Sorularla hamilelikte beslenme

Sorularla hamilelikte beslenme

Hamilelikte dönem dönem beslenme nasıl olmalıdır ?

Gebelikte dönemsel olarak değişen bir beslenme şekli yoktur . Hamilelik sürecinin genelinde nasıl beslenildiği önemlidir .Hamilelerin bir gün içersinde tükettikleri besinler ve miktarları ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Ancak öğün düzenini de oluşturmak önem taşır. Ana öğünlerle birlikte ara öğünleri de unutmamak gerekir. Öğünler atlanmamalı veya geçiştirilmemelidir.

Kahvaltılar önemli…Geçiştirmek yerine biraz daha vakit ayırıp kahvaltıyı düzenli yapmak gerekir. Vakit varsa süt , peynir ( çok yağlı olmayanlarından ) , mevsimine uygun söğüş sebze ( yazın domates , salatalık  , biber; kışın maydanoz , marul , roka gibi yeşillikler ) ve ekmekten oluşan bir menü veya daha da kolayı bunlardan oluşmuş bir sandwich tüketilebilir. Sabah süt içilemiyorsa gün içersinde başka bir yerde telafi edilmelidir. Çay besinlerdeki demirin emilimini engellediğinden tercih edilmemelidir ancak kuşburnu gibi C vitamin içeriği yüksek bitki çayı içilebilir. Diğer bitki çayları özellikle adaçayı riskli olabileceğinden tercih edilmemelidir. Bebek düşüklerine neden olabilircvbnmöç..

Öğle ve akşam yemeklerine çorba gibi hafif yiyeceklerle başlamak hamile  annenin mide sağlığı için uygundur. Sebzeler hem vitamin-mineral deposu hem de kalorilerinin düşük olması sebebiyle rahatlıkla tüketilebilir. Kullanılan yağın çok olmamasına dikkat edilmelidir.

Et miktarı her gün kişiye göre değişmekle birlikte ortalama 150 gr. et yeterlidir. Tavuk , balık veya kırmızı et olarak dönüşümlü tüketilmelidir.

Hamile annenin vitamin-mineral ihtiyacı yüksektir. Bu nedenle hazırlanan yiyeceklerde vitamini kaybetmemek için doğru pişirme şekilleri kullanılmalıdır. Kızartma , yüksek ısıda pişirme , kavurma gibi yöntemler kanser riskini arttırdığı gibi besinlerin bütün vitaminlerini kaybetmesine neden olur .

Aslında herkesin her zaman uygulaması gereken beslenme kurallarını hamile anneler doğacak bebekleri için uygulamalıdırlar.

Hamilelik sırasında bebek annenin beslenmesinden nasıl etkilenir ? Doğum sonrasında da bu durum devam eder mi ?

Bebek annesinden her türlü vitamin ve mineral ihtiyacını karşılar . gerekirse annenin dişlerinden kalsiyumu çeker ama yine de karşılar. Bu nedenle anneler bebekleri için değil daha çok kendileri için beslenirler. Depoda bir yetersizlik oluşturmamaya çalışılmalıdır . bundan dolayı beslenirken annenin ihtiyaçları doğru karşılanmalıdır . Emzirme döneminde ise durum biraz daha değişir. Annenin aldığı vitamin , mineral veya zararlı katkılar vs . anne sütü yoluyla bebeğe geçebilir. Bu nedenle emziklilik dönemi daha dikkat edilmesi gereken bir dönemdir.

Hamilelik döneminin rahat geçirilmesi ile beslenme arasındaki ilişkiden bahseder misiniz ?

Öncelikle alınan kilo büyük önem taşır . Fazla kilo durumlarında anne daha zorlu bir hamilelik geçirir. Nefes alması güçleşir , uyku kalitesi düşer , hareket kabiliyeti azalır. Fazla kilo hamilelik döneminde bazı hastalıkların da ortaya çıkmasına neden olabilir. Gestasyonel diabet ( Hamilelik şekeri ) gibi. Bu nedenle gebeliğin başından itibaren doğru kilo artışı ile sağlıklı bir hamilelik geçirilmeye çalışılmalıdır .

Hamilelik süresince alınması gereken minimum ve maksimum kilo oranı ne kadar olmalıdır ? Maksimum seviyenin üzerine çıkılmaması için genel olarak nelere dikkat edilmelidir ?

En ideal kilo alımı 9-13 kilo civarıdır . çünkü bu kadarla bebek ve annede herhangi bir yetersizlik olmadan sağlıklı bir hamilelik geçirilebilir. Altında kalmak bebekte de yetersizlikler oluşturabilir. Fazlası bebeğe fayda etmeyeceği gibi sadece anneyi yorar .

Şeker hastalığı olan hamileler nelere dikkat etmelidir ?

Diabetes Mellitus ( şeker hastalığı ) çeşitli sebeplerle kan şekeri seviyesinin ayarlanamadığı bir hastalıktır. Buna bazen kandaki şekeri dengeleyen insülin hormonun yetersizliği bazen de yokluğu neden olur. Ortaya çıkış nedenleri değişsede belirtileri çok yemek yeme , sık idrara çıkma , çok su içmedir. Şeker hastalığı bazen ilk kez gebelikte ortaya çıkar. Buna gestasyonel diabet yani gebelik şekeri denir. İster önceden şeker hastası olsun ister hamilelikte şeker tanısı konsun beslenmeye çok dikkat edilmesi gerekir. Kan şekerindeki ani değişimler anne karnında bebek ölümlerine bile neden olabilir. Bu nedenle hamilelik döneminde uygulanan beslenme programı çok önemlidir.

Anne adayının kan şekerinin dengede kalabilmesi için yediği besinleri şeker miktarı önemlidir. Sadece çay şekeri olarak bildiğimiz şeker değil ; ekmek , pilav , makarna gibi karbonhidratlı besinler de parçalanıp şekere dönerler. Bu nedenle yemek seçimlerine dikkat edilmelidir.

Ana öğünlerin dışında ara öğünler de çok önem taşır. Kan şekerini dengeler. Ama ara  öğünlerde seçtiğimiz besinlerin içeriği tek başına karbonhidrat olmamalı. Yanında mutlaka proteinli bir besin de almak gerekir. Proteinli yiyecekler karbonhidratın kana geçmesini yavaşlatır. Örnek verecek olursak ekmeğin yanında peynir , meyvenin yanında süt , pilav-makarnanın yanına ayran veya yoğurt uygun olur. Bu şekilde kan şekerini kontrol etmek daha kolay olacaktır.

Seçilen karbonhidratların türüne dikkat edilmelidir. Beyaz ekmek , pirinç , makarna gibi kan şekerini hızlı yükseltecek besinler yenine kepekli ekmekler , tam tahıllı ekmekler , kepekli pirinç veya makarna , bulgur daha uygun besinlerdir. Bunlar ayrıca lifli – posalı oldukları için kana geçişleri yavaştır . hamilelikte çok sık görülen kabızlık şikayeti için de iyi birer yardımcıdırlar.

Şeker metabolizması yağ ile birebir ilişkilidir. Fazla yağlı besinleri tüketmemek gerekir. Hiç yememek te doğru değildir. Bu kez yağda eriyen A , D, E , K vitaminleri vücutta emilemez. Yemekler ayçiçek , soya , mısırözü gibi bitkisel sıvı yağlarla; salatalar zeytinyağı veya fındıkyağı ile hazırlanmalıdır. Yağlar ne kadar sağlıklı olursa olsun fazlası hem şeker hem de kan kolesterolü için tehlikeli olabilir. Ayrıca kilo aldırabilir.

Meyveler hem vitaminli hem de sindirimin çalışmasına yardımcı besinlerdir ancak şeker hastası olan bireylerin meyve seçimleri önemlidir . muz , şeftali , üzüm , kayısı gibi çok şekerli meyvelerin yerine elma , armut , portakal , mandalina , greyfurt , erik gibi daha az şekerli meyveleri seçmeli ve yanında mutlaka süt- yoğurt ürünü tüketmelidir.

Şeker hastalarının ette bir sınırlaması yoktur. Yaklaşık 150 – 200 gr. kadar tüketilebilir ancak etler yağsız olmalıdır ve uygun pişirme yöntemi olan ızgara , fırın veya tencere yemeği şeklinde hazırlanmalıdır.

Susama ihtiyaçları fazla olabilir. Bu ihtiyacı en iyi su karşılayacaktır . meyve suları tercih edilmemelidir çünkü çoğu şeker içerir. Bitki çaylarının seçimi doğru yapılmalıdır. Ihlamur , kuşburnu gibi çaylar uygundur . bu çaylara şeker kullanmamak gerekir. Hamilelik döneminde her türlü katkıdan uzak durulduğu için tatlandırıcı kullanmamalıdır. Çaylar ve diğer içecekler şekersiz içilmelidir.

Piyasada şeker hastalarına uygun birçok diabetik ürün bulunmaktadır. Almadan önce etiketler iyice okunmalıdır. Hamileler için uygun katkılar içermeyebilirler. Bu nedenle beslenme uzmanına veya doktora danışmadan bu ürünler kullanılmamalıdır.

Şeker hastalığı olan anne adayları için en iyi haber zorunlu olarak sağlıklı beslenmek zorunda olmalarıdır. Aslında herkesin uygulaması gereken beslenme şeklini onlar zorunlu uygulamalıdırlar. Uygun ilaç tedavisi ve beslenme düzeniyle çok sağlıklı ve sorunsuz bir hamilelik geçirilebilir…

Hamilelik sırasında ve sonrasında anne ve bebek sağlığını olumsuz etkileyecek , kaçınılması gereken beslenme alışkanlıkları nelerdir ?

Yağlı hamur işleri , kekler , tatlılar mümkün olduğu kadar beslenmede yer almamalıdır.  Gereğinden fazla kalori ve yağ alımına neden olurlar . kilo alımını kolaylaştırırlar.

Tuz mümkün olduğu kadar sınırlandırılmalıdır. Günde maksimum 2 gr. tuz alınmalıdır . Tansiyon problemi yaşamayan hamileler bile sınırlı kullanmalıdır . ödemlerin artmasına neden olurlar. Gebelik dönemi içersinde hipertansiyon riskini arttırırlar.

Şekere vücudun hiç ihtiyacı yoktur. Sadece çok sevildiği için tüketilebilir ancak vücutta insülinin gereğinden fazla salgılanmasına neden olur. Diabet ( şeker hastalığı ) riskini arttırırlar.

Hazır gıdalara çok dikkat edilmelidir. Ambalajlı gıdalardan mümkün olduğu kadar uzak durulmalıdır . katkı maddesinin ne olduğu bilinmeyen gıdalar tüketilmemelidir. Tatlandırıcılar hamile anne için riskli olabilir. Riskli olduğu için alınmamalıdır.

Midede hassasiyet olabileceği için baharatlar seçilerek tüketilmelidir. Acı baharatlar yenmemelidir.

Kafeinli içecekler uyarıcıdır. Bebeğe geçebilir. Bu nedenle çay , kahve , kolalı içecekler gibi kafeini yüksek içecekler tüketilmemelidir.

Doğumdan sonraki dönemde sütü arttırmak için nasıl beslenilmelidir ? sütü arttırıcı özellikle tavsiye ettiğiniz bir besin , meyve vs. var mı ?

En önemli kaynak sudur . Sıvı ihtiyacı doğru karşılandığında süt yeterli miktarda salgılanır. Bunun dışında sütün kalitesini arttırmak için sebze , meyve , et ürünleri , süt ürünleri yeterli miktarda alınmalıdır . Doğru beslenip ihtiyaç karşılanır sütün miktarıyla birlikte kalitesi de artar . Gebelik döneminden farklı olarak günlük enerji ihtiyacı + 500 kalori olarak değişir . Bunun üzerine çıkıldığında kilo alımları başlar . Özellikle bir besin sütü arttırmaz . Bunu en iyi annenin kendisi fark eder. Çünkü her besinin her vücutta verdiği reaksiyon farklıdır .

Halk arasında sütü arttırmaya dair pek çok hurafe var . mesela yaygın olarak bilinen tatlı ve şekerli gıdaların fazla tüketilmesi gerçekten sütü arttırır mı ? kaçınılması gereken hurafeler nelerdir ?

Emziklilik döneminde anneyi en çok yoran konulardan biri anne sütüdür . Herkesin bu konuyla ilgili bir yorumu vardır . Anne tüm bu bilgi kirliliği arasında ne yapacağını şaşırır. Şekerli gıdalar sadece kalori yükler , sütü arttırmaz. Annenin gereksiz kilo alımlarına neden olur . Emzirme döneminde tatlı ihtiyacı artar ancak bunları daha doğru şekerlerden almak gerekir. Meyve gibi. Özellikle kuru meyvelerle birlikte fındık , ceviz veya badem birlikte tüketildiğinde tatlı ihtiyacı karşılandığı gibi dengeli bir ara öğün oluşturulur .

Doğum sonrası fazla kilolardan kurtulmak için diyet yapan pek çok anne var. Diyet için uygun dönem ne zamandır ?

İlk bir yıl anne sütü verilmesi önerildiğinden annenin diyet yapması uygun olmaz. Ancak doğumdan çok kilosu kalan anneler bir an önce kilolarını vermek isterler. Bu nedenle diyet önerilmez ancak mutlaka doğru beslenme tavsiye edilir. 1 yıl içersinde  bebek yeterince anne sütü alacağı ve annenin hormonları yeniden oturacağından daha kolay diyet yapılabilir. Ancak doğru ve düzenli beslenen anneler zaten her ay 1-1.5 kilo kaybederler. Bu nedenle bir yıl sonra da kilolarının çoğunu vermiş olurlar . Diyet yapmak anne sütünü azaltabilir bu nedenle risklidir. 

 

 

 

 

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Deniz Şafak

Diyetisyen Deniz Şafak,1974 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. İlkokul ve ortaokul öğrenimini Trabzon'da tamamlamasının ardından 1997 yılında Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden mezun oldu. Mezuniyetinin ardından 2000 yılına kadar özel bir klinikte bebek ve çocuk beslenmesi alanında ilk serbest çalışan diyetisyen oldu. Diyetisyen Deniz Şafak, 2000 yılında Otacı’da Sağlıklı Yaşam Kulübü Yöneticiliği ve Diyetisyenliği görevine başladı ve özellikle doğru ürünlerle sağlıklı beslenme programları hazırlayarak beslenme ve diyet konusunda eğitim hizmeti verdi. Kendisi, 2005 yılından beri kendi muayenehanesinde hastalarına hizmet vermeye devam etmektedir. Sağlıklı beslenme, zayıflama diyetleri, kilo alma diyetleri, hastalıklarda diyet, gebe ve emzikli beslenmesi, bebek ve çocuk beslenmesi, özel hastalık durumlarında beslenme kon ...

Etiketler
Hamilelik döneminde
Dyt. Deniz Şafak
Dyt. Deniz Şafak
İstanbul - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube