Tiroit bezi boyunda, Âdem’in elması denilen kıkırdağın altında yerleşmiş, yaklaşık 40 gram ağırlığında bir organdır. Vücudun enerjiyi kullanması ve depolamasıyla ilişkili hormonlar üretmekte olup vücudumuzdaki tüm organların çalışması üzerine etkisi vardır. Tiroit bezinin her ne nedenle olursa olsun büyümesine guatr, bez içerisinde bölgesel bir şekilde oluşan şişliklere ise nodul denir. Erişkin insanlarda normal muayene ile yaklaşık % 3-8 oranında bu nodüllererastlanır. Ancak Ultrasonografi gibi görüntüleme yöntemleriyle yapılan incelemelerde toplumun toplumun % 50 den fazlasında nodul saptanabilmektedir.
Yaşın ilerlemesi, kadın cinsiyet, baş ve boyun bölgesine iyonize radyasyona maruz kalma ve iyot eksikliği tiroit bezinde nodul gelişimini tetikleyen başlıca faktörlerdir. Ülkemizde de özellikle bol yağmur alan dağlık bölgeler iyot eksikliğine bağlı nodüler guatrın sık görüldüğü bölgelerdir.
Tiroit bezinde saptanan her nodül nedeniyle ameliyata gerek yoktur. Nodul saptadığımız hastalarda ciddi bası bulguları varsa ( nefes darlığı, yutma zorluğu, ses kısıklığı gibi), bu nodüller hormon salgılıyorsa ( zehirli guatr), yapılan biyopside kanser şüphesi varsa veya kanser tanısı almışsa ameliyat gerekebilir. Hiç şüphesiz ki bunların içinde en önemlisi kanser tanısı veya şüphesidir ki, gerek biz hekimleri, gerek se hastalarımızı bu konuda uyarabilecek bazı parametreler vardır.
Nodulun yakın zamanda ortaya çıkması
Elle sert olarak, hareketsiz ve düzensiz sınırlı olarak hissedilmesi
Kısa sürede hızlı büyümesi
Ailede tiroit kanseri olması
Geçmişte baş boyun bölgesine iyonize radyasyon alması ( etki genelde 15-20 yıldan sonra )
Nodülü olan kişini 15 yaşından küçük, 60 yaşından büyük olması
Uzun süreli ses kısıklığının olması
Nodülle beraber boyunda ele gelen lenf bezleri olması
Bizleri kanser şüphesi için uyarması gereken kriterlerdir.
Genel olarak nodüllerde kanser gelişme oranı % 5-15 arasındadır. Bu oran nodülün özelliklerine göre değişir. Özellikle pür kistik ( içi sıvı dolu nodüller) nodüllerin kanserleşme riski hemen hemen hiç yoktur. Tiroit bezinde nodül saptanan bir kişide öncelikle yapılması gereken tiroit bezinin nasıl çalıştığına bakmaktır. Bundan sonra ultrasonografi ( aşırı hormon salınması gibi durumlarda sintigrafi) ile değerlendirme yapılarak risk taşıyan nodüllerden ince bir iğneyle örnekleme yapılır. Şunu unutmamak gerekir ki nasıl ki her nodul ameliyat gerektirmez se, aynı zamanda her nodülden iğne biyopsisi yapmaya da gerek yoktur. Ancak eğer
Nodül muayene ile ele geliyorsa
Çapı 15 mm’nin üzerinde ise
Ultrasonografide herhangi bir şüpheli görünüm varsa
Daha önce kişinin baş boyun bölgesine iyonize radyasyon hikâyesi varsa
Ailesinde tiroit kanseri varsa
Bu kişilerdeki nodüllerden mutlaka örnekleme yapılmalı ve sitolojik inceleme sonucuna göre ameliyat gerekip gerekmediğine karar verilmelidir. Yapılacak ameliyat hasta ve nodülün özelliklerine göre değişse de genel prensip olarak bezin bir tarafının veya iki tarafının tamamen çıkarılmasıdır. Bezin bir kısmının veya sadece nodülün çıkarılması durumunda hastalık genelde tekrarlar.
UNUTMAYALIM TİROİT BEZİNDE NODUL TESPİT EDİLMESİ ÖNEMLİ BİR SAĞLIK SORUNU OLABİLİR. ANCAK HER NODUL BİYOPSİ, HER BİYOPSİ YAPILAN NODUL DE AMELİYAT GEREKTİRMEZ. BİYOPSİ VE AMELİYAT GEREKLİLİĞİNE KARAR VERMEDEN ÖNCE MUTLAKA UZMANLAŞMIŞ KİŞİLERİN GÖRÜŞÜ ALINMALIDIR.