Karnın sağ üst kısmında bulunan, küçük bir armut şeklindeki safra kesesi kanallarla karaciğer, pankreas ve bağırsaklara bağlanır. Öğünler arasında karaciğer tarafından üretilen safra sıvısını depolayan safra kesesi yemek sırasında bu sıvıyı safra kanalı (ödyolu) aracılığıyla bağırsaklara gönderir ve bu sıvı gıdalar yoluyla alınan yağı sindirmek için kullanılır. 40 yaş ve üzeri kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülen safra kesesi taşı yiyeceklerden alınan yağın sindirilmesinde sorunlara yol açar. Bu nedenle özellikle yağlı bir yemek sonrası yaşanan aşırı şişkinlik ve karın bölgesinden başlayarak omuza vuran ağrılar safra kesesi taşı belirtisi olabilir.
Safra kesesi taşı bulunan kişilerin büyük çoğunluğunda herhangi bir belirti görülmez. Bu nedenle safra taşları "sessiz" bir sağlık sorunu olarak kabul edilir. Ancak safra taşı olan hastaların %30'u bazı belirtiler yaşayabilir ve belirtiler ortaya çıktığında şiddetlenme eğilimindedir. Safra kesesi taşının neden olduğu ağrılar genellikle karnın sağ üst köşesinde ( kaburgaların alt bölgesinde ) ve ya karnın hemen üstünde orta bölgede yoğunlaşır.
Hastalarımın en çok sorduğu soru ve en çok yanılgıya düşülen durum safra kesesi taşlarının böbrek taşları ile karıştırılıp ilaç ya da düşürme tedavisi olanağının düşünülmesidir. Safra kesesi taşı tedavisinde bu iki yöntemde mümkün olmayıp hastalarıma şunu söylüyorum. ( dua et bu taşlar kanala düşmesin iltihap yapmasın ) Bu taşların düşmesi durumunda tıkanma sarılığı ve pankreas bezinde iltihaplanma yaptığı ve bu iki durumunda sonuçlarının çok vahim olabileceğini anlatıyorum.
Ağrı şiddetlendikçe sırt bölgesine ve karnın geneline yayılabilir. Bu ağrılar süreklidir ve 10-15 dakikadan 1-2 saat varan sürelerde devam edebilir. Eğer ağrı 4-5 saatten uzun sürdüyse bu durum çoğunlukla safra kesesinin iltihaplanmış olduğu yada taşın kanala düştüğü anlamına gelir. Ağrının şiddeti vucudun pozisyonu değiştikçe azalıp artmaz. Ağrının şiddetlenmesiyle birlikte kusma görülebilir. Bunlara ek olarak kişi aşırı terleyebilir, ateşi yükselebilir ve titreyebilir. Safra taşı nedeniyle gıdalarla birlikte alınan yağın sindirimi zorlaştığı için özellikle yağlı yiyecekler yedikten sonra aşırı şişlik oluşabilir. Belirti veren safra kesesi taşalarında altın standart tedavi kapalı teknikle safra kesesinin tamamen çıkartılmasıdır. (laparaskopik kolesisitektomi) Bu teknikte genel anestezi altında batın gazla şişirilip 3-4 adet küçük 1cm lik kesiden girilen aletlerle işlem gerçekleştirilir. Bu hastalarımda açık ameliyatın daha güvenilir olduğuna dair yanlış bir kanaat olduğunu gözlemlemekteyim. Dünyada artık altın standart haline gelen kapalı (laparoskopik) ameliyat guvenilirlik ve konfor açısından açık ameliyata nazaran bariz üstündür ve genel cerrahi tarafından en sık yapılan ameliyatlardandır. Belirti veren safra taşı olan hastalarımın vakit kaybetmeden ameliyat olmasını tavsıye ediyorum.