Safra kesesi nedir; safra kesesi taşları

Safra kesesi nedir; safra kesesi taşları

Safra kesesi ameliyatları Genel Cerrahi alanında en sık yapılan ameliyat türlerinden biridir. Ülkemizde kamu ve özel hastaneler hesaba katıldığında yılda 200.000’ e yakın safra kesesi ameliyatı yapılmaktadır.

Safra kesesinin işlevi nedir?

Karaciğerden salgılanan safra ana safra kanalına akar ve açlık durumunda safra kesesinde konsantre edilerek biriktirilir. Yemek yenilmesi durumunda safra kesesi uyarılara cevap vererek kasılır ve safranın oniki parmak barsağına safra yoları aracılığı ile akmasını sağlar.

Neden safra kesesi ameliyatı?

Safra kesesi taşları ve buna bağlı iltihap, duvarda yaygın kireçlenme (porselen kese), polipler ve kanser gibi nedenler safra kesesi ameliyatı gerektiren en sık nedenlerdir. Bu durumlarda gerçekleştirilen ameliyat safra kesesinin tamamının çıkarılmasıdır. Sadece taşları çıkarmak ve safra kesesini yerinde bırakmak şeklinde bir tedavi yoktur. Çünkü kısa sürede yeniden taş gelişebilecektir ve bu ikinci bir ameliyata gereksinim duyuracaktır. Yalnız akılda tutulması gereken bir konu da safra kesesi taşının bazı durumlarda ameliyat gerektirmeyeceğidir.

Nasıl bir ameliyat?

Safra kesesi ameliyatı günümüzde konvansiyonel (açık) veya laparoskopik (kapalı) yöntemlerle yapılabilmektedir. Her hangi bir engel oluşturacak durum yok ise tercih edilecek yöntem kapalı yöntemdir. Kapalı yöntem, ameliyatın yapılabildiği çoğu merkezde rahatlıkla yapılabilmektedir. Üç veya dört adet yarım ve birer santimetrelik delikler açılarak buradan karın içerisine gönderilen kamera ve özel aletlerle safra kesesi damarı ve kanalı kesilip klipslendikten sonra safra kesesi karaciğerden ayrılarak tamamen çıkarılır. Bu yöntem ile karın cildindeki kesiler küçük ve dağınık olduklarından kozmetik yönden daha başarılıdır, ameliyat sonrasında ağrı daha az olur ve iyileşme süreci daha hızlıdır. Yara yeri enfeksiyonu nadiren görülür ve uzun vadede fıtıklaşma ihtimali çok düşüktür. Açık ameliyat hastanın anatomik yapısına göre 10-15 santimetrelik bir kesi ile yapılır. Kilolu hastalarda ameliyat sonrasında yara iyileşme problemlerine sıklıkla rastlanır. Ancak bazı durumlarda açık ameliyat kaçınılmaz olur. Bunun başlıca nedenleri; geçirilmiş mükerrer karın ameliyatları, ileri derecede kalınlaşmış safra kesesi duvarı ve kanserlerdir. Bunların dışında kapalı yöntem esnasında ciddi bir sorunla karşılaşıldığında açık ameliyata geçmek gerekebilir.

Riskler

Bu kadar sık yapılan bir ameliyat basit bir ameliyat mıdır? Tabi ki hiçbir ameliyat hafife alınmamalıdır. Lokal anestezi ile yapılabilen küçük ameliyatlar bile ciddi riskler taşıyabilirler.

Safra kesesi ameliyatlarında genel risklerin yanı sıra ameliyat tekniğine bağlı olan riskler vardır. Genel riskler hastada mevcut olan ortaya konabilen veya gizli olan hastalıklardan kaynaklanır. Bunlar daha çok kalp ve akciğer problemlerine bağlı olan, bazen çok ağır sonuçlar doğurabilen durumlardır. Ameliyat tekniğine bağlı olan riskler kanama, safra yollarının yaralanmasının yanı sıra, mide, kolon ve oniki parmak barsağı olarak bilinen duodenumun gibi komşu organ yaralanmalarıdır. Bu tür yaralanmalar ameliyat esnasında fark edildiklerinde ciddi bir sorun çıkarmadan tedavi edilmeleri genellikle mümkün olur. Ancak bu yaralanmaların ciddi bir kısmı ameliyat esnasında gözden kaçar, ancak ameliyat sonrasında bulgu vermesi ile fark edilebilir. Bu yaralanmalar ne kadar erken fark edilirlerse tedavilerinin başarısı o kadar iyi olur. Fark edilmeleri geciktikçe sonuçlar o oranda kötü olur.

Bahsedilen risklerden en önemlisi ve sık görüleni safra yolu yaralanmasıdır. Ameliyat esnasında safra kesesinin bağlı olduğu safra yolu çoğu zaman teknik zorluk nedeni ile kesilir. Ameliyat esnasında fark edilirse ya tamir edilir ya da barsak kullanılarak safra farklı yoldan sindirim sistemine aktarılır. Bu durumda başarı şansı çok yüksektir. Ancak her zaman bu şekilde iyimser bir tablo gözlenmez. Ameliyat esnasında oluşan yaralanma gözden kaçabilir. Bu da kesilen safra yolu klipslenmiş ise safranın karaciğer içinde göllenmesine ve sarılık tablosu gelişmesine neden olur. Bu teşhisin kısa sürede konulmasına yardımcı olur. Ancak bazı durumlarda kesilen safra kanalının ucu açık kalır ve safra karın boşluğuna akarak birikir. Bunun sonucunda hayatı tehdit eden ciddi bir tablo ortaya çıkabilir. Bu hastaların tedavilerinin mutlaka tam teşekküllü bir hastanede devam ettirilmesi gerekir. Bu hastalarda yapılacak tamir işleminin başarısı daha düşüktür ve ileriki zamanlarda safra yollarında gelişebilecek tekrarlayan darlıklar ek müdahalelere ihtiyaç duyar. Çok nadir de olsa karaciğer nakli gerektirebilen durumlar ortaya çıkabilir.

Özetle belirtmek gerekirse safra kesesi ameliyatları en sık uygulanan cerrahi işlemlerden biri olup, ameliyathanesi olan hastanelerin büyük kısmında rahatlıkla açık veya kapalı yöntemle gerçekleştirilebilmektedir. Ancak basit gibi görünen bu ameliyatın ciddi riskleri taşıdığı da unutulmamalıdır.

Bu makale 12 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Ahmet Balık

Prof. Dr. Ahmet Balık, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, Gaziantep Üniversitesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı'nda tamamlayarak Genel Cerrahi Uzmanı olmuştur. 

Prof. Dr. Ahmet Balık, Mesleki çalışmalarına Medical Park Gaziantep Hastanesi'nde devam etmektedir.

Etiketler
Safra kesesi ameliyatı
Prof. Dr. Ahmet Balık
Prof. Dr. Ahmet Balık
Gaziantep - Genel Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube