Toplumumuzdaki çok tehlikeli yanlış inanış: ‘kitle kötü huylu ise ameliyat olma tüm vücuda yayılır…’

TOPLUMUMUZDAKİ ÇOK TEHLİKELİ YANLIŞ İNANIŞ: ‘KİTLE KÖTÜ HUYLU İSE AMELİYAT OLMA TÜM VÜCUDA YAYILIR…’ Vücudunda kötü huylu tümör (kanser) tespit edilen hastalar ameliyat esnasında tümörün yayılacağı korkusu gibi yanlış bir inanıştan dolayı ameliyat olmaktan kaçmaktadırlar. Kanserlerde hücre çoğalması çok hızlıdır. Kötü huylu tümör kendi haline bırakılırsa büyümeye devam eder. Büyüyerek önce bulunduğu organı işgal eder daha sonra organa komşu dokulara yayılmaya başlar. Bu gidişe dur denilmez ise bu sefer kanla yayılan tümör hücreleri vücudumuzun başka organlarına da giderek orada yerleşir ve orada da çoğalmaya başlarlar. Metastaz dediğimiz bu yayılma hastalığın çok ileri aşamalara geldiğini gösterir.

Toplumumuzdaki çok tehlikeli yanlış inanış: ‘kitle kötü huylu ise ameliyat olma tüm vücuda yayılır…’

TOPLUMUMUZDAKİ ÇOK TEHLİKELİ YANLIŞ İNANIŞ:
‘KİTLE KÖTÜ HUYLU İSE AMELİYAT OLMA TÜM VÜCUDA YAYILIR…’
Vücudunda kötü huylu tümör (kanser) tespit edilen hastalar ameliyat esnasında tümörün yayılacağı korkusu gibi yanlış bir inanıştan dolayı ameliyat olmaktan kaçmaktadırlar. Kanserlerde hücre çoğalması çok hızlıdır. Kötü huylu tümör kendi haline bırakılırsa büyümeye devam eder. Büyüyerek önce bulunduğu organı işgal eder daha sonra organa komşu dokulara yayılmaya başlar. Bu gidişe dur denilmez ise bu sefer kanla yayılan tümör hücreleri vücudumuzun başka organlarına da giderek orada yerleşir ve orada da çoğalmaya başlarlar. Metastaz dediğimiz bu yayılma hastalığın çok ileri aşamalara geldiğini gösterir.

Kanserli hastada hastayı hastalıktan tamamen kurtarıcı tedavi (radikal tedavi) hastalığın başlangıç evresinde cerrahi ile yapılır. Kanserli dokunun olduğu bölüm ya da kanserli dokunun bulunduğu organ ameliyat ile tamamen alınıp atılır. Ameliyat, kanserin vücutta yayılmasına sebep olmaz aksine kanserin vücudun dışına atılmasını sağlayarak hastanın hayatını kurtarır. Kanserin bulunduğu organın böbrek, testis, akciğer, göz veya kadında yumurtalık gibi ikinci bir eşi varsa ameliyatta organ tamamen atılır. Organın ikinci bir eşi yoksa veya diğer eşi var ancak fonksiyonu bozuksa o zaman tümörün olduğu bölüm organdan kesilerek alınır. Ancak bu cerrahi kanser tespit edildiği günlerde vakit kaybetmeden yapılmalıdır. Cerrahi sonrasında geride kanser kalma şüphesi varsa ışın tedavisi (radyoterapi) veya ilaç tedavisi (kemotarepi) uygulanır. Ancak ne ışın tedavisi nede ilaç tedavisi tek başına sınırlı bazı vakalar dışında radikal bir tedavi sağlamaz. Bu tedaviler cerrahiye yardımcı tedavilerdir. Cerrahi yerine geçmezler. Sadece gecikmiş vakalarda hayatta kalma süresini (sürvi) uzatmak için uygulanırlar.
Gecikmiş vakalarda hasta ameliyat şansını yitirir. Bu durumda yapılacak cerrahinin yarar zarar oranı iyi değerlendirilmelidir. Çünkü gecikmiş vakalarda cerrahi, kemoterapi yada radyoterapi tam kür sağlamaz. Hastayı hastalıktan tamamen kurtaramayacağımız bir cerrahi ile hasta ameliyat riskine atılmaz. Ameliyat şansını kaybetmek çoğu zaman radikal tedavi şansını kaybetmek demektir. Bu yüzden erken teşhis her zaman önemlidir. Kanserlerin bir kısmı belirti verir bu yüzden hastanın doktora gelmesine sebep olur. Ancak bir kısmı da lokal yayılım veya uzak yayılım yapmadan hiç bulgu vermeyebilir.

Ameliyattan korkan veya ameliyat ile kanserlerinin vücudun diğer bölümlerine yayılacağına inanan bir kısım hastalar halk arasında alternatif veya bitki tedavisi denilen ancak hiçbir zaman tedavi yerine geçmeyen bir takım ürünleri kullanmaktadırlar. Bu ürünler bitkilerin kökleri, yaprakları, suları, çekirdekleri, sapları, kabukları veya hayvanların kılı, tüyü, derisi, yağı, eti, kemiği, boynuzu, kanı hatta idrar ve gaytaları dır. Bu ürünleri kullanarak hem kendilerini zehirlemektedirler hem de mevcut kanserlerinin ilerlemelerine sebep olmakta ve cerrahi ile tam kür bulma şanslarını yok etmektedirler.

Vücudunda erken evrede kanser tespit edilmiş hastalar kendilerini bu hastalığa yakalandıkları için, şansız sayabilirler, isyan edebilirler, panik olabilirler ancak şu unutulmamalıdır ki erken evrede yakalandıkları için de şanlıdırlar, tabii bu şanslarını doğru yönde kullanırlarsa tamamen iyileşir ve kanserden kurtulabilirler. Erken teşhis için de düzenli olarak altı ayda bir check up yaptırmaları gerekmektedir.

Bu makale 15 Şubat 2025 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Mete Kilciler

Prof. Dr. Mete KİLCİLER, Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Kadrosunda olup, Bursa VM Medicalpark  Hastanesinde görevini sürdürmektedir. Prof. Dr. Mete KİLCİLER,1965 yılında Ankara'da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından 1983 yılında Gülhane Askeri Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1989 yılında başarıyla tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, 1992 - 1996 yılları arasında Ankara GÜlhane Askeri Tıp Akademisi Üroloji Ana Bilim Dalı'nda tamamlayarak Üroloji Uzmanı olmuştur. Androloji üzerine yan dal ihtisas eğitimi bulunmaktadır. 1996 yılında Üroloji Uzmanlığını aldıktan sonra aynı ana bilim dalı başkanlığında göreve başlamış 2000 yılında Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi Üroloji Ana Bilim Dalı'nda Yardımcı Doçent Doktor olmuştur. 2002 – 2003 tarihlerinde Amerika Birleşik Devletleri, O ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
whatsapp
youtube
Etiketler
Kanser türleri
Prof. Dr. Mete Kilciler
Prof. Dr. Mete Kilciler
Bursa - Üroloji
Facebook Twitter Instagram Youtube