Takıntılar / obsesif kompulsif bozukluk

Takıntılar / obsesif kompulsif bozukluk

Toplumda takıntı hastalığı olarak bilinen bu rahatsızlıkta tekrarlı olarak istemeden kişinin aklına gelen düşünceler vardır. Bu düşünceler genellikle gereksiz ve negatif olup sıkıntı ve huzursuzluk hissettirir, kurtulmak için de alışkanlık haline gelen tekrarlayıcı davranışlarda bulunulur. Örneğin mikrop kapmaktan aşırı tedirgin olan biri ve sürekli kirlendiğini, hasta olabileceği ile ilgili düşüncelere sahipse, rahatlamak amacıyla sık sık elini yıkayabilir veya temizlik yapabilir. Yine bir başkası bir şeyi yapıp yapmadığından bir türlü emin olamaz, huzursuzluktan kurtulmak için de örneğin; ocağı kapatıp kapatmadığını, ya da kapıyı kilitleyip kilitlemediğini tekrar tekrar ya da sürekli kontrol edebilir.

Böyle durumları zaman zaman hepimiz yaşayabiliriz ama obsesif kompulsif bozukluk olması için bu düşünce ve davranışların tekrarlayıcı olması, günlük yaşamda belli bir zamanı alması ve hayatı olumsuz etkileyecek şiddette olması gerekmektedir.

EN SIK GÖRÜLEN OBSESYONLAR

Yanlış yapmaktan korkma,

Günah sayılacak düşünceler,

Mikrop ya da pislik bulaşması,

Eşyaların düzenli, mükemmel, simetrik olması gerekliliği,

Diğer insanlara zarar vermekten korkma,

Toplum içinde rezil olmaktan korkma,

Aşırı şüphe, kuşku duyma,

Kendini sürekli güvende hissetme ihtiyacı.

EN SIK KARŞILAŞILAN KOMPULSİYONLAR

Kapıyı, ocağı, ütüyü sık sık kontrol etme,

Sürekli ve tekrar tekrar ellerini yıkama, duş alma,

Dokunmaktan, el sıkışmaktan kaçınma,

İçinden belirli sözcükleri tekrar etme ya da dua etme, sayı sayma,

İhtiyaç olmayan, değersiz şeyleri biriktirme,

Yapılan işleri ya da konuşulan sözcükleri sayma ve belirli bir sayıda olmasını sağlamaya çalışma,

Eşyaları belirli bir düzen içinde yerleştirme ve sık sık kontrol etme.

Nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte, genetik yapı, çocukluk döneminde yaşanan travmalar Obsesif Kompulsif Bozukluk oluşumuna sebep olabilmektedir. Ayrıca titiz, mükemmelliyetçi, kuralcı kişilik özelliğine sahip olanların bu bozukluğun ortaya çıkışına yatkın olduğu görülmektedir.

Bu bozukluk kendi kendini besleyen ve güçlendiren zor bir hastalıktır. Duruma müdahale edilmedikçe günlük hayattaki sıkıntılar zamanla artabilir. Mesela ellerini sık yıkamakla başlayan biri, hastalığın gücü arttıkça ellerini yara içinde kalacak kadar çok yıkar hale gelebilir. Hastalığın giderek güçlenebildiği düşünülünce tedavi önem kazanır. Tedavi sürecinde rahatsızlık veren düşüncelerin nelerden oluştuğu, nasıl başladığı, nasıl geliştiği, nelerin tetiklediği değerlendirilir. Obsesif düşünceler ve zorlantılı davranışları ortadan kaldıracak planlar birlikte yapılır.

Uzm. Psikolog Semra Evrim  

Bu makale 18 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Semra Evrim

Uzm. Psk. Semra Evrim, lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümünde tamamladı. Yüksek lisans eğitimini ise İstanbul Ticaret Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Uygulamalı Psikoloji alanında gerçekleştirdi. Danışanlarına en uygun bilimsel yöntemlerle faydalı olabilmek amacıyla çeşitli eğitim ve sertifika programlarına katıldı. Uyguladığı testler ve bilimsel yöntemler kendisine çalışmalarının yanı sıra yol göstermekte ve başarı sağlamaktadır. Şimdiye değin bir yandan mesleki çalışmalarına devam etti, öte yandan da çeşitli üniversitelerde Özel Eğitim, Gelişim ve Öğrenme ve Ruh Sağlığı dersleri verdi, ayrıca çeşitli seminerlerde de konuşmacı olarak görev aldı. Gelişim sorunu yaşayan çocukların değerlendirmelerini gerçekleştirdi ve bu çocukların ailelerine danışmanlık yaptı. Psk. Evrim, şuan halen çocukların gelişim dü ...

Etiketler
Takıntı hastalığı nedir
Uzm. Psk. Semra Evrim
Uzm. Psk. Semra Evrim
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube