Sevgi mi düşkünlük mü? romantik ilişkilerde ince çizgi

Sevgi Mi Düşkünlük Mü? Romantik İlişkilerde İnce Çizgi

Sevgi mi düşkünlük mü? romantik ilişkilerde ince çizgi

Sevgi Mi Düşkünlük Mü? Romantik İlişkilerde İnce Çizgi
Romantik ilişkiler, hayatımızın en tatmin edici ama aynı zamanda en karmaşık yönlerinden biridir. Peki, bu ilişkilerdeki bağlılık ile bağımlılık arasındaki farkı nasıl anlarız? Bu, özgürlüklerimizi korurken bir başkasıyla derinlemesine bağ kurmanın mümkün olup olmadığını sorgulamamıza neden olur.
Bağlılık, iki insan arasında karşılıklı anlayış, saygı ve desteğe dayanan sağlıklı bir bağdır. Bu tür bir ilişkide bireyler, birbirlerinin bireyselliğini ve özgürlüğünü destekler ve teşvik eder. Öte yandan, bağımlılık, bir kişinin diğerine olan aşırı ihtiyacından kaynaklanır. Bu durum, bir kişinin öz kimliğini yitirmesine ve ilişkide dengesiz bir güç dinamiği oluşmasına yol açabilir.
Her bireyin özgür iradesi ve kendini gerçekleştirme yolunda ilerleme hakkı vardır. Romantik bir ilişki, bu yolculukta bir destek olabilir, ancak bireyin kendine olan yolculuğunu engelleyici bir faktör haline gelmemelidir. İlişkilerde sağlıklı bir bağlılık, bireylerin birbirlerinin yanında kendileri olmalarını ve kendi potansiyellerini keşfetmelerini sağlamalıdır.
Kendi bağımsızlığımızı koruyarak başka bir bireyle nasıl sağlıklı bir bağ kurabiliriz? İşte bu sorunun cevabı, bireysel özgürlüklere saygı duyarak ve karşılıklı destek sağlayarak gelişen ilişkilerde yatar. Özgür iradenin ve kişisel gelişimin desteklendiği bir ilişki modeli, gerçek bağlılığın temelini oluşturur.
Bu bağlamda, romantik bir ilişki içinde bağımlılık, bireyin kendi varoluşunu diğerine bağlaması olarak görülebilir. Özgürlüklerinden feragat eden ve kendini bir ilişkiye adayan bireyler, zamanla kendi bireyselliklerini ve bağımsızlıklarını yitirebilirler. Bağımlılık, bireyin özgürlüğünü kısıtlayan bir zincir haline gelirken, sağlıklı bağlılık ise özgürlüklerin bir arada harmonik bir şekilde var olmasını sağlar.
Sonuç olarak, romantik ilişkilerde bağlılık ve bağımlılık arasındaki çizgi, bireylerin birbirlerine olan duygusal bağlılıklarının sağlıklı bir şekilde sürdürülüp sürdürülemediğiyle belirlenir. İlişkilerdeki bu dengeyi korumak, her iki tarafın da kişisel özgürlüklerine ve bireysel yolculuklarına saygı duymayı gerektirir. Böylece, sevgi ve saygı üzerine kurulu bir bağ, bizi hem bağımsız hem de birlikte güçlü kılar.

İyi bir ilişki, özgürlüğümüzü kısıtlamadan bizi bir arada tutar; ne bağımlılık yapar, ne de yalnız bırakır."

Bu makale 10 Mayıs 2024 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Aslı Kanizi

Uzman psikolog Aslı Kanizi Doğu Akdeniz Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olmuştur. Ardından  Gelişim Psikolojisi tezsiz  Yüksek Lisans programını tamamlamış ardından YDU Klinik Psikoloji  Tezli Yüksek Lisans  bölümünde çalismalarina devam etmektedir. Dört yıl boyunca eğitim sektöründe üç okul marka iştirakında yer alarak bu okulların Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Ana Bölüm Başkanlığı yaparak ölçme değerlendirme sistemi  ve psikomotor gelişim atölyelerini kurdu.  Erişkinlerde  depresyon, kaygı bozuklukları ( fobi, panik bozukluk ve atak , yaygın anksiyete , takıntılar, travma sonrası stres bozukluğu ,  yeme  ve beden algı dismorfik  bozuklukları , erişkin tipi hiperaktivite ve dikkat eksikliği  gibi konularda çalışırken  kalıtsal aile travmaları ve şematik oluşan yaşam örüntülerini çalışmaktadır . (Değersizlik , kusurluluk , ...

Uzm. Psk. Aslı Kanizi
Uzm. Psk. Aslı Kanizi
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube