Doktorsitesi.com

“Tek eşlilik mi Çok eşlilik mi?” Bir psikolog gözüyle..

Uzm. Psk. İlknur Yılmaz Aytaç
Uzm. Psk. İlknur Yılmaz Aytaç
30 Kasım 2016140 görüntülenme
Randevu Al
“Tek eşlilik mi Çok eşlilik mi?” Bir psikolog gözüyle..

İnsan biyo-psiko-sosyal varlıktır. Bu nedenle, her olguyu sadece biyolojik açıdan değerlendirmek oldukça indirgemeci bir yaklaşımdır ve bize geçerli/güvenilir sonuçlar vermez. Davranışlarımızı, tutumlarımızı sadece biyolojik faktörler belirlemez. İçsel dürtüleri psikolojik ve sosyal faktörlerle birlikte değerlendirmek gerekir. Örneğin herkesin içinde seks dürtüsü vardır ancak, kimse sokakta çekici görünen birisiyle hemen orada seks yapmaz! Ya da örneğin, öfke, kızgınlık insana özgü doğal bir duygudur, ama biz öfkemizin bizi götürdüğü yere gitmeyiz! Tam tersine onu kontrol ederiz, dürtülerimize göre yaşamayı değil, dürtülerimizi uygun durumlarda, koşullarda ve biçimlerde dışa vurmayı seçeriz. Bu bağlamda, tek eşlilik- çok eşlilik kavramlarını tartışırken, dürtülerimizi ya da evrimleşme sürecinin başındaki atalarımızın hayatlarını referans almak ve sanki bize hayatın ve insan olmaya dair olguların sırrını bunlar verecekmiş gibi, en doğru yanıtlar burada saklıymış gibi bir düşünceyi benimsemek büyük bir muhakeme hatasıdır.

Tek eşlilik doğaya aykırı mıdır sorusu yerine, bugünkü insanın durumuna, tercihlerine, seçimlerine, motivasyonuna, tutumuna bakarak, bugün yaşayan insanın öncelikli ihtiyacı nedir diye sormak daha rasyoneldir. Evrimleşme sürecinde, yüzyıllar geçtikçe, insan da, bir zamanlar onun için bir zamanlar fonksiyonel olan, onu mutlu eden davranışları da değişmiştir. Tarihsel olarak her dönemin farklı atmosferi, buna bağlı olarak değişen değerleri ve mutluluk tanımları vardır.

Psikolojik gelişim açısından baktığımızda insanın anneyle olan ilk ilişkisinde şekillenen bağlanma ihtiyacı ve bunun ne kadar karşılandığı psikolojik sağlıklılık açısından çok önem taşır ve kişinin yetişkinlikte kurduğu ilişkilerinde belirleyici ve önemli bir unsurdur. Bağlanabilen kişiler, yakın ilişkiler kurabilen ve sürdürebilen kişilerdir ve hayatlarında daha stabil, tatmin dolu ve huzurludurlar. Boşanma istatistiklerinin her yıl artmasına rağmen evlilik kurumu yüzyıllardır yıkılmayan kurumlar arasındadır! Bu tesadüfi bir durum olmasa gerek… Kadın ve erkek, boşanmak, ya da hayatını çok eşli yaşamak için evlenmiyorlar. Aşk, sevgi, bağlılık, aidiyet duygusu, güven, huzur, yol arkadaşı olma gibi kavramlar öncelikli oluyor ve herkes bu duyguları yaşayabileceği tek bir insanla olmayı istiyor.

Buna karşılık, günümüzde çok eşli yaşayan kişilerin yaşamlarına baktığımızda, bu kişilerin çeşitli psikolojik sorunlar geliştirmeye ve depresyona eğilimli olabildiklerini sıklıkla görebilmekteyiz. Yine bu kişilerin ifadelerinde, tatminsizlik ve boşluk hissi tanımlamaları oldukça yaygındır.

Psk. İllknur Yılmaz Aytaç

Etiketler

Tek eşlilikİlişki problemleriÇok eşlilikTek eşlilik miÇok eşlilik miEvlilik ve çift problemleriİlişkilerde güven

Yazar Hakkında

Uzm. Psk. İlknur Yılmaz Aytaç

Uzm. Psk. İlknur Yılmaz Aytaç

Uzm. Psk. İlknur YILMAZ AYTAÇ, 1975 yılında İstanbul'da doğmuştur. Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji ve Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümlerinde çift anadal yaparak lisans eğitimini tamamlamış ve Psikolog unvanı almıştır. 

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır