Özel çocuklarda cinsellik

OTİZMLİ ÇOCUKLARA CİNSELLİK NASIL ANLATILIR? NELER YAPABİLİRİZ? NASIL YAKLAŞMALIYIZ?

Özel çocuklarda cinsellik

ÖZEL  ÇOCUKLARIN CİNSELLİK PROBLEMLERİ

Cinsellik güdüsü otistiklerde de vardır; ancak kimi otistikler bu güdünün nasıl tatmin edildiğini bilemez, kimi tesadüf sonucu, kimi de çevrelerinde görerek öğrenir. Özellikle zihinsel düzeyleri yüksek olanlar, cinselliği çevrelerindeki konuşmalardan ve gazete, televizyon gibi yayınlardan öğrenir ve cinsel uyarılmayı gerektiren arayışların içine girerler. Yine de otistik bireylerin cinsel yaşantıları kısıtlıdır. En çok görülen cinsel deneyim mastürbasyondur. Bununla beraber, bacaklarını sıkma, karşı cinste olanlara sarılma, karşı cinste olanları öpme, koklama, cinsel organlarına dokunma biçiminde cinsel yönelmeler görülür. 
Mastürbasyon, kimi çocukta hareket takıntısı haline gelir ve çocuk devamlı mastürbasyon yapma isteği duyar. Uygun yer ve zamanı gözetmeden davranışı sergiler. Cinsellik ile ilgili sorunlar şöyle sıralanabilir:

1. Otistiklerin bir bölümü, cinsel ihtiyacını gidermek için mastürbasyona başvurur. Bu davranış uygun zaman ve yerde yapıldığında hiçbir zararı yoktur; nitekim normal çocukların büyük bir kısmı ergenlik dönemi ve sonrasında cinsel gereksinimlerini bu yolla giderir. Otistik bireyler genellikle bu işi abartırlar; kimsenin görmediği yerde ve günün her saati yapılmayacağını bilmezler. Kimi çocukta takıntı olur ve çok sık yaptığı için cinsel organında tahrişler görünür, bunun sonucunda da iltihaplanmalar olur.


2. Bazı çocuklar mastürbasyon yaparken, ereksiyon olmasına rağmen boşalamaz. Bunun sonucunda sinir krizleri geçirir ve bazen saldırgan davranışlarda bulunur.


3. Cinsel dürtülerin yoğun olduğu dönemlerde, bilinçli veya bilinçsiz olarak karşı cinse ilgi duymaya başlar. Bu durum çoğu kez tacize kadar varır; cinsel organa dokunma, sarılma, öpme, koklama biçimindedir.


4. Özellikle ergenlik döneminde cinsel dürtüler artar. Çocuk, cinsel dürtülerini nasıl doyuma ulaştıracağını bilemediği için öfkeli, saldırgan ve çöküntü gibi durumlar görülür. Bu dönemde bazı çocuklara cinsel isteği azaltıcı ilaçlar verilmektedir; fakat bu ilaçları kullanan çocuklarda duygusal çöküntü ve içe çekilme gibi yan etkiler ortaya çıkar. Bu nedenle bu tür ilaçlar önerilmemektedir.
 

5. Zihinsel engelli bireylerde var olan cinsel istismar, otistiklerde de söz konusudur. Özellikle kız çocuklarının cinsel doyum arayışı içinde oluşu, cinsel istismarı kaçınılmaz kılar. Otistik ve zihinsel engellilerin hem istekli olmaları, hem de olayı başkalarına anlatamamaları, kötü niyetli kişileri harekete geçirir.

 

 

Neler Yapılabilir?

 Mastürbasyonu takıntı haline getiren bireyleri, bu takıntıdan kurtarmak gerekir. Bunun için de yapılacak ilk şey, çocuk uygun olmayan yerde bunu yapmaya başladığında dikkatini başka bir yöne çekmektir. Örneğin, çok sevdiği bir yiyecek veya oyuncak verilerek bu işi yapması engellenebilir. Ayrıca evin bir yeri çocuğun mastürbasyon yapabilmesi için ayrılabilir. Çocuğun mastürbasyon yapmasına sadece burada ve günde bir defa izin verilebilir. Uygun olmayan bir yerde yapmaya başladığında, dikkati başka tarafa çekilemiyorsa, uygun ve fazla sınırlayıcı olmayan ceza yöntemleri uygulanmalıdır.   Ergenlik döneminde çocuğun cinsel gereksinimini giderememesinden, karşı cinse taciz ve tacize benzer yakınlıklar, öfke patlamaları, saldırganlık ve depresif durumlar görülüyorsa, çocuğa mastürbasyon öğretilebilir ve bu işi yapabileceği bir yer belirlenebilir. Mastürbasyon yaparken boşalamayan çocuklar için de uyaranların olduğu özel bir yer belirlenirse, çocuğun boşalması gerçekleşebilir. Böyle bir düzenleme uzman gözetiminde yapılmalıdır.

Kız çocuklarını cinsel istismardan uzak tutmak için, onları sokakta yalnız bırakmamak gerekir. Anne babalar için çok güç bir durum olmasına rağmen, çocuğu olası gebeliklerden korumak için gerekli önlemler alınabilir

 Neyi bilmeye ihtiyaçları var? 

Özellikle ergenlik dönemi (13-18 yaş), güçlü gözükseler de, ebeveynlerinden yardım istemekten kaçınsalar da, hala ebeveynlerinin desteğine ve yol göstericiliğine ihtiyaç duyarlar. Ebeveynleriyle cinsellik hakkında konuşmak tuhaf gelse de, özellikle hemcinslerinden aldıkları öğütler, ebeveynin kendi ergenlik deneyimlerden bahsetmesi süreci kolaylaştıran unsurlar olacaktır.

Ne şekilde konuşmak gerekir?

– Bu yaş aralığındaki çocuğunuzun dizilerde ve filmlerde gördüğü hayatların gerçek olmadığını ve bu yaştaki gençlerin çoğunun cinsel açıdan aktif olmadığını vurgulayın. O, dizi/film izlerken ona eşlik etmek ve bir sohbet ortamı yaratmak, izlediklerinden ne anladığını öğrenmek açısından faydalı imkânlardır.

-Kaygı duymak gereksizdir. Çocuğun bu davranışı cinsel gelişimin bir parçası olarak görülmelidir. Çocuğun tıpkı boyunun uzaması, kilosunun artması gibi bir gelişim özelliğidir. Gerek eliyle gerekse sürtünerek mastürbasyon yapan çocuğa kızıp, azarlayıp, onu korkutmak yerine üzerinde durmamak ve eğer olağan üstü bir sıklıkta oluyorsa, onu korkutmadan ve konuya değinmeden başka bir şeyle oyalayarak dikkatini başka bir yöne çekmek genellikle yeterli olur.

 -Çocuğun merak ve şaşma duygusu, öğrenmede kullandığı iki anahtar duygudur. Cinsel eğitim verirken bu konuda çocuğun merakını ve hayretini uyandırmamaya da özen gösterilmelidir. Eğer cinsellikle ilgili merak ve hayret uyandırıcı cevaplar veriliyorsa çocuk o alana ilgi duymaya başlar.

-Çocuğu cinsellik hakkında bilgilendirmemenin sakıncaları göz ardı edilmemelidir. Çocuk merak ettiği bu konuyu bir şekilde ya arkadaşlarından ya da internetten yalan yanlış, kulaktan dolma bilgilerle öğrenebilir. Hem anne-babanın çocuğun bu konudaki sorularını cevapsız bırakması çocuğun soru sorma kapasitesini düşürür, bu kapıyı da kapatmamak gerekir.

- Çocuklarımızla sık sık konuşmalı, sohbet etmeli ve gün içinde neler yaptığını sormalıyız. Anne ve babalar olarak; onlara vakit ayırmalı, onları yargılamadan dinlemeli, sorunları ile yakından ilgilenmeli, istismarlara karşı hem güvenliğini korumalı hem de özerkliğini desteklemeliyiz.

-Soran çocuk, daima hayatı daha basit öğrenir, sorunlara daha kolay çözüm getirir. Sorulan soru yanlış olabilir, ama çocuk nasıl yürümeyi düşe kalka öğrendiyse dürüst soru sormayı da yanlış sorular sora sora öğrenecektir. Bu yüzden çocuğu azarlamadan, terslemeden, içindeki merak duygusunu yok etmeden sorularına yanıt atamak, o an verilecek bir cevap bulunamıyorsa “Bu konuyu araştırıp cevaplayayım” çağırmak ve fiilen de araştırıp, düşünüp cevap belirlemek yerinde bir davranış olacaktır.

- Ergenlik  döneminde  mastürbasyon başlar. Bu durum cinselliğini yaşamak isteyen gencin doğal bir deneyim arzusundan kaynaklanmaktadır. Abartılmamalıdır. Normal ve sağlıklıdır. Yine sıklığının aşırı artması halinde bir doyumsuzluk, psikolojik bir sorun söz konusu olabilir. Bunun üzerine gitmek gerekir. Genci bu ilgisine doyum sağlamak üzere gizli olarak başvurduğu kaynakları engellemek, bu nedenle onu cezalandırmak yanlış olur.

- Çocuk eğer mastürbasyon yapacaksa bunun herkesin ortasında değil,tercihen banyoda ve ya kendi odasında tek başına yapması gerekir. Bu konu hakkındaki bilgilendirmeyi kız çocuğu ise annesi, erkek çocuğu ise babası tarafından alması gerekir. Aksi durum olduğunda çocuklar karşı cins ile rahatlıkla cinsel isteklerini giderip, konuşabileceğine inanır. Çocuklar istismara açık hale gelir.

– Son olarak, – birçok konuda olduğu gibi – cinsel eğitim konusunda da gerekli bilgilendirmeyi, uyarıları yaptıktan ve davranışlarının sorumluluğunu alma becerisini kazanmasında çocuğunuza yardım ettikten sonra, ona güvenmekten başka yapabileceğiniz bir şey yok. O, hala sizin çocuğunuz olsa da büyüyor, size olan ihtiyacı günden güne azalsa da hala sizin orada olduğunuzu bilmeye ihtiyacı var; diğer bir deyişle hala size ihtiyacı var.

 

Bu makale 21 Mart 2024 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Selin Yalçın Arslan

Psikolog Selin Yalçın Arslan lisans eğitimini Çankaya Üniversitesi Psikoloji (İngilizce) bölümünde tamamlamıştır. Ondokuz Mayıs Üniversitesi  Pedagojik Formasyon eğitimi almıştır. Psikolojik danışma merkezlerinde ve özel eğitim kurumlarında uzun bir süre danışan kabul etmiştir. Psk. Selin Yalçın Arslan şu an  Kurucusu olduğu  Lumos Psikolojik Danışmanlık merkezinde çalışmalarına devam etmektedir. Oyun Terapisi,Cinsel terapi, Bireysel Psikoterapi, Çift ve Evlilik Terapisi, Aile Danışmanlığı,  Ergen Terapisi, Çocuk Zeka/Dikkat Ölçme ve Değerlendirme alanlarında hizmet vermektedir. Bu alanlarda Bilişsel Davranışçı Terapi, Çözüm Odaklı Terapi,Şema Terapi, Duygu Odaklı Çift Terapisi,Çocuk Merkezli Oyun Terapisi gibi tekniklerle birlikte çeşitli kişilik, zeka, dikkat ölçme ve değerlendirme envanterleri kullanmaktadır. •MMPI ,  •WISC-R,  •Stanfo ...

Psk. Selin Yalçın Arslan
Psk. Selin Yalçın Arslan
Ankara - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube