Sıcak havalarda tüketilmesi gereken besinler

Sıcak havalarda tüketilmesi gereken besinler

Yaz sıcaklarının çok fazla hissedildiği şu son günlerde en fazla dikkat etmemiz gereken şey beslenme düzenimiz ve tükettiğimiz besinler.Sıcak havalar yüzünden iş konsantrasyonunuz azaldıysa, yorgunluk, halsizlik, iştahsızlık gibi şikayetleriniz varsa beslenme düzeninizi ve tükettiğiniz yiyecekleri gözden geçirmekte fayda var. Çok yağlı ,ağır ve baharatlı yemekler yerine daha hafif beslenmek istiyor fakat  enerjiniz düşmesin istiyorsanız aşağıdaki besinleri bu havalarda öncelikli olarak tercih etmelisiniz.

Yoğurt ,cacık, ayran ve kefir:  Yaz sıcaklarında en fazla karşımıza çıkan tablo ishaldir. İshalle birlikte sindirim sisteminin düzeni bozulur ve sıvı kayıpları yaşanır. Yoğurtta bulunan probiyotik bakteriler sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlarkenishalin kesilmesine de yardımcı olur. Yemeklerinizin yanında tüketeceğiniz bir kase yoğurt aynı zamanda bağışıklısisteminizide kuvvetlendirecektir. Yaz aylarında bol sebzeli cacık ve ayranda da serinletici seçenekler olarak tüketilebilir ve sıvı ihtiyacının karşılanmasına destek olur. Kefir ise bir çeşit bakterinin süte karıştırılmasıyla hazırlanır ve yüksek miktarda kalsiyum içerir. Araştırmalarda kefirin yiyecek alerjilerine karşı bağışıklığı güçlendirdiği, 50 yaş üzeri kadınları akciğer kanseri riskinden koruduğu, metabolizmayı hızlandırdığı ve bağırsak rahatsızlıklarına iyi geldiği saptanmıştır.

Balık ( Özellikle Somon ):Yazın hafif beslenmek adına kırmızı et tüketimi oldukça azalır. Bunun yerini protein açığı olmaması için balık alır. Omega-3 yağ asidi kaynağı olması nedeniyle somon, özellikle düz bir karın için büyük önem taşır. Yaz aylarında öğün planların da  haftada en az 2-3 kez somona yer verilmelidir.

Fındık Ve Ceviz: E vitamininden zengin, güçlü bir antioksidandır. Kas yoğunluğunu ve kas zayıflamasını önler. Ceviz, fındık gibi E vitamininden zengin bir yiyecek olduğundan antioksidandır. Ayrıca kolesterolü düşürme özelliğine sahiptir. Yaz aylarında fındık ve ceviz dışarıda da kolayca yiyebileceğiniz atıştırmalıklardan olacaktır. Tabi ki miktarına dikkat edilmelidir.

Soğan, Sarımsak: Yazın bağışıklık sistemini kışa hazırlamak için sofralarda soğan ve sarımsağa yer açmakta fayda vardır. Vücudumuzda üretilen çok güçlü bir antioksidan olan glutatyonun üretimi için soğanın içinde bulunan cystein maddesinin soğan veya sarımsak yiyerek alınması gerekiyor. Çok kuvvetli bir antioksidan olan glutatyon, birçok hastalığın sebebi sayılan serbest radikalleri hücre içinde yok ediyor. Yine sarımsak antimikrobiyel özelliğinden dolayı bağışıklık sistemini güçlendirdiriyor. Ayrıca kanın akışkanlığını sağlayarak kolestrolün düşmesini sağlıyor. Yemeklere eklenen sarımsak miktarının arttırılması bağışıklık sistemini güçlendirmektedir.

Buğday, Yulaf Ve kara bulgur: Yaz aylarında karbonhidrat kaynağı olarak besin kalitesi açısından zengin, doygunluk veren, vücutta mineral emilimini engellemeyen, B vitamininden zengin bulgur tercih edilmelidir. Buğday ve arpa gibi yulaf da yüksek lif içermektedir. Bu tür besinler kötü kolesterolü % 18 oranında düşürür. Beslenme listelerine yulaf ve buğday eklenen kişilerde kandaki yağ oranının da azaldığı biliniyor. Bunu yanı sıra kanda ki şeker ve insülin oranını da düşmektedir. Bu nedenle yulafı, buğdayı ve kara bulguru sofralarınızda yer vermekte fayda var.

Salata, Yeşil Yapraklı Sebzeler: Yeşil yapraklı sebzeler düşük kalorili olmaları nedeniyle, mide ve karın bölgenizde yağlanmayı engelliyor. Vitamin ve mineral içerikleriyle yazın olmazsa olmazlarıdır. Günde 3 öğün yemeklerinizle ya da tek başına yeşil yapraklı sebze tüketebilirsiniz. Koyu yeşil yapraklı sebzeler vücutta bulunan kanser hücrelerinin büyümesini engeller ve ya onları yok eder. Yüksek kolesterolü düşürür ve bu sayede kalp dostudur. Gözün retina hücrelerinin, güneşin UV ışınlarından zarar görmesini engeller.

Kızılcık: Kızılcık oldukça yüksek antioksidan içerir. Kanser türlerinden, idrar yolu enfeksiyonundan korur hatta dişetini güçlendirir. Kızılcık suyu enfeksiyona neden olan bakterileri, E.coliyi yok eder. Her gün kızılcık suyu içmekte de, çarpıntıyı önleyerek damarların daha esnek ve güçlü hale gelmesini sağlıyor.

Üzüm: Potasyum ve C vitamini deposudur. Sindirim sistemi üzerinde faydalıdır. Vücudun savunma mekanizmasını güçlendirir. Böbreklerin çalışmasını uyarıp kalp atışını düzenler. Karaciğeri temizler. Siyah üzüm, kabukları ve çekirdekleriyle yenirse hücre yenileyicidir. Sindirimi kolaylaştırır. Kansızlığı giderir. Çocukların bağışıklık sisteminin gelişmesi için de çok faydalıdır.

Kiraz: Kalsiyum, fosfor ve C vitamini içerir. Diş çürümesini önlemede faydalıdır. İdrar söktürücüdür. Vücudun su dengesini sağlar. Kiraz aynı zamanda güçlü bir ağrı kesicidir. 20 tane kirazda 12-25 miligram arası antosiyanin maddesi vardır ve bu değer ağrı kesici olan aspirinden on kat daha fazladır. Kolesterolü ve kan şekerini düşürür. Kirazda bulunan flavanoidler vücuttaki zehri temizler, antioksidan etkisi yapar. Kabızlık gidericidir. Nikotinin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Böbreklerin taş ve kum yapmasını engeller, varsa döker. Safra kesesi taşının dökülmesine de yardımcı olur. Yüzde oluşan sivilcelerin giderilmesini sağlar.

 Karpuz: C vitamini ve beta karoten içerir. Antioksidan özelliği ile çeşitli kanser türlerine karşı etkilidir. İçerdiği yüksek potasyum, kalp fonksiyonlarının ve kan basıncının düzelmesine yardımcı olur. Su içeriği yüksek olan bu meyve aynı zamanda iyi bir lif kaynağı olduğundan, bağırsak hareketlerinide  düzenlemektedir. Karpuz çekirdekleri de içinde bulunan cucurbocitrin adli madde ile kan basıncını düşürmeye ve böbrek fonksiyonlarının düzenlenmesine yardımcı olur. Yağ ve kolesterol içermez. Yalnız Glisemik indeksi yüksek olan bir meyve olduğundan porsiyon ölçüsüne dikkat edilerek tüketilmelidir.

Bu makale 15 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Zülal Yalçın

Dyt. Zülal YALÇIN, lisans öncesi eğitimlerini tamamlamasının ardından başladığı Ankara Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden 2011 yılında mezun olmuştur. Hem eğitimi boyunca hem de mesleki hayatında çeşitli sempozyum, kongre ve kurslara katılarak kendini devamlı geliştirmiştir. Beslenme multidisipliner birçok alanın içinde olduğundan yüksek lisansını Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü'nde Hareket Ve Antrenman Bilimleri'nde yaparak kendini geliştirmeye devam etmektedir. Lisans eğitimi boyunca T.C.S.B Ankara Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Hemotoloji Onkoloji Eğitim ve Aile Hastanesi (Bebek, İnfant, Çocuk ve Ergen beslenme düzen ve takibi) Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İbni Sina Hastanesi (Klinik ve polikliniğe gelen hastaların diyet tedavisi ve takibinde), Cebeci Hastanesi (Klinik ve polikliniğe gelen hastaların ...

Etiketler
Besin öğeleri
Dyt. Zülal Yalçın
Dyt. Zülal Yalçın
İstanbul - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube