Travma sonrası stres bozukluğu

Travma sonrası stres bozukluğu
Ruhsal Travma, kişinin karşılaştığında fiziksel bütünlüğüne zarar geleceğini düşündüğü, dehşete düştüğü, şok olduğu, anlam veremediği beklenmedik olumsuz olayların yol açtığı etkilere denmektedir. Ağır bir trafik kazasından sonra kişinin kazayı rüyalarında görmeye devam etmesi, gün içinde rahatsız edici şekilde sık sık olayın aklına gelmesi, uzun süre trafiğe çıkmak istememesi gibi etkiler ruhsal travma göstergesi olabilir. Aile içinde şiddete tanık olan bir çocuk da olayın ardından kendini sürekli diken üstünde hissedebilir, kolay korkup irkilebilir, kabuslar görebilir.

Dünyada ruhsal travma kavramı ilk olarak I. Dünya Savaşı sonrasında savaştan geri dönen askerlerin yaşadıkları büyük sıkıntılar sayesinde tanımlanmaya başlamıştır. II. Dünya Savaşı ve Vietnam Savaşı'ndan dönen asker ve gazilerin hayatlarının medyada da işlenmesiyle birlikte travma sonrası stres bozukluğu gündeme gelmeye başlamıştır. Savaştan yıllar sonrasında bugün bile halen daha travma sonrası stres bozukluğu belirtileri olan eski askerler vardır. Ülkemizde de büyük kayıplar verilen Adapazarı depreminden sonra travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) konusu daha önemsenmeye başlanmıştır.

Stres Bozukluğu Belirtileri

Olayın gerçekleşmesinden veya tanık olunmasından 3 hafta içinde en az iki gün, en fazla bir ay boyunca kişi aşağıdaki tepkileri veriyorsa, buna Akut Stres Bozukluğu diyoruz.

 

  • Duygusal tepkisizlik

  • Çevresinde olan bitenlerin farkına varmama

  • Gerçekten kopma hissi

  • Kendine yabancı hissetme

  • Olaya ilişkin detayları hatırlayamama, neler olduğunu, orada kimlerin olduğunu, neler konuşulduğunu anımsayamama

  • Olayı tekrarlayıcı biçimde kabuslarda, hayallerde zihninde yaşatıp huzursuz olma

  • Çevresindeki nesneleri ve kişileri, olayla ilgili ayrıntılara benzetme

  • Uykuya dalmakta güçlük çekme

Akut Stres Bozukluğu bazı durumlarda Travma Sonrası Stres Bozukluğu'na dönebilir. Travma Sonrası Stres Bozukluğunda kişinin bu şikayetleri dört haftadan uzun sürer.

 

  • Olayı kabuslarda görme

  • Olayı gün içinde yeniden oluyormuş gibi yaşama, düş ve hayaller görme

  • Olay hatırlandığında psikolojik ve fizyolojik sıkıntıya girme

  • Olayla ilintili kişilerden ve mekanlardan kaçınma

  • Geleceği olmadığını hissetme

  • Kolay irkilme

  • Huzurluk

  • Çabuk sinirlenme

  • Yaptığı işe odaklanamama

  • Uykuya dalmakta güçlük

  • Başkaları tarafından anlaşılmadığını hissetme

Kimlerde görülür?

Kimlerin ruhsal travma geçirip geçirmeyeceği önceden bilinemez. Ruhsal travma, kişiler için olaylara özgüdür. Her tehlikeli bir olay atlatan kişide travmadan sonra stres bozukluğu görülmez. Bir kişi belirli bir olay sonrası stres bozukluğu yaşarken, diğer bir kişi bu olaydan etkilenmeyebilir, fakat başka bir olaydan sonra stres bozukluğu yaşayabilir. Kişilik mizacı olarak kendilerini hassas, kırılgan, güçsüz olarak nitelendiren kişilerin stres bozukluğu yaşama ihtimalleri daha yüksektir. Yüksek suç oranı olan çevrelerde yaşayan kişilerde de TSSB'na daha sık rastlandığını görmekteyiz.

 

TSSB sinsidir. Bazı kişilerde olaydan hemen sonra stres bozukluğu görülmese de, yıllar yıllar sonra bir tetiklenme ile kişi travma stres bozukluğu yaşayabilir.

Genellikle ne tür olaylardan sonra görülür?

 

  • Savaşlar, terör olayları, işkenceye maruz kalma

  • Doğal afetler (deprem, sel, tsunami, yangın)

  • Ölümcül hastalıklara yakalanma (AIDS, SARS)

  • Kazalar (uçak kazası, trafik kazası, işyeri yaralanmaları)

  • Beklenmedik ölümler

  • Cinsel taciz, tecavüz

Nasıl hissedilir?

Örneğin, kişi ruhsal travmaya sebep olan cinsel taciz yaşadıysa bu olayı istemediği halde nedensizce sık sık hatırlayabilir. Hatırladığında ciddi sıkıntı yaşar. Uyku düzeni bozulur, geceleri bu olayı kabuslarında görmemek için uykuya dalamaz. Gün içinde yaşadığı olayı hatırlatan bir ses, televizyonda bir görüntü, gerçek bir kişiyle karşılaştığında göğsü sıkışır, nefes alamayacakmış gibi olur, titremeye ve ağlamaya başlayabilir. Yalnız kalamayabilir. Depremi travmatik bir olay olarak yaşamış bir kimse ise televizyondaki enkaz görüntülerine bakmakta çok zorlanabilir, depremi yaşadığı bölgeye yaklaşamaz, yeni bir hayat kurduysa o zamanki komşularıyla bile görüşmeyi istemeyebilir. Bazen kişi hayatına devam edemeyecek hale gelebilir. Gözlerinin önünde işlenmiş bir cinayete tanık olmuş bir kişi, “Niçin bir şeyler yapmadım? Keşke engel olsaydım?” düşünceleriyle cinayeti önleyememiş olmanın suçluluğuna hapsolabilir. “Keşke yapsaydım”, “Neden yapmadım?” gibi düşüncelerle travma sonrası stres bozukluğu olan kişilerde sıklıkla karşılaşırız.

Tedavi için?

Kişinin yaşadığı veya tanık olduğu bir olay karşısında dehşete düşmek fazını geçirip, olaya gerçekçi bir anlam vermek fazına gelmesine yardımcı olmak terapinin ana hedefidir. Kişinin çok huzursuzluk yaşadığı durumlarda ilaç tedavisi önerilebilir. Çoğu zaman ilaç tedavisi ve psikoterapi birlikte yürütülür. Danışan-terapist güveninin sağlanması kritiktir. Terapistin görevi Travma Sonrası Stres Bozukluğu yaşayan kişinin duygularını sistemli bir şekilde dışa vurumu için uygun ortam yaratmak, kişinin duygularını geçerli kılmak, kişinin yakınlarıyla iletişimini kuvvetlendirmek ve eskiden kaçındığı durumlarda artık cesaretle kalabilmesini desteklemektir.

 

Uzman Klinik Psikolog

Canan Devletkuşu Sayıoğlu

Bu makale 19 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Canan Sayıoğlu

Etiketler
Ruhsal travma
Uzm. Psk. Canan Sayıoğlu
Uzm. Psk. Canan Sayıoğlu
Bursa - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube