Vajinismus röpörtaj

Vajinismus röpörtaj

Hocam, vajinismus hastalığı ile çalışıyorsunuz. Çok dillendirmeyen bu konu nedir? Nasıl bir hastalık? Tedavi edilebiliyor mu?

-Vajinismus tanım olarak bir fobi. Bu fobi kökeni çoğu zaman belli olmayan vajinal girişe karşı geliştirilen derin ve yönetilemeyen bir korku, ve bu korkuya cevap olarak vücudun kasılma ve cinsel ilişkiden kaçınma cevabı.

-Vajinismus halk içinde çok bilinmese ve konuşulmasa da oldukça yaygın görülür, istatistikler bu oranın kadınlarda %10 civarında olduğunu söylüyor.

Neden konuşulmuyor? Bu kadar yaygın olduğunu bilmiyordum

-Konuşulmamasının birçok nedeni var. Temel olarak konu cinsellik ile ilgili ve cinsellik, cinsellikle ilgili herşey, ne yazık ki hastalıklar da dahil halen beynimizde ‘yasaklı’ konulardır.

Bize başvuran çiftlerin çoğu bu hastalık ile birkaç yıl boğuştuktan sonra, genelde hiç kimseye derdini anlatmadan ve yalnız kalarak mücadele ediyorken umudu kaybettiğinde tedavi için başvuruyorlar. Biz konuşuyoruz ve görüyoruz ki, çiftlerin nerdeyse %90’ı nın bu durumdan en yakın akrabaların veya arkadaşların bile haberi yok, yalnızlar. Ailesi ve çevresi ile iyi dialogu olsa da, bu konulardan konuşmasından sakınıyorlar, utanıyorlar ve yardım isteyemiyorlar.

Hastalar başvurduğu zaman tedavi için nasıl bir yol izleniyor?

Ben çift ile tanıştığımda ilk görüşmenin çok önemli olduğunu söylüyorum. İlk görüşmede hastalık hakkında alması gereken bilgiler ve tedavi kararını verebilmeleri için önemli olan unsurların değerlendirilmeleri mümkün olmalı.

İlk görüşme sonrası temel olarak şu 3 soruya cevap verebilmeliler:

Bizim problemimiz gerçekten Vajinismus mu? Yani doğru tanı almaları çok önemli, bu tedavinin şeklini belirler. Vajinismusum diye başvuranların bir kısmında aslında genital yapılar ile ilgili sorunları olabiliyor, ve bunların ancak muayene ile belirlenmesi mümkündür. İlk yaptığımız iş=muayene. Muayene sonrası hastanın gerçekten Vajinismus olup olmadığını anlıyoruz

Sonra nasıl ilerliyor süreç?

Vajinismus tanısı aldıktan sonra hastalığın kendisini ve tedavisini anlatıyorum. Ne olduğunu, nerden kaynaklandığını ve neden yönetilemediğini, Cinsel terapi yönteminin içeriğini ve amacını konuşuyoruz. Sonuçta, hasta görüşme sonrası hastalığı ve tedavisi hakkında aklında bir soru olmadan beyinen daha güçlü ve psikolojik olarak da tedaviye hazır hale geliyor. Tedavisi hakkında net bilgisi olduğunda tedavi yöntemleri karşısında korkuları azalıyor, ne yapacağını ve ne yapmayacağını da biliyor.

Çok güzel anlattınız, peki, ilk görüşmede önemli 3 soruya cevap bulmalı diyorsunuz. İlki gerçekten bu hastalığı olup olmadığı, 2. Si de bu hastalıkla nasıl baş edeceği cevabıdır. Peki, 3. Sü nedir?

-Terapi sürecinin başarısı hasta ve doktorun karşılıklı iletişimine de bağlıdır. Hasta doktorun bilgi ve deneyiminden emin olmalı, doktorun ona yardım edip edemeyeceğini karar vermeli. Bu çoğu zaman kurulan iletişimine bağlı, güven bağı oluşması önemlidir. İnsan doğası olarak, herhangi bir konuda biz, ancak güven duyduğumuz ve bilgisine güvendiğimiz rehberi takip ederiz. Aksi taktirde, iletişim kurulamadı ise, bize verilen en doğru tavsiyeleri bile uygulamasını istemeyiz, önerilerini yapmayız. Güven bağın kurulması, terapi başarısını belirleyen en önemli unsurdur.

Son sorum: gerçekten tedavi edilebiliyor mu Vajinismus, tedavisi başarısız olanlar var mı?

Vajinismusun Cinsel Terapi yöntemi ile tedavi başarısı %100 e yakın. Vajinismus bir doğal fonksiyonun korku nedeni ile engellenmesi aslında, ve kişi, tedavi için kararlı olduğu sürece başaramaması için bir neden yok.

Başarısız olanlar var mı? Evet. Başarısız çiftlerde genelde kendi aralarında başka nedenler ile çatışmalar ve sevgi bağının zayıflaması olur, kısacası bunlar diğer konularda da iletişimde zorlanan, anlaşamayan çiftlerdir. Böyle sorunlar tedaviyi etkileyebilir. Bunu önlemek için çiftler ile ayrıntılı konuştuğumuzda destek önerebiliyoruz, ayrıca aile terapisti ve psikolog ile görüşmeleri faydalı oluyor. Çift arasında çatışma yoksa, tedavi başarılı olur.

Çok teşekkür ederim, çok ilginç konu. Ancak şimdi anlıyorum, belki konunun konuşulmaması ihtiyacı olanların tedaviye ulaşmasını da engelleyen en önemli nedendir, böyle görülüyor?

-Evet. Temel olarak, hasta durumunun bir kader, lanet değil de, sadece bir hastalık, ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu anlayınca iyileşme için ilk adımını atabiliyor.

Bu makale 25 Kasım 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Yuliya Doster

Dr. Yuliya Doster üniversite eğitimini Diyarbakır’da Dicle Tıp Fakültesinde, 2006’da tamamladı. Uzmanlık eğitimini Uludağ Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümünde 2007-2012 tarihlerinde alan Dr. Doster Obstetrik ve Jinekoloji, Jinekolojik Onkoloji, Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite, Perinatoloji ve Ürojinekoloji alanlarında çalışarak Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ünvanını kazandı. Uzmanlık eğitimi süresince sertifikalı Histeroskopi ve Laparoskopi eğitimi ve Jinekolojik ve Obstetrik Ultrason eğitimi aldı. 2012-2013 yıllarında uzmanlık eğitimi sonrası Muş’un Malazgirt ilçesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak mecburi hizmet görevini tamamlayan Dr. Doster 2013-2014 yıllarında İstanbul Bağcılar Özel Medipol Universitesi Hastanesinde ve 2014-2017 yıllarında Bursa Özel Medical Park Hastanesinde görev yaptı. Bu yıl ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
whatsapp
youtube
instagram
Op. Dr. Yuliya Doster
Op. Dr. Yuliya Doster
Bursa - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube