Sınav kaygısı ve sınav kaygısıyla başetme

Sınav kaygısı ve sınav kaygısıyla başetme

Kaygı nedir?

Kaygı, kişinin herhangi bir uyaranla karşılaştığında yaşadığı, bedensel, zihinsel ve duygusal değişimlerle kendini gösteren uyarılmışlık halidir. Kaygı yaşamın doğal bir parçasıdır, aynı zamanda kişinin yaşamını sürdürebilmesi ve yaşamdan zevk alabilmesi için gerekli temel bir duygudur.

Yaşıyor olmanın kendisi başlı başına bir enerji ve kaygı potansiyeli gerektirir. Bu açıdan ortalama bir kaygı düzeyi, hayatı algılamada, günlük hayatı idame ve idare ettirmede, bir hedef için motive olmada, arzu duyma, karar alma ve alınan kararlar doğrultusunda harekete geçmede elzemdir. Dolayısıyla kişinin performansını yükseltme işlevi vardır. Ancak kaygı düzeyi çok arttığında kişi, enerjisini verimli bir biçimde kullanamaz. Dikkatini ve gücünü yapacağı işe yönlendirmekte zorlanır. Potansiyelini tümüyle kullanamayınca da istenen performansa erişmesi zorlaşır.

Kaygının hiç olmadığı durumlarda ise yaşamdaki tüm uyaranlara olduğu gibi hedef davranışa da kayıtsızlık geliştirir. Bu durum kişinin kendisini değersiz hissettirir ve arzunun oluşmasını engellediği için motivasyon kaybı ortaya çıkar ve sonuçlar genellikle olumsuz olur.

Sınav Kaygısı Nedir?

Sınav öncesinde öğrenilmiş bilginin, sınav sırasında etkin bir biçimde kullanılmasına engel olan ve dolayısıyla başarının düşmesine yol açan yoğun kaygıya sınav kaygısı denir. Öğrencinin sınav esnasında potansiyelini tam olarak ortaya koyamaması durumudur.

Sınav öncesi ya da sınav esnasında gerginlik ya da heyecan hissetmek doğaldır. Bu durum neredeyse her öğrencinin yaşamış olduğu bir duygudur ve sınava hazırlanmak için motive olmayı, sınav sırasında sınavı başarmaya yönelik isteğin oluşmasını sağlar. Sınav kaygısının normal kaygıdan farkı ise daha şiddetli olmasıdır. Öğrenciyi daha çok rahatsız eder. Yardımcı ve motive olmaktan çok, zarar verir. Kaygı düzeyi sınav sırasında öğrenciyi engelliyor ve performansı olumsuz yönde etkiyorsa sınav kaygısından bahsedilebilir.

Sınav kaygısı ders çalışmayı engeller. Öğrenilmiş şeyin gösterilmesini ve kendine güveni azaltır. Bu aynen ısınmak için yaktığımız ateşin canımızı yakması gibidir. Hem işlevini yerine getirmez hem de yaklaşsak mı uzaklaşsak mı bilemeyiz.  Bu kaygıyı yaşayan öğrenciler yaklaşan sınavlarla ilgili sürekli bir kaygı duyar. Sınav sonuçları açıklanınca yoğun bir endişe duygusuna gark olurlar.

Sınav Kaygısının Nedenleri

Sınav kaygısı, kaynakları ve ortaya çıkış şekilleri açısından farklılıklar gösterebilir.

1)    Öğrencinin sınavın gereklerini yerine getirememesi: Sınava tam olarak hazırlanmamış öğrenciler, yumurtanın kapıya dayanması misali endişelenir, çalışmaları gerektiğini düşünür ancak yine de dikkatlerini odaklayıp çalışmaya başlayamazlar. Çalışmaları gerektiğini onlardan daha iyi bilen kimse olmamasına rağmen, iç kurulumları bir türlü ayağa kalkamaz. Bu gibi durumlarda öğrencilerin bir de diğer arkadaşlarını düşünerek, onların ne kadar iyi çalıştıklarını hayal ederek kendilerine eziyet ettikleri de bilinen bir şeydir.

2)    Sınava kendisi için girmediği hissi: Bu duygu, kendi hayatına yön verirken öğrencilerin sadece kendi tercihleri dolayısıyla bu yola girmedikleri duygusundan ileri gelir. Gelecekteki hayatına yön verirken kendini özgür hissetmeyen ya da ailesinin beklentileriyle bir uzlaşma sağlayamayan öğrencilerin de çalışma motivasyonları düşmektedir.

3)    Öğrencinin bundan önceki deneyimleri ve inanışları da sınav kaygısının belirleyenlerindendir. Zorlandığı, başarılı olamadığı, yoğun heyecan duyduğu, iyi hazırlanamadığı sınav deneyimleri öğrencinin aklına daha çabuk ulaşır. Hedef tablonun içine sızan olumsuz hatıralar, tüm resmi karartabilir ve karanlık bir gelecek hayali de motive olmakta en az işimize yarayan şeydir.

4)    Anne babanın yargılayıcı ve küçük düşürücü tutumları, öğrencide kaygı ve güvensizlik duygularının oluşmasına neden olur. Yargılamanın ve eleştirinin yoğun olduğu bir çevre kaygı değirmenlerine tonlarca su taşır. Aynı zamanda çocuğun yakın çevresinde kaygılı insanların olması çocukta kaygıyı geliştirir. Kendileri kaygılı olan anne babalar farkında olmadan bu kaygıyı çocuklarında da yaratır.

5)    Sınav öncesi yeterince çalışmamak ve zamanı verimli kullanmamak, sınav kaygısının bir başka nedenidir. Bu kaygıyı yaşayan öğrenciler sınava hazırlanmaya çok geç başlarlar. Bundan dolayı konuları yetiştiremezler. Konuları tekrar etme fırsatları olmaz. Çok konu ve az zaman sınav kaygısı yaratır.

6)    Düzensiz bir yaşam tarzı, sınav kaygısı yüksek olan öğrencilerde belirgindir. Uykusuzluk ya da çok uyuma, aşırı kahve, sigara, alkol tüketimi, sınav öncesi yeterince dinlenmemek diğer sebeplerdendir.

SINAV KAYGISIYLA BAŞ ETME

Sınav kaygısıyla baş etmek ve öğrencinin performansını arttırabilmek adına uygulanan terapi tekniklerinde önemli olan şey, ekip ruhudur. Öğrenci, aile bireyleri ve uzmandan oluşan bir ekip bilinci, herkesin elini taşın altına koymasını gerektirir. Bu da sadece öğrencinin üzerine yoğunlaşmış sorumluluk dağının ufalanmasına ve dengeli dağılmasına yardımcı olacaktır. Bu sorumluluk alanında ve geleceğinin belirlenmesi sürecinde, öğrencinin yalnız olmadığını ve özgür olduğunu hissedebilmesi, kucaklayıcı bir aile ortamıyla kapsandığını duyumsaması, en önemli psikolojik kaldıraçtır.

Bu duygusal bağlar kurulduktan sonra ancak, sınav öncesinde, sınav esnasında ve sınavdan sonra yapılacaklara odaklanan bir terapi sürecinin faydalı olması mümkündür. Her şeyin dışında beklediğimiz fayda, sınavın sonucundan ziyade, bu yolda ilerleyen aile bireylerinin duygusal olarak yakınlaşması ve aralarındaki bağların kuvvetlenmesidir. Kuvvetli bağlarla kurulan bir aile temelinin üzerinde çocukların yaşamlarında başarılı olmaları çok daha kolay olacaktır.

Uzman Psikolog     

Engin EKER

Bu makale 6 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Öğr. Üyesi Engin Eker

Etiketler
Sınav kaygısı neden oluşur
Dr. Öğr. Üyesi Engin Eker
Dr. Öğr. Üyesi Engin Eker
İstanbul - Psikiyatri
Facebook Twitter Instagram Youtube