Saplantılı aşk

Çağlar boyu üzerine en çok konuşulan, şiirler, romanlar, tablolar yapılan bir konudan konuşalım bugün: AŞK.

Saplantılı aşk

Çağlar boyu üzerine en çok konuşulan, şiirler, romanlar, tablolar yapılan bir konudan konuşalım bugün: AŞK. Bu kelime birçok insan için farklı anlamlar çağrıştırır çünkü birçok insan farklı yaşar aşkı. Kimimiz için huzur, mutluluk getiren kimimiz için ise geceleri uykuları kaçıran bir deneyim. Ben bugün bir aşkın nasıl ve neden saplantı haline gelebildiğine, geldiğinde de kişiye neler yaşattığına değinmek istiyorum. Ve elbette böyle bir durumda destek alınmalı mı hangi koşullarda destek alınmaya başlanmalı onu yazıcam. 

Öncelikle bir aşkı saplantı haline getirmenin yordayıcı sebeplerine bakalım. En birinci sebep ilk bakım verenimiz (genelde anne) ile kurduğumuz ilişkiyi sonraki yıllarda partnerimizle kurmamızdır. Kaçıngan/kaygılı mı yoksa güvenli bağlanma mı gerçekleştirdiğimiz elzemdir. Eğer ilk bakımveren ile sağlıklı ilişki gerçekleştiremediysek, bi çok ilgi görüp bi hiç ilgilenilmediysek ya da tamamen ilgisiz ve sevgisiz bırakıldıysak maalesef anneye karşı güvensiz bağlanma gerçekleştiriyoruz. Dolayısıyla ilerideki partnerimizle de bu ilişki örüntüsü devam ediyor. En basit tabirle kişi patolojik sevmeyi öğreniyor. Aynı anneye duyulan o ilk inişli çıkışlı sevme biçimi partnerine aktarım yapıyor. Bağımlı kişilik özellikleri geliştirip partneriyle o kadar bütün oluyor ki en ufak bir kırılmada yakıcı yıkıcı tepkiler veriyor bu tepkiler genelde fiziksel, cinsel, duygusal şiddet ve hatta ölüm olabiliyor.  

Anne ile kurulan bu ilk sağlıksız bağ ilerideki ilişkimize şu şekilde sirayet edebilir; sürekli sınama, kontrol etme çabası, her an terk edileceğine dair yoğun inanç, yoğun kıskançlık, kendi sosyal hayatına odaklanamama ve partnerin de sosyal ve iş hayatına müdahalede bulunma, aşırı talepkar olmak (kendisi partnerini hayatın merkezine koyduğu için kendisinin de onun hayatının merkezinde olmasını talep eder. Bu gerçekleşmediğinde yıkıcı davranışlarda bulunur). İlişkide bu davranışlardan yorulan partner ayrılmak istediğine de en ufak bir reddi tamamen dışlanmak olarak algılayan, çocuklukta deneyimlediği terk edilme şeması tetiklenen kişi ise bu ayrılmayı asla kabullenemiyor. Partnerin bir başkasıyla olma düşüncesi bile genelde ölüm ya da yüksek kaygı ile eşleşiyor. 

Peki ne zaman destek almalıyız bu konuda?

 Kişi eğer gündelik yaşamında işlevselliğini yitiriyorsa kendi hayatında aksama yaşıyorsa ya da partnerinin hayatında zorlayıcı durumlara sebebiyet veriyorsa destek alması gerekebilir. Bizi böyle bir saplantılı aşka iten birincil duyguya odaklanmak bile genelde iyi sonuçlar verebilmektedir. 

Bu makale 11 Mart 2022 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Songül Midilli

Psk. Songül Midilli, lisans öncesi eğitimlerinin ardından lisansını Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde başarıyla tamamlamıştır. Ardından temel terapi ekolleri eğitimleri almaya başlamıştır bunlar; bilişsel davranışçı terapi, cinsel terapi, aile ve çift terapisi eğitimidir. 

Psk.Songül Midilli, mesleki çalışmalarına Online danışmanlık olarak devam etmektedir.

Etiketler
Aşk
Psk. Songül Midilli
Psk. Songül Midilli
Kocaeli - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube