Doktorsitesi.com

Şimdi okul zamanı!

Uzm. Psk. Manolya Özek Tatış
Uzm. Psk. Manolya Özek Tatış
6 Eylül 2011306 görüntülenme
Randevu Al
Şimdi okul zamanı!

Eylül ayı geldi çattı. Bu ay yeni başlangıçları simgelediği gibi bitişleri de beraberinde getiren bir ay. Yaz mevsimi bitiyor ve doğa kendini kışa hazırlamaya başlıyor. Yaz tatilinin sona ermesi, okulların açılması birçok öğrenciyi sıkıntıya sokmakta. Yaz aylarının rehavetini atmak hiç kolay olmuyor. Ortaokul öğrencilerinde SBS stresi, lise öğrencilerinde üniversite sınavları paniği derken bakıyorum da bügünkü çocukların eğitim hayatının çoğunluğu sıkıntıyla geçiyor. Eğitim hayatı diyoruz ama eğitilmak bir yana ezberci bir sistemin içinde buluyor öğrenciler kendilerini. Veliler ise “Ben çocuğumu yarış atı yapmayacağım” dese de gördüğüm şu ki anaokulundan telaş başlıyor. Hangi anaokuluna versemle başlayan okul arayışı telaşı ilkokul, lise arayışı olarak devam ediyor. Yani veliler de çocuklar kadar sıkıntıda belki de daha fazla.

Görülen şu ki; ebeveynlerin sıkıntısı, stresi çocuklara 2 şekilde yansımakta: Kimi çocuk anne babasının stresinden etilenip kendisi de stresli oluyor; daha büyük çocuklarda ise “annem benim yerime nasıl olsa sıkılıyor, üzülüyor. Onun için benim üzülmeme gerek yok” deyip sorumluluğu annenin üzerinde bırakıyor. Böyle çocuklar ders çalışma sorumluluğunu pek üstlenemiyorlar. Bunu en çok sınavlara hazırlanan çocuklarda görüyoruz. Anne baba çok stresli, “eyvah bizim çocuk sınavı kazanamayacak” derken çocuk gayet rahat ve hiçbir şey umrunda değil. Yani okul hayatının ilk yıllarından itibaren çocuklara kendi sorumluluğunu vermek çok önemli. İlkokul yıllarında bile çocuklarına özel ders aldıran veliler var malesef. Çocuk ödevlerini yaparken dahi bir abla ya da abiyle yapıyor. İşte bu durum ileride çocuğun kendi sorumluluklarını alamasıyla kendini gösteriyor.

Okul hayatında her çocuk birbirinden apayrı. Bazı çocuklar okula kolayca adapte olurken, güle oynaya okula giderken ve eve gelince heyecanla ödevlerini yaparken bazı çocuklar ise okula gitmekten nefret ediyor. Okul kapılarında annelerinden ayrılamayan çocuklar görürüz. Annesinin bacağına yapışmış onu bırakmak istemeyen çocuklar. Hatta bazen annelerin günlerce bazen aylarca kapılarda beklediği olur. İşte bu durum literatürde ayrılık anksiyetesi olarak adlandırılmakta.

Ayrılık anksiyetesi yaşayan çocuklar neden bunu yaşıyor, neden bazı çocuklar farklı durumlara kolayca adapte olurken bazısı için bu zor oluyor? Hayatın ilk yılında bebek güvenmeyi öğrenir. Bebekle anne arasında oluşan güven duygusu, insanın ileride kuracağı kişiler arası ilişkilerin temelini oluşturur. Annesiyle arasında güven ilişkisi kuran çocuk ileriki yaşamında kurduğu ilişkileri de güvenli ve sağlıklı olur. Fakat yaşamın ilk yıllarında annesiyle arasında güven ilişkisi kuramayan çocuk ileriki ilişkilerinde problemler yaşayabilir. Yani çocuk yaşamının senaryosunu yazar küçücük yaşında. Güvenmeyi öğrendiyse hayatında rol alacak kişiler onun güvenini sarsmaz ya da aldatılmaktan korkmaz. Güvenmemeyi öğrenen çocuk, hayatına onun güvenini sarsacak kişileri çeker. Hep annelerden bahsettik ama babanın önemi de çok büyük. Çocuk için baba figürü dış dünyayı temsil eder. Babanın çocuğun hayatında pek olmadığı durumlarda çocuk dış dünyayla ilişkisinde problemler yaşayabilir. Yaşamın ilk yıllarında anne çok önemli ama daha sonra baba, anne kadar önemli bir kişi halini alıyor.

Okula gitmekte, anneden ayrılmada problem yaşayan çocuklar genelde aile içi problemlerin bir göstergesi oluyor. Yani bu çocuklar anneyi ya da babayı kaybetmekten çok korkuyorlar. Bu çocuklar öğretmenden korktuklarını söyleyebilirler, bazı çocukların onu rahatsız ettiklerini söyleyebilirler, okula gitmeyi sevmediklerini söyleyebilirler. Yani okula gitmemek için çeşitli bahaneler öne sürerler. Bu bahaneler gerçek olsa bile sıkıntının derininde ebeveynleri kaybetme korkusu vardır. Bu çocuklar evde çok mutlu ve kaygısızdırlar ama iş, evden ve ebeveynden ayrılmaya gelince büyük bir korku yaşarlar. Böyle durumlarda çocuk okula gitmek istemediği için suçlanmamalıdır. Profesyonel bir destekle bu durumun üstesinden gelinebilir.

Sonuç olarak, okul hayatında başarı tabiki önemli ama yaşamda başarıdır en öenmli şey. O nedenle çocuğunuzun okulda başarılı olmasını isterken ona sürekli destek olmak, ödevlerini beraber oturup yapmak doğru değil. Ödevlerini, okulla ilgili sorumluluklarını kendisinin halletmesine çalışın. Her problemde okula koşmayın. Problemlerin üstesinden çocuğunuzun ilk önce kendinin gelmesine olanak tanıyın ki çocuğunuz ileride problemlerini çözmek için hep bir desteğe ihtiyaç duymasın.Tüm çocuklara mutlu ve başarılı bir eğitim yılı olmasını diliyorum.
 
 
 



 

Etiketler

OkulEğitim hayatıOkul hayatıSınav stresiSistemAdaptasyonAyrılık anksiyetesi

Yazar Hakkında

Uzm. Psk. Manolya Özek Tatış

Uzm. Psk. Manolya Özek Tatış

Uzm. Psikolog Manolya Özek Tatış 1980 İzmir doğumludur. İzmir Amerikan Lisesi’nin ardından Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümünü kazanmış, son senesini Amsterdam School of Business’ta exchange öğrenci olarak tamamlamıştır. Avrupa ülkelerinin çoğunu gezdiği bu deneyimin ardından özel sektörde satış pazarlama alanında çalışmış, kurumsal hayatın kendisine göre olmadığını anlayınca kendi işini kurmaya karar vermiştir. 26 yaşında Pozitif Manevra Psikolojik Danışmanlık & Koçluk Merkezi’nin kurucularından olan Tatış, önce koçluk eğitimi alıp öğrenciler, aileler ve okullarla çalışmaya başlamıştır. Çocuklarla çalışırken Play Attention Dikkat eğitim programını ve 5-17 yaş aralığındaki çocuklara uygulanabilen bir bilişsel beceri değerlendirme sistemi olan CAS (Cognitive Assesment System) testini kullanmıştır. Ardından psikoterapist olarak ilerlemeye karar verince Dokuz Eylül Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünde yüksek lisansını tamamlamış, uzun yıllar Transaksiyonel Analiz kuramı üzerine eğitim almış, daha sonra da Transaksiyonel Analiz kuramından yeni bir kuram yaratan Richard Erskine’den Integratif Psikoterapi (IP)eğitimi almıştır. Uluslararası sertifikalı IP Psikoterapistidir. Bu eğitim esnasında bedenle çalışmanın ne kadar önemli olduğunu fark edince nefes, beden ve meditasyonu birleştiren yoga alanında da uzmanlaşmaya karar vermiş ve Zeynep Aksoy’dan Yoga Alliance onaylı Yoga eğitmenliği eğitimi almıştır. 2017 senesinde Pozitif Manevra’dan ayrılan Tatış, çocuk ve yetişkin psikoterapisinin yanı sıra PsikoYoga adını verdiği psikolojiyle yogayı birleştirdiği yoga grup dersleri ve Wellbeing eğitimlerine devam etmektedir. Dünyanın her yerinden danışanlarına online hizmet veren Tatış, hem Türkçe hem İngilizce psikoterapi hizmeti vermektedir. Evli ve bir erkek çocuk annesidir.        

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır