Varis tedavisinde güncel araştırmalar

Büyük Safen Venin Lazer Ablasyonunda Tedavi Edilen Uzunluğun Erken Klinik Sürece Etkileri

Varis tedavisinde güncel araştırmalar

Büyük Safen Venin Lazer Ablasyonunda Tedavi Edilen Uzunluğun Erken Klinik Sürece Etkileri

Yakınmalara yol açan variköz venleri bulunan hastalarda günümüzde tedavinin amaçı tüm kaçak- reflü izlenen damar segmentinin uzaklaştırılması ya da ablasyonudur. Bu ayakta iken toplardamar basınçını düşürür ve yakınmaları iyileştirip kronik venöz hastalık komplikasyon-risklerinden korur. Endovenöz ablasyon variköz venlerin tedavisinde büyük oranda cerrahinin yerini almıştır. Endovenöz tedavinin genel anestezi gerektirmemesi, ameliyat kesisi-skarı oluşturmaması önemli avantajları olup buna bağlı olarak hızlı iyileşme, azalmış lokal komplikasyonlar, hızlıca normal yaşama dönme gerçekleşmektedir.

Endovenöz tedavide amaç tek aşamada tedaviyi tamamlamak, yardımcı tedavi ihtiyaçını ortadan kaldırmaktır. İlave tedaviler skleroterapi ya da flebektomi olsun potansiyel komplikasyonlara neden olup bunlar ciltte pigmentasyon-renk değişikliği, enjeksiyon yerinde ülserler, flebektomi yapılan yerde kanama, sinir hasarları, nadiren de beyin felcidir. Bazı çalışmalarda tedavi edilen segment uzun olduğunda yardımcı tedavilere ihtiyaçın ortadan kalktığı gösterilmiştir.

Çalışmanın amacı tedavi edilen büyük safen toplardamar uzunluğunun erken tedavi gidişine etkisini araştırmaktır. Çalışma grubuna toplardamarda anevrizmal genişleme olan, bacak atardamar tıkanıklığı bulunan ve safen veninde trombüs bulunan olgular alınmadı ve bu hastalara endovenöz lazer uygulanmadı. Çalışmaya 79 hasta dahil edildi. Hastaların takiplerinde tekrar girişim gerektiren hasta oranları araştırıldı. Olguların 15' inde tedavi sonrası ikinci tedavi uygulanması gerektirmiş. Komplikasyon olarak bir olguda femoral vende trombüs ile diğer nadir komplikasyonlar iltihabi durumlar (flebit, sellülit) görülmüştür.

Çalışmanın sonuçları;

Tedavi edilen damar uzunluğu 0-20 cm olanlarda tekrar girişim gerektirmeyen hasta oranı %68.9,

Tedavi edilen damar uzunluğu 21-39 cm olanlarda tekrar girişim gerektirmeyen hastaların oranı %86.5,

Tedavi edilen damar uzunluğu 40 cm' den uzun olanlarda tekrar girişim gerektirmeyen hastaların oranı %100 olarak saptanmıştır. Yani ablasyon yapılan hastalarda damar uzunluğu 40 cm i geçtiğinde bu hastaların hiç birinde ilave tedavi ihtiyaçı görülmemiştir.

Diğer bir ifade ile ilk endovenöz lazer ablasyon tedavisinde tedavi edilen büyük safen veni uzunluğu ne kadar fazla ile ilave tedavi ihtiyaçı o oranda azalmaktadır. Bu sonuç göstermektedir ki etkili tedavi için mümkün olduğunda ablasyon yapılan toplardamar- büyük safen venin reflü izlenen en az 30 cm lik kesimine ablasyon yapılmalıdır.

Bu makale 6 Mart 2024 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Mutlu Cihangiroğlu

Prof. Dr. Mutlu Cihangiroğlu, Çukurova Tıp Fakültesi'nde eğitimini tamamladıktan sonra mecburi hizmetini gerçekleştirmiştir. Askerlik hizmeti sırasında askeri hastanenin aktif ve motive acil hekimi olarak çalışmıştır.  Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim dalında  uzmanlık eğitimini tamamladıktan sonra  West General Hospital, İskoçya’ da Dr. Sellar’ ın yanında çalışmıştır. İlk kez burada GDC koili ile ilgili tecbüre edinme fırsatı olmuştur.  Prof. Dr. Mutlu Cihangiroğlu, Fırat Üniversitesi'nde Girişimsel Radyoloi Bölümü'nün kurucusudur. Justus-Liebig Universitesi Almanya'da  ilk superior vena cava stentleme yöntemini tecbüre etmiştir. Chicago’ da hem MR konusunda hem de girişimsel radyolojide  tecrübelerini pekiştirmiştir. Nöroradyolojinin dünya çapıdan duayenleri olan Prof. Ramsey, Prof. Huckman, Prof. Osborn ile  çal ...

Etiketler
Lazerle varis tedavisi
Prof. Dr. Mutlu Cihangiroğlu
Prof. Dr. Mutlu Cihangiroğlu
İstanbul - Radyoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube