Tedavi edilmeyen demir, vitamin b12, folat eksikliği yaşam kalitesini bozuyor

Tedavi edilmeyen demir, vitamin b12, folat eksikliği  yaşam kalitesini  bozuyor

Demir eksikliği ve demir eksikliği anemisi dünyada yaygın olarak 2 milyardan fazla insanı etkileyen en önemli küresel sağlık problemlerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. 50 yaşının altındaki erkeklerde 1%’den az iken 50 yaşından sonra 2-4% , adet gören 9-13 yaş arası kızlarda ve kadınlarda 9-11% , menapoza giren kadınlarda 5-7% oranında görülmektedir. Demir eksikliği düşük hayat kalitesi ve ciddi organ komplikasyonlarının artmış riskiyle birlikte ulusal sağlık sistemlerinin maliyetini artırmaktadır.

Demir tüm vücut dokularına oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin yeterli üretimi için hayati bir besin elementidir. Kemik iliğinde kırmızı kan hücrelerinin üretimi için günlük 20-25 mg demir ihtiyacı olmaktadır. Demir sadece kırmızı kan hücre üretimi için değil, tüm doku ve organlar için oksijen taşınması, enerji üretimi, DNA onarımı ve hücre çoğalması için gerekli önemli  temel bir elementtir. 

Demir eksikliği anemisinin tanısının zamanında konulması ve etkili bir şekilde tedavi edilmesi önem arz etmektedir. Tedavi yönetiminde iki önemli nokta vardır. Altta yatan nedenin iyi tanımlanması ve tedavinin  mümkün olan en kısa zamanda yapılması gereklidir.

Demir eksikliği oluşması durumunda  kansızlık ortaya çıkmadan kaslara ya da sinir sistemi ile ilişkili halsizlik, konsantrasyon güçlüğü, dikkat eksikliği gibi  yakınma ve bulgular ortaya çıkabilmektedir. Bunun yanında dilde yanma, yutma güçlüğü, huzursuz bacak sendromu, saç dökülmesi, tırnaklarda kırılma, PİKA (  en az 1 aydır olan besinsel olmayan gıdaları( buz, toprak vb.)  yeme isteği ) olabilmektedir.

Vitamin B12 ve folat kemik iliğinde kan hücrelerinin üretimi için gerekli vitaminlerdir.  Eksikliklerinde kansızlık dışında, vitamin b12 eksikliğinde nöropati denilen sinirsel bozukluklar ortaya çıkabilir. Folat yapraklı sebzelerde ve hayvansal gıdalarda bulunmaktadır. Bebek ve çocuklarda günlük gereksinimi 5-50 microgram/gün, erişkinlerde 50 microgram/gün olduğu tahmin edilmektedir. Gebelikte ve emziren annelerde folik asit gereksinimi daha da artmaktadır. Hayvansal ürünler insanlar için vitamin b12'nin tek  diyet kaynağını oluşturur. Sıkı vejeteryanlar vitamin b12 eksikliği açısından risk altındadırlar. Vitamin b12'nin vücuttaki depo miktarı 2-5 mg'dır.

Nedeni bilinmeyen kan hücrelerindeki ( alyuvar, akyuvar, kan pulcukları) düşüklükler,  nedeni açıklanamayan sinirsel bulgular, ellerde ve ayaklarda uyuşma, yanma, karıncalanma,  bunama, denge bozuklukları, kişilik bozuklukları,  yaşlılar, alkolikler, yetersiz beslenmeye sahip hastalar,  bariatrik cerrahi ( mide küçültme ameliyatı) geçiren hastalar demir, folat ve vitamin b12 eksikliği riski altındadır.

Uzun süreli Alzheimer ve demans  hastalığı olanlarda 10-20% oranında düşük vitamin b12 düzeyleri saptanmış. Nadiren vitamin b12 tedavisi verilenlerde şikayetlerinde düzelme olduğu gösterilmiş. Büyüme ve gelişme çağındaki çocuklarda vitamin b12 eksikliği gelişme geriliği, beyinde küçülme, epileptik nöbetlere ve uyuşukluğa neden olabilmektedir.

Gebelerde folik asit eksikliğine bağlı bebeklerde nörol tüp defekti riski nedeniyle gebeliğin başlangıcından 3. aya kadar folik asit desteği önerilmektedir. Yine vitamin b12 ve folik asit eksikliği yüksek homosistein düzeyi ile ilişkili olarak kalp hastalıkları riskini artırmaktadır.

Bu makale 29 Mart 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Öğr. Üyesi Fatih Öçal

Dr. Öğr. Üyesi Fatih Öçal, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini  başarıyla tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tamamlayarak Dahiliye - İç Hastalıkları uzmanı olmuştur. 

Dr. Öğr. Üyesi Fatih Öçal mesleki çalışmalarına Özel Medline Adana Hastanesi'nde devam etmektedir.

 

Etiketler
B12 vitamini
Dr. Öğr. Üyesi Fatih Öçal
Dr. Öğr. Üyesi Fatih Öçal
Adana - Dahiliye - İç Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube