Sinüzit, nedenleri ve türleri

Sinüzit, nedenleri ve türleri

Burun çevresindeki sinüs adı verilen boşlukların iltihaplanmasına sinüzit adı verilir.
Sinüsler normal salgı   oluşturan burun, sisteminin bir parçasıdır.  Sinüslerin fonksiyonları tam olarak aydınlatılmış değildir. Ancak sesin rezonansının sağlanması, solunum havasının nemlendirilmesi ve ısıtılması ile zararlı partiküllerin tutulması gibi görevleri vardır.



Normal olarak burun ve sinüsler günde yaklaşık olarak yarım litre mukus  salgılar. Üretilen mukus burun örtüsü (mukoza) üzerinde hareket ederek toz parçacıklarını, bakterileri ve diğer havayla taşınan partikülleri süpürür ve yıkarlar. Daha sonra bu mukus geriye boğaza süzülür ve yutulur. İçindeki parçacıklar ve bakteriler mide asidi tarafından parçalanır.



Sinüzit gelişmesini  kolaylaştıran lokal veya sistemik bazı faktörler vardır. Burun ve sinüsler; bakteri ve virüslerin sık sık yerleşip iltihap yaptığı bölgelerdir. Bakteri ve virüs dışında nadiren de olsa mantarlar da iltihap yaparlar.. Ayrıca sinüslerin havalanması da bozulur. Bu durumda sinüs içerisinde kolayca iltihap gelişir.  Sinüzit en çok nezle, grip gibi üst solunum yolu infeksiyonları sonrası gelişir. Bu tür infeksiyonlarda sinüslerin burun içine açılan delikleri ödem nedeniyle kapanır ve sinüs salgıları burun içine boşalamaz. Bunun dışında diş enfeksiyonları sinüs içine doğru yayılarak  sinüzit yaparlar.



Bir allerji atağı soğuk algınlığı gibi mukozanın şişmesine, sinüs kanallarının kapanmasına, mukus akımının engellenmesine ve bakteri enfeksiyonuna neden olur. Anatomik  bozukluklar (burun kemik kıkırdak eğriliği gibi) polipler, yabancı cisim, buruna yerleştirilen tamponlar,tümörler vs. sinüzite zemin hazırlarlar.



Doğuştan gelen birtakım hastalıklar( immotil silia sendromu, kistik fibrozis.), kontrol edilemeyen diabet, kemoterapi alanlar, bağışıklık sistemi bozuklukları, AIDS.. sinüzit oluşmasına zemin hazırlar.



Sinüzit genel olarak akut ve kronik (müzmin) olarak ikiye ayrılır. Akut sinüzit yeni oluşan sinüzit anlamına gelir. Uygun tedavi edildiğinde tamamen iyileşir. Ancak kronik sinüzit sinüslerde sürekli bir iltihap anlamına gelir ve tedavisi de zordur.  Çoğu  kez ameliyat gerektirir.



Sinüzitin semptomları tutulan sinüse ve hastalığın dönemine bağlıdır. En çok bir üst solunum yolu enfeksiyonunu takiben oluşan ağrıdır. Ağrı akut sinüzitin  önemli bir belirtisidir. Kronik  sinüzitte  akut alevlenmeler dışında genellikle  ağrı olmaz.   Bu hangi sinüsün iltihaplandığına göre baş ağrısı, yüz ağrısı, göz çevresinde ağrı şeklinde olur. Genellikle öne doğru eğilmekle artar.



Ayrıca burun tıkanıklığı, burun akıntısı, koku duyusunda azalma, geniz akıntısı, ateş, çene ve dişlerde ağrı, ağız kokusu, burun kanaması, göz kapakları ve yüzde şişme gibi belirtiler olur. Öksürük hem akut hem de kronik sinüzitin belirtisidir. Kronik sinüzitte şikayetler daha uzun süreli olmasına rağmen daha hafiftir.  Hastayı en çok geniz akıntısı ve buna bağlı boğaz ağrısı ve öksürük rahatsız eder. Bunun dışında yine burun tıkanıklığı, yüzde dolgunluk hissi ve ağız kokusu olur. Kronik sinüziti olan hastalar bazen akut dönemler yaşayabilirler.



Hastanın şikayetleri ve muayene bulgularına göre sinüzit düşünülse bile kesin     tanı tomografi  çekilerek  konulmalıdır.  Bilgisayarlı tomografi burun içi ve sinüsler hakkında bize çok faydalı bilgiler vermektedir.



Sinüzit uygun antibiyotik ve yardımcı ilaçlarla veya gerektiğinde ameliyatla tedavi edildiğinde ciddi problemlere yol açmayan bir hastalıktır. Ancak iltihabın yayılmasına bağlı bazı komplikasyonlar gelişebilir. Bunlardan en önemlileri iltihabın göz çukuru içine yayılması ve körlüğe kadar gidebilen hastalıklar, beyin zarına veya beyin içine yayılarak abse oluşması, iltihabın sinüs içinde abseleşmesi ve kemik iltihabı sayılabilir. Bu tür durumlar oluştuğunda tedavi daha ciddi yapılmalıdır ve ilaç tedavisiyle birlikte ameliyat gerektirir.



Hastaların sinüzit olmamak  için dikkat edebilecekleri birkaç  durum  vardır. Bunun için üst solunum yolu enfeksiyonlarınının uygun bir şekilde tedavi edilmesi gerekir. Soğukta kalmamak, saçların ıslak kalmaması, yaşadıkları ortamın nemi ve ısısının uygun olması, sigaranın dumanında dahi kalınmaması, alerjiye yol açabilecek toz, duman veya diğer irritan maddelerden uzak kalınması gibi önlemler alınabilir.



Sinüzit tedavisinde amaç bakterilerin yok edilmesi ve sinüslerin buruna açılan  pencerelerin açılmasını sağlamaktır. Ancak bazen ameliyat gerekebilir. Kronik sinüzitlerde de yine önce ilaç tedavisi uygulanabilir. Ancak sık sık alerji ya da kemik veya et gibi bir anatomik problem olduğu için ameliyatla tedavi gerekli olmaktadır.
Akut sinüzitler genellikle ilaç tedavisine yanıt verdikleri için ameliyata nadiren ihtiyaç duyulur. Ancak kronik sinüzitlerde, burunda et veya kemik eğriliği  ( deviasyon ) bulunması gibi durumlarda ya da komplikasyon gelişen vakalarda sinüzit ameliyatı gerekir.



Sinüzit için yapılan ameliyatlar son yıllarda çok ilerlemiştir.   Endoskopik yöntemle (Endoskopik Sinüs Cerrahisi)  hem burun içi gibi dar ve karanlık bir yerde çalışmak kolaylaşmaktadır hem de sinüzite yol açan asıl  neden düzeltil iyor ve  diğer sağlam bölgelere dokunulmamaktadır. Bu ameliyat hem lokal hem de genel anestezi ile yapılabilir.  Son zamanlarda balon sinüzoplasti tekniği geliştirilmiş ancak uzun vadeli sonuçları  ve başarı durumu tam olarak bilinmemektedir.



 Endoskopik yöntemle ameliyatlar yapılmaya başlandıktan sonra sinüzitin   tedavisi daha da kolaylaşmış ve tekrarlama oranı son derece düşmüştür. Özellikle alerjinin rol oynadığı sinüzitlerde ve polipli  hastalarda  tekrar problem oluşması görülebilir.

Bu makale 19 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Koray Cengiz

Etiketler
Sinüs
Op. Dr. Koray Cengiz
Op. Dr. Koray Cengiz
İstanbul - Kulak Burun Boğaz hastalıkları - KBB
Facebook Twitter Instagram Youtube