Parkinson hastalığının erken dönem bulgularını konuşmadan önce erken evreyi tanımlamamız gerekiyor. Parkinson hastası, nöroloji uzmanına genellikle tremor ve hareketlerde yavaşlama ile başvurur. Ancak hastalığın, hastalar bizlere başvurmadan yıllar önce çok farklı belirtilerle kendisini göstermeye başladığını biliyoruz.
Biz hastalık belirtilerini iki grupta topluyoruz: Motor belirtiler ve motor olmayan belirtiler. Motor belirtiler; hareketlerde yavaşlama (bradikinezi), istirahat halinde tremor, kaslarda sertlik (rijidite) ve dengesizlik (postüral instabilite) olarak sıralanabilen kardinal belirtilerdir. Hareketlerde yavaşlama, kendisini çok farklı şekillerde gösterebilir. Örneğin el yazısında küçülme, konuşmanın monotonlaşması, yürürken bir ayağın sürüklenmesi, bakışların donuklaşması, göz kırpma sayısının azalması, ağızdan tükürüğün dışarı akması, yürürken bir kolun sallanmaması, elde veya kolda çeviklik kaybı şeklinde kendini gösterebilir. İstirahat tremoru ya da titremesi sıklıkla elde ve bazen bacakta ortaya çıkar.
Daha az sıklıkta çenede, dilde de görülebilir. Hastaların en sık başlangıç belirtisi titreme ve yavaşlamadır. Ancak, hekime genellikle titreme başladığında başvururlar; %15 kadar hastada titreme görülmemektedir ve bu hastalar erken dönemde yavaşlığın yansıması olan belirtileri yorumlayamadıklarından ya başka dallardan hekimlere başvururlar ya da hekime geç başvururlar. Bu bahsettiklerim, hastalığın erken evre motor belirtileriydi.
Parkinson hastalığı, aslında bu belirtiler başlamadan ortalama 8 yıl önce; koku alma yeteneğinde azalma ve kayıp, kabızlık, uyku bozuklukları, anksiyete, depresyon ve omuz ağrısı ile başlamaktadır. Ancak bu belirtiler ortaya çıktığında henüz motor belirtiler olmadığı için tanı konulamamaktadır.