilişkiler, kişisel inançlar, bağımsızlık seviyesi ve bütün bunlar içerisindeki ilişkileri tamamlayan geniş kapsamlı bir kavram olarak açıklanmaktadır. Bu doğrultuda yaşam doyumu, bireylerin yaşadıkları kültür ve değer sistemleri temelinde kişilerin hedefleri, ölçütleri, beklentileri ve kaygıları ile bağlantılı olarak hayattaki konumunun yine kişi tarafından algılanması şeklinde ifade edilmektedir (Hagerty ve ark., 2001).
Bağlanma yaklaşımına göre ise birey dünyaya ilk geldiği andan itibaren gerçekleşen bağlanma, bakım veren ile olmaktadır. Bakım veren, genellikle anne, ile kurulan bağın sağlam ve güvenli olması, bebeklikten itibaren bireyin tüm hayatına etki etmektedir. Güvenli bağlanan bebek, tüm hayatı boyunca işlevselliğini destekleyecek olan davranış ve içgüdülerin sahibi olmaktadır (Bowlby, 1980). Yetişkinlik döneminde bireylerin benimsemiş oldukları bağlanma tarzları genel olarak güvenli bağlanma, kaygılı-kararsız bağlanma ve kaçıngan bağlanma olarak isimlendirilmektedir.
Her Şey Yolunda: Güvenli Bağlanma
Güvenli bağlanma geliştiren bireylerde, bağlanma ve yakınlaşma problemsiz bir şekilde gerçekleşmektedir. Bu bağlanma tarzını benimseyen bireyler, diğerlerinin kendilerine bağlanmasından endişe duymazlar, bu durum onlarda bir huzursuzluğa yol açmaz (Zvelc, 2007).
İlişkinin Medceziri: Kaygılı/Kararsız Bağlanma
Kaygılı-kararsız bağlanma tarzını benimseyen bireyler için diğerlerine yakınlaşmak bir hayli zorlayıcı olmaktadır. Bu bireyler bir romantik ilişki içerisinde bulunmak isterler ancak partnerlerine bağlanma ve güvenme konusunda sorun yaşamaktadırlar. Bu bağlanma tarzını benimseyen birey, diğerleri ile çok yakınlaşması halinde rahatsız hissedebilmekte ve onlardan zarar göreceğine yönelik bir inanç geliştirebilmektedir (Genç, 2020).
İlişkiyi Kol Mesafesinde Tutmak: Kaçıngan Bağlanma
Kaçıngan bağlanma stilini daha yoğun olarak benimseyen kişiler, çoğu zaman ilişkilerinin içerisinde kendilerini rahat hissetmemektedirler. Yoğun olarak ikili ilişkilerden kaçınma eğilimi sergilerler. Bu bağlanma stilinde kişiler, bağlanmak istemezler ve bağlanmayı reddederler. Bununla birlikte bu kişiler, kimsenin kendilerine bağlılık geliştirmesini istemezler ve buna izin vermezler. Bu kişilerde genel anlamda kendilerine yetme ve bağımsız olma arzusu vardır (Genç, 2020).
Yaşam Doyumu
Yaşam doyumu hakkında gerçekleştirilen ilk açıklamaların, “iyi bir yaşam ve refah duygusu” olarak
açıklandığı görülmüştür. Fakat bugün yapılan açıklamalara bakıldığında kişilerin yaşamlarında hissettikleri doyum veya doyumsuzluğu açıklamak adına kullanıldığı görülmektedir (Mucha, 2016).
Yaşam doyumu üzerindeki bağlanma stiller üzerinde yapılan 370 kişilik bir çalışmada, bireylerin kaçınan ve kaygılı-kararsız bağlanma örüntüleri arttıkça psikolojik dayanıklılık düzeyleri azalmakta olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca sağlıklı bağlanma örüntüsü geliştirmenin yaşam doyumuna ve alt boyutlarına olumlu katkıda bulunduğu söylenebilir.
Erkeklerin kaçınan bağlanma puanları daha yüksekken; kadınların ilişki doyumu puanlarının daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Literatür incelendiğinde farklı bulguların olduğu görülmektedir bu da bağlanma stillerinin çocukluk dönemindeki yaşantılardan büyük oranda etkilenmesi nedeniyle farklı bulgulara ulaşıldığı düşünülmektedir.
Düşük gelir düzeyine sahip olan bireylerin güvenli bağlanma puanlarının daha yüksek olduğu anlaşılmıştır. Genel yaşam doyumu ve sosyal çevre doyumu temelinde oluşan farkın yüksek gelir düzeyine sahip olan bireyler ile düşük ve orta gelir düzeyine sahip olan bireyler arasında olduğu; farkın yüksek gelir düzeyine sahip olan bireylerin lehine olduğu görülmüştür. Son olarak benlik doyumu ve iş doyumu temelinde oluşan farkın orta ve yüksek gelir düzeyine sahip olan bireyler ile düşük gelir düzeyine sahip olan bireyler arasında olduğu; orta ve yüksek gelir düzeyine sahip olan bireylerin benlik ve iş doyumu puanlarının daha yüksek olduğu görülmüştür. Bu doğrultuda yüksek gelir düzeyine sahip olmanın yaşam doyumu için önemli olduğu söylenebilir.