Şizofreninin sebebi nedir? Tanısı Nasıl Konur?


Şizofreninin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak çoğu uzman, şizofreninin biyolojik (genetik) özelliklerin ve çevresel etmenlerin birbiriyle etkileşimi sonucunda ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Genetik veya çevresel etmenler, yaşamın başlarında (yani henüz anne karnındayken veya çocukluğun başlarında) beyin gelişiminde sorunlar oluşturabilir, bu da şizofreni gelişmesi riskini yükseltir. Yaşamın daha sonraki dönemlerinde maruz kalınan çevresel etmenler, beyin gelişimini ve işleyişindeki kusurları artırarak şizofreni riskini daha da yükseltebilir veya şizofreninin ilk belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir.
Ayrıca şizofreni hastalarının beyninde saptanan değişikliklerin hastalığın nedeni mi, sonucu mu olduğu da tartışmalıdır.
Beyindeki kimyasal maddeler hastalığa nasıl neden oluyor?
Beyindeki hücreler (nöronlar) kendi aralarında haberleşmek için nörotransmitter denen bazı kimyasal maddeleri kullanır. Serotonin, dopamin, adrenalin, asetilkolin bunlardan en çok bilinenlerdir. Bu maddeler uyku, uyanıklık, dikkat, iştah, istek duyma gibi pek çok işlevin gerçekleşmesinde rol oynar. Ayrıca bu nörotransmitterlerden birini daha ağırlıklı kullanan hücre grupları beynin bazı bölgelerinde demetler, yollar oluşturur. Bu yollar birbiriyle bağlantılı olup bir diğerinin işlevini de etkilemektedir. Sonuç olarak beyni bir bilgisayar ağına ya da telefon şebekesine benzetebiliriz. Beyindeki kimyasal maddeler bu şebekenin sağlıklı işlemesinden sorumludur. Şizofreni hastalarında bu yollardan bazılarının aktivitesinin arttığı bazılarının ise azaldığı bilinmektedir. Hastalık belirtilerinden örneğin dopaminin etkinliğinin bazı yollarda azalmasının bazı yollarda ise artmasının sorumlu olduğuna ilişkin bulgular vardır. Sonuçta halüsinasyon, hezeyan, dikkat dağınıklığı, öğrenme güçlüğü vb. belirtiler kimyasal maddelerin işlevindeki bozukluğa bağlı ortaya çıkar. Ayrıca bu kimyasal maddelerin üretilmesi, taşınması ve ortadan kaldırılması da genlerin kontrolünde olduğundan şizofreniyi sadece beyindeki kimyasalların bozukluğu gibi görmek yeterli olmayacaktır.
Akrabaları arasında şizofreni hastası olan kişide bu hastalığın çıkma ihtimali ne kadardır?
Anne, baba, kardeş gibi yakın akrabalardan biri şizofreni hastasıysa diğer kardeş ya da çocuklarda aynı hastalığın görülme riskinde artış olur. En yüksek risk ikizlerde (tek yumurta) görülür. Bu tür ikizlerden birinde hastalık varsa diğerinde de görülme riski %50'ye yakındır. Anne, baba ya da kardeşlerden birinde hastalık varsa diğer çocuklarda şizofreni görülme riski 8-12 kat artmaktadır.
Dayı, hala, dede vb. ikinci derece akrabalar ve kuzen gibi daha uzak akrabalarda şizofreni varsa o kişide de hastalığın görülme olasılığı %2-5 kadardır. Bu riskler yaş ilerledikçe azalır.
Şizofreni tanısı nasıl konur?
Kişide şizofreni olup olmadığını kesin olarak gösterecek herhangi bir tek belirti/bulgu ya da laboratuar testi yoktur. Belirtilerin başka bir tıbbi hastalık nedeniyle olmadığından emin olmak için hastanın muayene edilmesi gerekir. Pek çok psikiyatrik bozukluğun belirtileri birbiriyle örtüştüğünden tanı koymakta aceleci olmak hatalı sonuca yol açar. Tanı, psikiyatristin başında olduğu bir ekibin, muayene, aile görüşmesi, psikolojik test sonuçları ve diğer laboratuar incelemelerinin sonuçlarını değerlendirmesiyle konur.
Şizofreni hastalığı olup olmadığının anlaşılması, yani şizofreni tanısı konması için, bir psikiyatristin birçok özelliği, belirti ve bulguyu birlikte değerlendirmesi gerekir.
Tanı koymak için kişide hangi özelliklerin bulunması beklenir?
Şizofreni tanısının konması için, bu hastalıkta görülen belirtilerin en az altı ay boyunca gündelik yaşamı olumsuz etkileyecek şiddette devam etmesi, ayrıca, bunun en az bir ayı boyunca, temel belirtiler diye adlandırılan belirtilerin iki veya daha fazlasının bulunması gerekir. (Temel belirtiler, sanrı, varsanı, dağınık konuşma/davranış gibi pozitif belirtiler veya heyecan duyamama gibi negatif belirtilerdir.)
Şizofreni belirtileri başka beyin hastalıklarında da görülebileceğinden, tanısının konması zor olabilir, belli bir süre takip gerektirebilir.
Bir başka sorun, şizofrenisi olan birçok kişinin şüpheciliğe eğilimli olması, özellikle hastalığın ilk dönemlerinde herhangi bir sorunu olduğunun farkında olmaması ve bu nedenlerle doktora gitmek istememesidir.
Ayrıca, bazen hastalık ileri bir evreye ulaşıncaya kadar belirtiler tanınamayabilir veya fark edilmeyebilir.
Erken tanı şizofreninin gidişini etkiler mi?
Aslında pek çok hastalık erken tanı ve tedavi durumunda daha olumlu bir gidiş gösterir. Aynı şey şizofreni için de geçerlidir. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa o kadar iyi sonuç alınacağına işaret eden bulgular vardır. Bundan ötürü, tedaviye mümkün olduğunca erken başlanması önemlidir.
Şizofreninin evreleri nelerdir?
Şizofreninin üç evresi vardır:
1) Akut Evre, 2) Stabilizasyon (Dengelenme) Evresi ve 3) Stabil (Dengeli) Evre.
Akut Evre sırasında şiddetli pozitif belirtiler ağırlıktadır. Negatif belirtiler de daha şiddetli hale gelebilir. Yoğun tedavi veya bazen hastaneye yatmak gerekebilir.
Pozitif belirtilerin şiddeti azalırken, Stabilizasyon Evresi başlar. Bu evre akut bir atağın başlangıcından sonra altı ay veya daha uzun sürebilir.
Stabil Evre sırasında belirtiler nispeten sabittir, hatta hemen hemen tamamen kaybolabilir. Bazı hastalarda çok az belirti kalır, bazılarında ise gerginlik, kaygı, depresyon veya uykusuzluk gibi belirtiler devam edebilir.
Şizofreninin seyri nasıl olur?
Şizofreni belirtileri kişiden kişiye değişir. Hastaların küçük bir grubu, tek bir şizofreni atağından sonra tama yakın iyileşme gösterir. Ancak şizofrenisi olan kişilerin çoğunda şu durum görülür:
Hastaların üçte ikisinde (2/3) ilk ataktan sonraki iyileşme döneminin ardından bulgu ve belirtiler tekrar ortaya çıkar, yani hastalık nüks eder.
Bazı kişilerde belirtiler bir süre çok azalır veya hiç kalmaz, sonrasında belirtiler kötüleşebilir.
Bazılarında ise belirtiler yaşamları boyunca sürer.
Şizofreninin alevlenmesi ne demektir?
Alevlenme (relaps) çoğu zaman pozitif belirtilerin yani halüsinasyon, hezeyan ve dağınık ya da amaçsız davranışların tekrar ortaya çıkması ya da artış göstermesi şeklinde kendini gösterir. Kişi bu süreçte gerçeği değerlendirme yeteneğini de kaybettiği için bir yandan hastalığı ağırlaşırken bir yandan da hasta olmadığına, gördüğü hayallerin ya da düşman bellediği kişilerin gerçek olduğuna sarsılmaz biçimde inanabilir. Hastalığın alevlenmesine erken dönemde müdahale edilemezse genellikle belirtileri kontrol edebilmek için hastaneye yatış gerekir.
Bazı hastalarda alevlenme negatif belirtiler dediğimiz çevreden uzaklaşma, içe çekilme, kendine bakımda gerileme, işini ya da okulunu bırakma gibi belirtilerin artışıyla ortaya çıkar. Ancak sıklıkla alevlenme sırasında hem pozitif hem negatif belirtiler birlikte artış gösterir.
Hastalığın alevlenmesine neden olabilecek etkenler var mıdır?
Hemen hemen bütün araştırmalarda şizofreni hastasının alevlenme yaşamasının ilaçları belirtilen şekilde kullanmamak ya da tümüyle bırakmakla yakından ilişkili olduğu sonucuna varılmaktadır. Tedavi uyumunun bozuk olması alevlenme riskini 3-4 kat artırıyor. Ancak tedavisine önerildiği şekilde devam eden hastalarda da diğer tetikleyici nedenler devreye girebilir Örneğin alkol ya da madde kullanmak, yaşadığı ortamda (sıklıkla aile içinde) sürekli gerginlik ya da maddi sorunlar yaşanması, ciddi bir bedensel rahatsızlık geçirmek gibi. Benzer şekilde, iş ya da sınav stresi, bir yakınından (eş, sevgili gibi) ayrılmak ya da yakının ölmesi de alevlenmeyi tetikleyebilir.
Hastalığın alevlenme dönemini önceden kestirmek mümkün müdür?
Çoğu zaman evet. Çünkü kişiden kişiye değişmekle beraber, bir hastada her alevlenme öncesinde benzer davranış değişiklikleri görülür. Bu değişiklikler alevlenme belirtilerinin öncesindeki 2-3 haftada ortaya çıkar. Örneğin durgunlaşmak, önceden çok söz edip sonradan unutulan konuların tekrar tekrar konuşulmaya başlanması, dine ve ibadete olan ilginin artması, uykusuzluk, sinirlilik, çok yıkanmaya başlamak (ya da tersi), işi ya da okulu bırakmak gibi belirtiler alevlenmenin haberci belirtilerindendir. Aileler ve hastalar önceki alevlenme dönemlerinden önce görülen belirtileri tespit ederek bunların hastada görülüp görülmediğini izleyebilir. Bu erken belirtiler saptandığında hemen hekime başvurulması durumunda alevlenmenin önlenmesi mümkündür.
Şizofreni hastası tümüyle eski haline dönebilir mi?
Şizofreniyi ortaya çıkaran nedenler ve belirtiler hastadan hastaya değiştiği gibi hastalığın seyri de farklılık gösterir. Tam ya da tama yakın düzelme hastaların % 10 kadarı için beklenebilir. Hastaların yaklaşık 1/3'ü hafif derecede bozukluk gösterse de hayatını devam ettirebilir. Yine 1/3'e yakın bir grup orta derece gerilemeye uğrarken yardımsız yaşaması mümkündür. Ancak hastaların %40-60'ında tek başına hayatını kazanmasına ya da devam ettirmesine engel olacak düzeyde yeti kaybı olmaktadır.