Ürolojik ameliyatlar!

Ürolojik ameliyatlar!

Ürolojik ameliyatların kapalı yöntemle yapılması hastaya büyük avantajlar sağlamaktadır. Laparoskopik cerrahi kapalı ameliyat tekniklerinin hasta üzerinde ufak delikler açılarak yapılan şeklidir. Laparoskopik cerrahi ile ürolojide kanser ameliyatları dahil her türlü ameliyatlar yapılabilmektedir.

Laparoskopinin avantajları şunlardır:

Vücutta açılan 1-1.5 cm lik üç ya da daha fazla deliklerden girilerek vücut içine yerleştirilen kameralar sayesinde görüş altında yapılır. Vücut içinden alınan görüntüler vücut dışındaki büyük monitorlara 10-15 kez büyütülüp yüksek çözünürlükte ve üç boyutlu aktarılır. 

Böbrek ameliyatı için bel bölgesine yapılan büyük kesilere laparoskopik ameliyatta ihtiyaç yoktur.

Bu sayede hastanın kaslarına zarar verilmediği gibi kozmetik görünümde bozulmamış olmaktadır. Ve hasta çok kısa sürede  sağlığına kavuşarak taburcu olmaktadır. Kaslar kesilmediği için hasta ameliyattan sonra ağrı hissetmemektedir. Ayrıca bir en fazla iki günlük bir hastanede kalış döneminin ardından kaslarını hemen kullanabilmekte ve çalışma hayatına hemen başlayabilmektedir.

Bunların yanında laparoskopi cerraha da büyük avantajlar sağlamaktadır. Organ 10-15 kez büyütülerek görüldüğü için ameliyat edilecek organ ve saha daha net görülmekte ve bu sayede açık ameliyattakine göre işlem daha konforlu daha güvenli olmaktadır. Ayrıca tümörlü dokular net olarak görüntülendiği için geride tümör bırakmadan ameliyat yapma kolaylığı sağlamaktadır.

Laparoskopik ameliyatta yapılmış olan küçük kesiler teorik olarak büyük iğne delikleri gibi düşünülürse, iğne yerlerinde iz kalmıyorsa bu ameliyattan sonra da ancak çok dikkatli bakılınca görülebilen izler kalmaktadır.

Böbrek ameliyatlarında damar yapıları net olarak ve 10 – 15 kez büyütülerek görüldüğü için kanama riski ve geride tümör bırakma riski neredeyse yok denecek kadar az olmaktadır.

Açık yapılan prostat kanseri ameliyatlarında görülmesi çok zor olan sertleşmeyi sağlayan sinirler laparoskopide daha iyi görüldüğünden hasarlanmaz.  Bu sayede hasta prostat kanseri ameliyatından sonra sertleşme sorunu ve idrar kaçırma sorunu çekmez..

Laparoskopik cerrahi kapalı ameliyat tekniklerinin hasta üzerinde ufak delikler açılarak yapılan şeklidir. Laparoskopik cerrahi ile ürolojide kanser ameliyatları dahil her türlü ameliyatlar yapılabilmektedir. 

Laparoskopinin avantajları şunlardır:

Vücutta açılan 1-1.5 cm lik üç ya da daha fazla deliklerden girilerek vücut içine yerleştirilen kameralar sayesinde görüş altında yapılır. Vücut içinden alınan görüntüler vücut dışındaki büyük monitorlara 10-15 kez büyütülüp yüksek çözünürlükte ve üç boyutlu aktarılır.  Böbrek ameliyatı için bel bölgesine yapılan büyük kesilere laparoskopik ameliyatta ihtiyaç yoktur. Bu sayede hastanın kaslarına zarar verilmediği gibi kozmetik görünümde bozulmamış olmaktadır. Ve hasta çok kısa sürede  sağlığına kavuşarak taburcu olmaktadır. Kaslar kesilmediği için hasta ameliyattan sonra ağrı hissetmemektedir. Ayrıca bir en fazla iki günlük bir hastanede kalış döneminin ardından kaslarını hemen kullanabilmekte ve çalışma hayatına hemen başlayabilmektedir.

Bunların yanında laparoskopi cerraha da büyük avantajlar sağlamaktadır. Organ 10-15 kez büyütülerek görüldüğü için ameliyat edilecek organ ve saha daha net görülmekte ve bu sayede açık ameliyattakine göre işlem daha konforlu daha güvenli olmaktadır. Ayrıca tümörlü dokular net olarak görüntülendiği için geride tümör bırakmadan ameliyat yapma kolaylığı sağlamaktadır.

Laparoskopik ameliyatta yapılmış olan küçük kesiler teorik olarak büyük iğne delikleri gibi düşünülürse, iğne yerlerinde iz kalmıyorsa bu ameliyattan sonra da ancak çok dikkatli bakılınca görülebilen izler kalmaktadır.
Böbrek ameliyatlarında damar yapıları net olarak ve 10 – 15 kez büyütülerek görüldüğü için kanama riski ve geride tümör bırakma riski neredeyse yok denecek kadar az olmaktadır.

Açık yapılan prostat kanseri ameliyatlarında görülmesi çok zor olan sertleşmeyi sağlayan sinirler laparoskopide daha iyi görüldüğünden hasarlanmaz.  Bu sayede hasta prostat kanseri ameliyatından sonra sertleşme sorunu ve idrar kaçırma sorunu çekmez.

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Mete Kilciler

Prof. Dr. Mete KİLCİLER, Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Kadrosunda olup, Bursa VM Medicalpark  Hastanesinde görevini sürdürmektedir. Prof. Dr. Mete KİLCİLER,1965 yılında Ankara'da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından 1983 yılında Gülhane Askeri Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1989 yılında başarıyla tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, 1992 - 1996 yılları arasında Ankara GÜlhane Askeri Tıp Akademisi Üroloji Ana Bilim Dalı'nda tamamlayarak Üroloji Uzmanı olmuştur. Androloji üzerine yan dal ihtisas eğitimi bulunmaktadır. 1996 yılında Üroloji Uzmanlığını aldıktan sonra aynı ana bilim dalı başkanlığında göreve başlamış 2000 yılında Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi Üroloji Ana Bilim Dalı'nda Yardımcı Doçent Doktor olmuştur. 2002 – 2003 tarihlerinde Amerika Birleşik Devletleri, O ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
whatsapp
youtube
Etiketler
Ürolojik tetkikler
Prof. Dr. Mete Kilciler
Prof. Dr. Mete Kilciler
Bursa - Üroloji
Facebook Twitter Instagram Youtube