Vajinismusla yaşamak hem fiziksel hem duygusal olarak zordur. Durumun anlaşılması tedavi için atılabilecek en önemli adımdır. Vajinismus yaşayan kadınların bu dertlerinden kurtulması için atılması gereken en önemli adım vajinismus ile ilgili bilincin arttırılması, bu konu ile ilgili bir uzmana bir an önce başvurmasıdır.Vajunusmus dermansız dert değildir, %100 tedavisi olan bir zihinsel durumdur.
Genellikle yıllarca çiftler yaşadıkları bu durumun ne olduğunu bilemezler. Geçici bir durum olduğunu zannederler.Zamanla geçer, düzelir sanırlar. Bayram geçsin, tatile gidelim gelelim,hafta sonu olsun tekrar deneyelim vs… ile yıllar geçer.
Oysa vajinismus ne yazık ki zamanla kendiliğinden düzelmez çünkü bilinçli zihinde sorun yoktur olay tamamen istem dışıdır ve bilinçaltı zihnin problemidir. Vajinismus evde kendi kendine tedavi edilebilecek kadar basit bir durum değildir.
Tedavi bir uzman gözetiminde, yüz yüze görüşmelerle gelişen, kişiselleştirilen karmaşık bir sistemdir. Tek seansta, 15 dakikada ya da online olarak telefonda, internette çözülebilecek bir durum hiç değildir. Düzgün tedavi edilmediği durumlarda başta fayda gözlense de vajinismus sebebiyle dehşete düşmüş hastalar şikayetlerinin devam ettiğini gördüğünde daha derin bir umutsuzluğa sürüklenirler.
Bu konu ile haşır neşir olan insanların eğer yeterli eğitimleri yoksa hasta sağlığı için yapabilecekleri en uygun davranış hastalığın tanısını koyup hastayı bu konuda çalışan bir uzmana yönlendirilmesini sağlamak olacaktır.
Vajinismusun tanısının koyulması çoğu hastada büyük bir rahatlamaya sebep olur. Bu sayede böyle bir durumu uydurmadıklarını hayali şikayetlerinin olmadığını hem kendilerine hem de eşlerine ispat etmiş olurlar.
Ayrıca hastalığa isim verilmesi çaresizlik içinde olan hastanın kontrolü ele almasına yardımcı olur. Ne yazık ki vajinismusun bilinmesi her zaman tedaviye başlamak için yeterli olmaz. Her ne kadar kadınlar tanı aldıktan sonra tedaviye başlayıp dertlerinden kurtulmak için yoğun bir istek duysa da tedaviye başlamayı çeşitli sebepler öne sürerek yıllarca erteleyen hastalar vardır.
Bu çekingenlik hastalıkla yüzleşmek için gereken duygusal dayanıklılığın azlığı ve daha önceki hayal kırıklıklarının verdiği hasar sebebiyle gelişir. Bazı kadınlar da ilişkilerinin sona ermesi korkusu vajinismus korkusunun önüne geçtiği için tedavi olmaya gönüllü olurlar. Bir grup hasta eşlerini yatıştırmak için tedaviyi kabul edebilir. Çünkü eşi kendisinin yerine çoktan randevuyu almıştır. İdeal olanı hastanın tedaviyi sadece ama sadece kendi istediği için kabul etmesidir. Tedavi sonucunda normal yaşamına döneceğini bilip bunun için çaba göstermeye hazır olmalıdır.