Psikoloğa Neden İhtiyaç Duyulur?


Herkesin kendini sıkıntılı, üzgün ve kaygılı hissettiği dönemler vardır. Bazen yaşanılan bir olaydan etkilenir, bazen de hayatımızdaki yeni bir değişime ayak uydurmada zorluk çekeriz. Herkesi etkileyen durumlar farklı farklı olabilir. Yaşanılan stresli bir durumla baş edebilme becerileri de kişiden kişiye değişmektedir. Sorunlarla baş etmek için mücadele ederken bazılarımızın aklına psikologdan ne zaman destek almalıyım sorusu takılabilir.
Psikologdan destek almak düşüncesi kimileri tarafından olumsuz olarak karşılanabilir. Psikologdan destek almayı zayıflık ya da normal dışı bir durum gibi düşünenlerimiz vardır. Ancak, her kişi farklıdır ve her kişinin psikologdan ne zaman destek alacağı da kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Psikolog kişinin tıkandığını düşündüğü noktada sorunlarını çözümlemesinde çeşitli yolları aydınlatarak kendisine eşlik eden bir kişi olur.
İnsanlar bir sorunla karşılaştıklarında kimi zaman bu sorunun altından kalkamayacaklarını düşünebilirler. Bazı çözüm yolları denerler. Bunlardan biri de etraflarındaki güvendikleri bir kişiye fikir danışmak olabilir. Çeşitli fikirleri değerlendirip nasıl bir yol izleyeceklerine karar verebilirler. Ya da kimseye danışmadan kendilerince birkaç çözüm yolu bulup deneyebilirler. Çözüm yollarını denedikleri halde sorunlarını çözemedikleri durumlarda, yaşanılan durumla birlikte olumsuz düşünceler ve duygular içerisinde olduklarında ise psikolog desteğine ihtiyaç duyabilirler. Bu süreçte yaşanılan stresle birlikte çeşitli fiziksel belirtiler, uyku, iştahta değişim, sık hastalanma gibi şikayetler de ortaya çıkabilir. Kaygı, üzüntü, gerginlik, suçluluk gibi olumsuz duygular hissedilebilir. “Her şey kötüye gidiyor.”, “Sorunların altından kalkamıyorum.”, “Her zaman haksızlığa uğruyorum.”, gibi olumsuz düşüncelerle birlikte kişinin günlük yaşantısının işleyişinde de aksaklıklar ortaya çıkabilir. Öğrenciyse okula gitmekte, meslek sahibi ise işine gitmekte zorlanabilir. Çevresindeki insanlarla ilişkilerinde eskisine nazaran daha sık sorun yaşayabilir. Günlük yaşantısını devam ettirmede güçlükler olabilir. Tüm olumsuzluklarla birlikte denenen çözüm yolları sonucunda da kişi kendini yine aynı sıkıntılarla baş etmek durumunda gibi hissedebilir. Bunun sonucunda kendini umutsuz ve çaresiz görebilir. Yaşanılan bu sürecin sonucunda kişi eğer terapiye giderek sorunlarına çözüm kavuşturabileceğine inanıyorsa psikologa başvurabilir.
Terapi sürecinde psikolog danışana akıl veren bir kişi değildir. Konuşarak danışanın sorununu tespit eden ve daha sonra kendi çözüm kaynaklarını keşfetmesine yardımcı olan kişidir. Terapi süresince başlangıçtaki seanslar danışanı tanımak ve sorununu anlamak için önemlidir. Daha sonrasında ise konuşuldukça kişi kendini, sorununu daha iyi anlar ve ona yönelik çözümleri daha kolay bulur. Terapinin ne kadar süreceği ise kişiden kişiye farklılık göstermektedir.
Gizem Bodur
Klinik Psikolog