Anne çocuk ilişkisi çocuğun hem kendini hem de çevresini algılamasında ve değerlendirmesinde önemlidir. İhtiyaçları uygun bir biçimde karşılanan çocuk, kendini değerli bir varlık olarak algılarken çevresini de güvenli bir ortam olarak değerlendirir. Bu şekilde güven duygusunun temelleri küçük yaştan itibaren atılmış olur. Özgüven ise; kişinin yapabildikleri ve yapamadıklarıyla, olumlu ve olumsuz duygularıyla, yetenekleriyle, korkularıyla, kendini doğal olarak kabul edebilmesi ve kendiyle barışık olmasıdır.
Özgüveni geliştirmek için anne babalara öneriler:
· Çocuğa sınırların belli olduğu ve sevginin açıkça ifade edildiği olumlu bir iklim sağlanmalıdır.
· Çocuktan beklenen onun yaşına ve yeteneklerine uygun olmalıdır.
· Çocuğun çabasının sözel olarak takdir edilmesi önemlidir. Yaptığının sonucunda oluşan durumdan ziyade süreçte gösterdiği gayret göz önüne alınmalıdır.
· Yaşına ve gelişim özelliklerine uygun olarak yapabileceklerini gerçekleştirmesi için cesaretlendirilmeli, yaptıkları kendisine göre değerlendirilmelidir.
· Karşılaştığı bir sorunla baş edebilmesini öğrenebilmesi için hazır çözümler sunulmamalı, bu süreçte ona rehberlik edilerek destek olunmalıdır. Başladığı işi bitirmesi konusunda motive edilmeli, destek ve model olunmalıdır.
· Çocuğun kendini ifade etme becerisi desteklenirken, özgürlüğünü diğerlerinin haklarına saygı duyarak ve onları kırmadan kullanması konusunda destek olunması önemlidir.
· Çocuk konuşurken dinlendiğini hissettiğinde kendini ifade etme motivasyonuyla doğru orantılı artacağı için etkili dinleme becerilerinin kullanılması gerekir.
· Seçim yapma konusunda yaşına uygun seçenekler sunularak karar verme becerisi desteklenmelidir.
· Evde düzenli olarak belli konularda sorumluluk alması sağlanmalı ve aldığı sorumluluklar konusunda geribildirimde bulunulmalıdır.
· Çocuğun mümkün olduğu kadar farklı sosyal ortamlarda bulunması sağlanmalı, değişik insanları, çevreleri ve ortamları tanıması için fırsat verilmelidir.
· İyi hissettiği ve yapabildiği bir hobi alanında kendini gerçekleştirmesi sağlanmalıdır.
Mahremiyet duygusu için çocuklara özel alanlarının farkında olmalarını sağlamak gerekir. Vücutta sadece kişiye özel olan ve sadece o kişinin görebileceği bölgeleri özel alanlar olarak tanımlayabiliriz. Çocuklara mahremiyet duygusunu ve özel alanları açıklarken kullanılabilecek birkaç ipucu:
· Göğüs, göbek kısmı ve kalça bölgesi her çocuk için özel alandır.
· Bu özel alanlara çocuğun izni olmadan hiç kimsenin dokunmaması gerekir.
· Arkadaş olan kişiler de birbirlerinin özel alanlarına «şaka» ya da «oyun» amaçlı da olsa dokunmaması gerekir.
· Her çocuk kollarını açtığında çevresinde bulunan 25-30 santimetrelik bir alanı belirleyerek bu alanın kendilerine özel olduğunu bilmeli ve kendini bu alanda güvende hissetmelidir.
· “Ben izin vermezsem kimse bana dokunamaz” duygusuna sahip olmalı ve hem çevresindeki yetişkinler hem de arkadaşları bu değere saygı göstermelidir. Buna “Fiziksel Aura Bölgesi” denir ve çocukların saygı sınırı olarak değerlendirilir.