Koronavirüs COVID-19, (resmi adı SARS-CoV-2 Şiddetli Akut Solunum Sendromu- Koronavirüs-2 olarak bilinen) pandemi olarak tanımlanan, dünya çapında benzeri görülmemiş bir salgındır ve uzun bir süre daha devam edeceği öngörülmüştür. Genelleme yapıldığında, Romatizma hastalarının kullandıkları ilaçlar bağışıklık sistemini zayıflatmaktadır. Ayrıca, romatizma hastalığının yarattığı “yüksek iltihaplı” durumdan dolayı, hastaların bazı enfeksiyonları kapma riskinin daha yüksek olduğu da görülmektedir. Pandemi başlangıcında da “Romatizma hasta grubu” COVID-19 enfeksiyonu açısından risk altında bir hastalık grubu olarak düşünülmüştür. Burada en önemli husus “iltihaplı romatizma” olarak adlandırılan tek bir hastalığın olmamasıdır, çünkü 200’ün üzerinde farklı hastalıklar bu gruba girdiği gibi, bu hastalıkların büyük bir kısmının sadece eklemlerle kısıtlı kalmayıp, daha geniş kapsamlı, vücudun birçok bölgesini ve iç organlarını da etkileyebilen (multi-organ/sistemik) hastalıkları da içine almasıdır. Bu iltihabi romatizma hastalıklar, bağışıklık sisteminin fazla veya düzensiz olarak, kendisine karşı çalışan (oto-immün) ve vücutta mikropsuz iltihabi durum yaratabilen hastalıklar grubu olmasıdır.
Pandemi başlangıcında, Covid-19 salgınının bilinmezliklerinden dolayı dünya tıp uzmanları (doğal olarak ve tedbir amaçlı) “iltihaplı romatizma” hastalarının daha fazla risk altında kalabileceğini açıklamışlardır. Ancak son bir yılda tıp dünyasından gelen güncel medikal veriler göstermiştir ki; “romatizma hastalarında” Covid-19 virüsün görülme oranı (insidansı) birkaç istisnai durum dışında tahmin edilenden daha fazla değildir. Ayrıca bu “risk” durumunun; hastanın hangi romatizmal hastalığa sahip olduğuna ve hangi ilaçları kullandığına göre kişiden kişiye farklılık göstereceği bilinmektedir. Bu nedenle, her iltihaplı romatizma hastasını aynı sepete koymayıp, ilaçlarının kesilip kesilmemesi kararının genelleştirilmemesi gerektiği düşünülmüştür. Dolayısyla, bir hastanın “risk tespit durumunu” en iyi şekilde bir uzman Romatoloji hekimi değerlendirir ve kararı kişiye özel olarak belirler. Ağır kontrolsüz iltihaplı romatizma vakası geçiren hastalarla ardından bağışıklık sistemini tesir eden ve baskılayan ilaçları alma zorunda kalan “ağır immünüsupresif” hastalar en çok risk altındadır. Fakat her romatizma ilacı immün sistemini baskılamaz ve hatta bazı romatizma ilaçlarının yoğun bakım gerektiren, ağır Covid-19 virüs enfeksiyonu esnasında kullanıldığı bile doğrudur. Son bir senede alınan bilgilere göre elde edilen en önemli bulgu ise, her immünosupresif romatizma ilacının Covid-19 riskini arttırmadığının tespitidir. Fakat, bazı “ağır romatizma” ilaçları, özellikle kortizon içeren ilaçlar (ülkemizde marka ismi Deltacortril, Prednol, Flantadine olarak bilinen), 10mg’ın üzerinde kullanıldığında hem Covid-19 virüsü kapma riskini arttırmış, hem de virüse yakalandıktan sonra, virüsün daha şiddetli bir seyir yarattığından dolayı, hastayı tedavi için hastaneye yatırma oranını arttırmıştır. Maalesef, bu kötüye alamet olan ve kaygı verici son bir sene, birçok iltihaplı romatizma veya otoimmün hastalığı olan hasta grubu bireylerin tedavisini yarım bıraktırtmasına ya da başka bir tarihe ertelemesine yol açmıştır. Nitekim, COVİD-19 virüsün birçok bilinmeyen tarafları ve yarattığı belirsizlikler, yanlış medya (ve sosyal medya) bilgilendirmeleri ve kamuya açık olan (Üniversite/Fakülte, Eğitim Araştırma ve Şehir) hastanelerin dönem dönem polikliniklerinin faaliyette olmaması ve halk arasında gelişen endişeler ve akabinde gelişen huzursuzluk ortamı, romatizma hastalarını daha da kuşkulu, kararsız ve şüphe içinde bırakması, hastaların romatizma tedavilerini ertelemelerindeki başlıca sebepler olarak tespit edilmiştir.
Bütün bu kargaşa ve kaos ortamında son bir senede umut verici bilgilere de rastlanmıştır. Bunlardan bazıları, belirli romatizma hastalıklarının ve belirli ilaçların endişeli durum yaratmadığı, hatta bazen olumlu sonuçlara yol açtığıdır. A.B.D.’de yapılan bir araştırmaya göre, önemli bir Bağ Doku Hastalığı olarak bilinen Sistemik Lupus Hastaların COVİD-19 virüsü kaptığında, hastaneye yatış oranının daha yüksek olmadığı ve hastalığın tek başına kendiliğinden daha fazla risk teşkil etmediği görülmüştür. Bazı çalışmalara göre de Covid-19 virüs kapmış , ama daha önceden bazı “Biyolojik ajan” olarak adlandırdığımız ilaçları kullananların daha olumlu sonuçlar elde ettiği ve daha az hastane yatışı ve yoğun bakım ihtiyacı olduğu görülmüştür.
Romatizma hastalarının Covid-19 ile ilişkili soruları ve ayrıca romatizma ilaç tedavisi sırasında Covid-19 aşısı ile ilgili soruları ve cevapları şöyledir:
Soru: Bir iltihaplı romatizma hastası olarak ve bağışıklık sistemimi baskılayan bir “immünosuppresif” romatizma ilacı kullandığımdan dolayı Covid-19 virüs kapma riskim daha fazla mıdır?
Cevap: Son bir senede elde edilen bilgilere göre yüksek kortizon ve bazı “ağır immünosüpresif” ilaçlar dışında romatizma ilaçlarının büyük bir kısmını kullanabiliyoruz. DMARD olarak adlandırdığımız ilaçlar (hastalığın seyrini değiştiren romatizma ilaçları) klasik (konvansiyonel) veya Biyoljik ajan olarak bilinen bDMARD ilaçlar da dahil olmak üzere bu ilaçları kullanan iltihaplı romatizma hastalarının, Covid-19 virüsü kapma riskinin daha fazla oranda olduğu görünmemiştir. Doğrusu, bu tip ilaçların kullanılmasından dolayı , iltihaplı romatizmanın daha iyi kontrol altına alınmış olarak virüs kapma riskinin daha az bile olduğu düşünülmektedir, çoğu romatoloji uzmanına göre. Son Avrupa Romatoloji Kongresi bulgularına göre (EULAR 2020 Congress) , metotreksat ve benzeri konvansiyonel DMARD ilaçlarını veya hedefe yönelik “JAK inhibitör” ilaçlarını veya Biyolojik ajanları kullananların daha fazla Covid-19 kapma riski görülmemiştir. Normal toplum oranlarına göre de veya virüs kaptığı hallerde de daha fazla yoğun bakım veya hastane yatış mecburiyetine rastlanmamıştır.
Soru: O zaman ben hemen kortizonumu bırakayım mı ?
Cevap: Hayır, kortizonu aniden bırakmak çok risklidir. Uzun süre kortizon kullanan insanlar (özellikle bir aydan fazla) Kortizonu yavaş yavaş tedricen bir şekilde bırakması şarttır ve doktoruyla görüşüp nasıl yapılacağını, ne kadar sürede kaç miligram dozlarda indireceğini uzman romatoloji hekimiyle görüşmesi en uygundur. Ancak Romatoloğuna ulaşamıyorsa aile hekiminden veya İç Hastalıkları uzmanından da yardım isteyebilir.
Soru: Bütün bu Korona Covid-19 virüs ile ilgili haberler ve duyumlar beni endişelendirdi. Virüs semptomlarım olmamasına rağmen ben en iyisi mi kortizon dışındaki romatizma ilaçlarımı bıraksam mı?
Cevap: Hayır, romatoloji doktorunuzla danışmadan bırakmayın. Bu sefer romatizma ilaçlarınızı bıraktığınızda veya azalttığınızda iltihaplı romatizmanız alevlenir. Bu durum vücudunuzdaki iltihap oranını arttırıp hem romatizma ağrılarınızın nüks etmesine yol açar ve daha önemlisi bağışıklık sisteminizi zorlayıp zayıf durumda bırakabilir hem de enfeksiyon kapma riskinizi arttırabilir. Neticede, bilimsel çalışmaların verilerine göre, romatizma ilacı kullanan hastalar ile genel toplum arasında Covid-19 virüs kapma oranı benzerdir ve virüsü kaptıktan sonra da akıbeti benzer tıbbi sonuçlar göstermektedir.
Soru: Covid-19 virüs enfeksiyonu kaparsam romatizma ilaçlarımı bırakayım mı?
Cevap: Evet kanıtlanmış herhangi bir enfeksiyon (Covid-19 virüs dahil) veya kanıtlanmamış ama şüphe ettiğiniz durumda, (ateş, öksürük, nefes darlığı vb semptomlar eşliğinde) romatizma ilaçlarına geçici süre (enfeksiyon geçene kadar) ara verilmesi gerekir. Ayrıca birçok uzman da yüksek derecede kuşkulu durumlarda , örneğin Korona Covid-19 pozitif, aktif enfeksiyon geçiren bir hasta ile temasa maruz kalındıysa, karantinaya geçip, romatizma ilaçlarının geçici süre bırakılması önerilmektedir.
Soru: Hocam, bende iltihaplı romatizma var ve açıkçası bütün bu Korona virüs kargaşası içinde kullandığım tüm romatizma ilaçlarımı bıraktım. Aslında, şuan kendimi çok kötü hissetmiyorum, “böyle idare etsem” diye içimden düşünüyorum. Doğru mu yapıyorum biliyorum:
Cevap: Kendinizi şuan kötü hissetmemeniz, hastalığınızın uyku/sessiz moduna geçtiğinin anlamına gelmiyor. Belki kan testlerine bakıldığında aktif hastalık bulgularına rastlanabilir. Korona virüs Covid-19 hakkında bilinmeyen birçok medikal bilgi var ve pandeminin yarattığı kaotik ortamdan dolayı romatizma ilaçlarını bırakan binlerce kişi var dünyada. Durumunuzu hala olumlu hale çevirmek için geç olmayabilir. Romatoloji uzmanınız ile görüşüp tedaviniz için bir yol haritası çizilebilir. “Her işte hayır vardır” sözü burada belki lehinize işleyebilir. Romatizma hastalığınız ilaçları bırakmanıza rağmen aktif görünmüyorsa bu belki de hayırlı bir durum olabilir çünkü Korona virüs aşılanması için en uygun zaman dilimi olabilr ve size bir fırsat penceresi açmış olabilir diye değerlendirebilir. Ancak hastalığınız romatoloji hekimi tarafında aktif/kontrol dışında olarak görünüyorsa (şikayetleriniz olmamasına rağmen) , o zaman romatizma hastalığın bir an önce kontrol altına alınması esastır. Bu durumda Korona aşısı olup olmamanızdan ziyade, romatizma hastalığınızın kontrol altına alınması önceliktir.
Dolayısıyla, oto-immün iltihaplı romatizma hastalarının (Romatoid Artrit, Lupus, Spondilit, Behçet gibi) hastalığın bağışıklık sisteminde yarattığı durumdan dolayı veya eşlik eden hastalıkların (komorbiditeleri) veya kullandıkları immün sistem baskılayıcı ilaç kullanımından dolayı daha fazla oranda genel enfeksiyon riski altında olduğu bilinmesine karşın, Covid-19 konusunda kesin olarak daha fazla risk teşkil ettikleri söylenemediği gibi bazı durumlarda olumlu olduğu bile görülmüştür. Tabi bütün bu yeni gelişen bilgileri daha önce bilinenlerle birlikte göz önünde bulundurup, anlamını çözmek uzman Romatoloji hekiminizde saklıdır. Ona güvenip , şifresini çözmesine şans vermenin tek çözümü romatizma tedavinizi (ve kontrolünü) ötelemeyip, bir romatoloğun gözetiminin altında kalmaktır. Bir sonraki makalede de aşı ile ilgili gelişmeleri paylaşacağız.