Stres ile ilgili kavramlar

Stres ile ilgili kavramlar

       Her insan zaman zaman zorluklar ile karşılaşabilir ve bu zorluklar zaman zaman aşılması güç engeller haline gelebilir. Bu çok normal bir durumdur, hayat bize her zaman her şeyin iyi olacağına dair bir söz veremediği için bu gibi durumları yaşamak kimseye uzak değildir. Günlük hayatımızın stabil akışını bozan her olay bizim dengemizi de aynı şekilde bozar.      

        Travma sonrasında, yaşanılan bir sağlık sorunu sonrasında, ameliyat, maddi sıkıntılar, ailesel problemler, ulusal sorunlar, insanlık sorunları vs. durumlara bedensel ve psikolojik olarak verdiğimiz tepkiye stres denir. Toplumumuzda sık sık duymaya alıştığımız bir kelime olan stres, yaşanılan ve biten olaylara ya da hali hazırda yaşanmaya devam eden olaylara verilebilir. Stres sadece ruhsal olarak değil bedensel olarak da insan sağlığına olumsuz etki eder.

        Hayat her zaman bir denge içinde sürdürmek zorunda olduğumuz bir süreçtir ve bu süreçte başımıza ne gelirse gelsin, baş etmemiz gereken çatışmalar olduğunu da bilmemiz gerekmektedir. Stres dediğimiz şey ise tam da bu gibi çatışmalara adapte olamadığımız zamanlarda ortaya çıkar. “Psikoloji anlamında stres; kişiye özgü ve onun bireysel bütünlüğünü zorlayıcı ve bozucu etkenleridir.” (s.190). Stres kişileri fizyolojik ve psikolojik anlamda etkileyerek nöral sistemi aşırı yoran, yorgunluk, bıkkınlık, unutkanlık, depresif ruh hali, dikkatsizlik gibi etkilere sebep olan psikolojik, fizyolojik ve sosyolojik bir süreçtir.

        Stres birey ve toplum etkileşimi ile oluşur. Gerçekten tehlikelidir ve tehlikenin farkına varmamak daha da tehlikeli durumlara yol açabilir. Yaşamsal fonksiyonların ve bedensel sistemlerin tümüne etki eder. Stres genel olarak iki sorun ile alakalıdır. Bunlar istekler ve kısıtlamalar ile ilgili sorunlardır. Stres 4 şekilde incelenmelidir. Bunlar hafif, orta, ağır ve paniktir.  Fakat stresin derecesi büyüklüğü artışı önemsenmeksizin düşünüldüğünde stres kavramı kendi kendine oluşabilen bir sorun değildir. Mutlaka ve mutlaka stresör denilen bir durumun içerisinde olmak şahısları stres haline sokar.

       İnsanlar genel olarak stres kavramını olumsuz bir şekilde kullanırlar. Fakat stres her zaman olumsuz bir olgu olmayabilir. Stresin her zaman yenilmesi gereken bir olgu olduğunun düşünmek çok yanlış bir tercih olacaktır. Üç çeşit stresten iki çeşidinin varlığı insanoğlunda problem yaratır. Bunlar aşırı düzeyde stres ve  düşük düzeyde strestir. Aşırı düzeyde stres insanı aşırı yoracağı için bedensel olarak acı çekmeye ve ruhsal olarak çökmeye başlanır.Bununla birlikte aşırı düşük stres de insanın motivasyınunun yokluğuna işarettir. Normal düzeydeki stres olgusu insanı psikolojik olarak motive eder ve problemleri sorunları çözmek için kriz yönetimine destek olur. Yani aşırı düşük düzeydeki stres ve aşırı yüksek düzeydeki stres insanoğlunun doğal dengesini bozar. İştah problemleri, unutkanlık, uyku problemleri gibi sorunlar da hep aşırı stres halinde meydana çıkar. Ancak normal düzeydeki stres kişinin maksimum potansiyelini ortaya çıkarmak amacıyla insanoğluna verilmiş bir sistemdir. Doğru kullanılabilirse yeterli dozdaki stres insanın çok işine yarayabilir.

       Düşük stres düzeyinde olan insanlar, yaratıcı gerilimden mahrumdurlar. Kendilerini harekete geçirecek ve içlerindeki enerjiyi açığa çıkaracak potansiyelden mahrumdurlar.

İyi stres, insanın hayattan alabileceğinin en fazlasını elde etmek için vereceği mücadelede itici gücü oluşturur.

          Aşırı stres düzeyinde olanlar, korku ve panik halindedirler ve kendi yeteneklerinden ve potansiyellerinden tam olarak yararlanamazlar.

          Kötü stres, kişinin üzerindeki baskıların iyice arttığı ve bu baskılarla başa çıkamadığı zaman ortaya çıkan strestir. Kötü stres, insanların “stres altındayım” derken kastettikleri bir baskıdır. (s.196)

STRESİN BELİRTİLERİ

Stres üç dönemli bir süreç olarak ortaya çıkar.

         Birinci dönem (alarm tepkisi); Bu dönemde otonom sinir sistemi gayet faal bir duruma geçer ve salgı bezlerini uyararak, kana bol miktarda adrenalin ve onun etkisi altında ortaya çıkan diğer biyo-kimyasal maddeleri pompalar.Stres veren uyarıcı ya da ortam devam ederse, ikinci dönem ortaya çıkar.

       İkinci dönem (direnç dönemi); Stresli ortama bir tür uyum sağlar ve kandaki biyokimyasal maddeleri geri çeker. Organizma, sanki normal koşullar altında işliyormuş izlenimi verir. Organizma aslında yorulmaktadır ve içten içe, direncini kaybetmektedir.

       Üçüncü dönem( tükenme dönemi); Beden, artık stresin baskısına dayanamaz, direncini kaybeder, ilk alarm dönemindeki bazı belirtiler geri döner. Hastalıklar ortaya çıkmaya başlar ve bu hastalıklardan bazıları ölümle sonuçlanabilir. Stres verici olay çok ciddi ise ve uzun sürerse, organizma için tükenme aşamasına gelinir.

STRESİN EN YAYGIN BELİRTİLERİ

Stresin en yaygın belirtileri;

Genel öfke hali

Bunalım veya aşırı heyecan,

Yüksek tansiyonun işareti olan çarpıntı,

Boğazın ve ağzın kuruması,

Duygusal kararsızlık,

Saklanmak-kaçmak-ağlamak,

Kendini işe verememek,

Düşünce karmaşası ve genel uyumsuzluk,

Baş dönmesi, iradesizlik ve gerçek dışı duygular,

Aşırı yorgunluk ve yaşama sevincini yitirme,

Belirsizlik, huzursuzluk, korku ve korkunun kaynağını bilmeme,

Duygusal gerginlik ve tetikte olma hali,

Titreme, sinirsel tikler, en küçük bir ses karşısında irkilme eğilimi

Tiz sesli sinirsel kahkahalar

Kekelemek ve diğer konuşma güçlükleri

Aşırı hareketlilik, terleme sık lavobaya çıkma ihtiyacı

Mide bulantısı, boyun ve sırt ağrıları

 iştahsızlık veya aşırı iştah

STRESE NEDEN OLAN FAKTÖRLER

. KİŞİSEL FAKTÖRLER

-Dürtüler

-Acelecilik

-Mükemmelliyetçilik,

-İnsanları memnun etmek

-Çok çalışmak

-Her zaman Güçlü olmak isteği

-Ulaşılması imkansız standartlara yetişmeye çalışmak,

-Değişken şartlarda çalışmak

-İşini kaybetme endişesi

-Gereğinden fazla sorumluluk üstlenmek,

-Çok fazla iş yüklenmek,

-Yaşlanma

II. ÖRGÜTSEL FAKTÖRLER

a) Örgütsel Politikalar

            1. Adaletsiz başarı değerlemeleri, ücret eşitsizliği,

            2. Örgütsel kuralların katılığı, çelişkili yöntemler,

            3. İş gruplarını değiştirme, sık sık yer değiştirmeler,

            4. Gerçekçi olmayan iş tanımları,

b) Örgütün Yapısal Özellikleri

            1. Merkeziyetçilik ve aşırı formaliteler,

            2. Kararlardan dışlanma

            3. Yükselme olanaklarının azlığı,

            4. Yüksek derecede uzmanlaşma,

            5. Örgütsel bölümlerin karşılıklı bağımlılıkları,

            6. Yürütme ve danışma birimleri arasındaki çatışma

c)  Fiziksel Koşullar

            1. Kalabalık çalışma ortamları ve özel yaşamı önemsememe,

            2. Aşırı gürültü, sıcak ya da soğuk çalışma ortamı,

            3. Zehirli maddeler ve radyasyon,

            4. Hava kirliliği, yetersiz aydınlatma ve iş kazaları

d) Örgütsel Süreçler

            1. Yetersiz iletişim ve yetersiz bilgi,

            2. Başarı düzeyi ile ilgili yetersiz geri bildirim,

            3. Belirsiz ve çelişkili amaçlar, adaletsiz denetim,

            4. Başarı değerlemesinin yanlış ve çelişkili olması.

STRESİN ETKİLERİ

Kısa Süreli Etkileri: En fazla 1 gün boyunca sürer. Trafik sıkışıklıklarından kaynaklanan, hava değişikliklerinden kaynaklanan stres gibi.

Orta Süreli Etkileri: 1 günden en fazla 15 güne kadar etkisi sürer. Kısa süreli rahatsızlıklar, ebeveyn-çocuk uyuşmazlığı, sınav stresi gibi

Uzun Süreli Etkileri: Ömür boyu süren stres etkileridir. Sevilen birinin ölümü, ağır bir hastalığın sürmesi, çok sevilen bir eşyanın kaybedilmesi ve hatırlanması gibi stres etkileridir

STRES KONTROLÜ VE BAŞA ÇIKMA YÖNTEMLERİ

1-) Stres Yönetiminde Bireysel Başa Çıkma Yöntemleri

            a) Rahatlama Uygulamaları

                        - Geliştirici rahatlama yöntemi

                        - Olumlu hayal kurma

                        - Egzersiz ve Beden hareketleri

                        - Davranışsal Açıdan Kişinin Kendini Kontrol Etmesi

                        - İletişim Kurma

                        - Meditasyon, Gıda kontrolü ve masaj

                        - Hobiler, dışa dönüklük

2. Stres Yönetiminde Örgütsel Başa Çıkma Teknikleri

            a) Yönetim işgörenler için destekleyici bir organizasyonel yapı geliştirmelidir.

            b) İş zenginleştirmesine yönelik örgütsel düzenlemeler yapmak

            c) Çalışanlar arasındaki çatışmayı azaltmak ve örgütsel rolleri belirgin hale getirmek gerekir.

            d) İyi ve açık bir kariyer planı yapmak, bu konuda çalışanlara danışmanlık yapmak.

Stresi Kontrol Etmek için Öneriler

1.         Düzenli egzersiz yapın: Haftada 2 yada 3 kez yapacağınız 30-45 dk’lık biraz tempolu bir yürüyüş bunun için yeterli gelecektir.

2.         Gevşeme ve nefes egzersizleri tek başınıza deneyebileceğiniz oldukça faydalı yöntemlerdir.

3.         Günlük işlerinizi önceden planlayabilirseniz de aciliyeti olan işlere öncelik vermeniz en akılcısıdır. Hemen her konuda bir önemlilik sırası takip etmeye çalışın.

4.         Uykusuzluk, konsantrasyon güçlüğü, iştahsızlık, çaresizlik hissi ve bitkinlik gibi şikayetler ortaya çıktığında bir ruh hekimine başvurmaktan çekinmeyin.(Arıkan, M.K. Arıkan: “Electrophysiological Aspects of Depression”, 1992.)

KAYNAKÇA

Arıkan M.K.: “Kantitatif Farmako-EEG (I)” [Quantitative Pharmaco EEG (I)], Klinik    Psikofarmakoloji Bulteni. 2(3), 18-21, 1992.

Arıkan M.K., Bayar R., Mirsal H., Suer T., Kokrek Z.: “Tedaviye Direncli Depresyon:                                                        Bir Naturalistik Calisma” (Therapy Resistant Depression: A Naturalistic Study),                      

Dusunen Adam. 7(3), 55-58, 1994 (Presented at the Third Anatolian Psychiatry Days in                        Trabzon, Turkey, 1994).

Tutar,H.,Kriz ve stres Yönetimi (s.190),Kriz ve Stres Yönetimi Ders Notları

Örnek,Ali Şahin Stres ve Kriz Yönetimi Ders notları

Aydın.,Şule Kriz ve Stres Yönetimi Ders Notları

Bu makale 21 Nisan 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Kl. Psk. Tuğba Çakıroğlu

Uzm. Kl. Psk. Tuğba ÇAKIROĞLU, 2015 yılında Doğu Akdeniz Üniversitesi Psikoloji Bölümünü başarıyla tamamlamış ve Hasan Kalyoncu Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Klinik Psikoloji eğitimine devam etmektedir.

Uzm. Kl. Psk. Tuğba ÇAKIROĞLU, mesleki çalışmalarına Gaziantep'de bulunan Olea Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nde devam etmektedir.

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Depresyon eğilimi
Uzm. Kl. Psk. Tuğba Çakıroğlu
Uzm. Kl. Psk. Tuğba Çakıroğlu
Gaziantep - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube