1.Egzersizler aile tarafından öğrenilmeli ve evde tekrar edilmelidir.
2.Egzersizler çok uzun ve sıkıcı olmamalıdır.
3.Oyun aktiviteleri ile birleştirilerek yaptırılmalıdır.
4.Serebral palsi’ li çocuklarda mental ve duyusal engeller yüzünden genellikle yetersiz olan iletişim kurma yeteneğini arttırmak için sesli ve renkli oyuncaklar ya da objeler kullanılmalıdır.
5.SP ‘li çocuğun kontrolü en az 3 ay aralıklarla, fizyoterapist tarafından yapılmalıdır.
6.Normal çocuk gelişimi izlenerek, SP’ li çocuğun bu gelişimi yakalaması için ailenin çaba göstermesi gerekir. Ancak SPli bir çocuğun sınırlılıkları iyi bilinmesi, normal bir çocukla kıyaslanmamalıdır.
7.Serebral palsi li çocukta gelişimi sağlayabilmek içinde erken yaşlarda başlayarak dil ve sosyal gelişim üzerinde durulmalıdır.
8.Serebral palsi li bebeklerin taşınması terapistin gösterdiği şekilde destekli ve çevre iletişimini sağlayacak şekilde yapılmalıdır.
9.Oturma, emekleme, ayakta durma gibi motor gelişim aşamaları terapistin uygun gördüğü zamanlarda başlatılmalıdır.
10.Serebral palsi’li çocuğun beslenmesi sırasında uygun oturma ortezleri ( yardımcı cihazlar ) ve destekli sandalye kullanılmalıdır.
11.Serebral palsi’li çocuğun etkilenme tipine göre beslenme şekli de değişecektir. Bu konuda bir diyetisyenden bilgi alınmalıdır.
12.Beslenme sürece sıvı yiyeceklerden katı yiyeceklere doğru ilerlemeli, beslenme pozisyonları terapistten uygulamalı olarak öğrenilmelidir.
13.SP’ li çocuk mümkün olduğunca uygun bir kaşık ile beslenmelidir.
14.Zeka problemi, algılama problemi, olan çocukların eğitimi için özel eğitim uzmanlarının yardımı şarttır.
15.Yürümeye başlayacak SP’ li çocuklarda değişik psikolojik bozukluklar oluşabilir. Aile ve çevreyle uyumda zorlanan çocuklar için psikologlardan yardım alınmalıdır.
16.Serebral palsi’li çocukların evde sürekli bakıcılar ya da ebeveynlerle kalmaları doğru değildir. Normal çocuklarla da iletişim kurabileceği ortamlar olmalıdır.
17.Havale ( konvülsiyon )geçiren çocuklar için muhakkak pediatrik nöroloğa başvurmalıdır.
18.SP li çocuklar aşırı koruma altına alınmamalı ve yapabilecekleri aktivitelere fırsat tanınmalıdır.
Gonca CANDAN
Uzman Fizyoterapist