Öyleyse, dikkat eksikliğimiz olduğunu nasıl tespit edebiliriz?

Öyleyse, dikkat eksikliğimiz olduğunu nasıl tespit edebiliriz?

“Çocuk ya da yetişkin her bireyde görülebilen Dikkat Eksikliği Bozukluğu , gerekli desteğin alınmadığı sürece, farkında olamadığımız kritik sonuçları ile yaşam kalitemizi olumsuz etkilemektedir. “

       Artık, çağın müzmin hastalıklarının ilk sıralarında yerini alan  Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) , kalıcı ve sürekli olan dikkat süresinin kısalığı, engellemeye yönelik denetim eksikliği nedeniyle davranışlarda ya da bilişte ortaya çıkan ataklık ve huzursuzluktur. Dikkat Eksikliği ifadesinde aslında kastedilen dikkatin olmaması değil, daha ziyade dikkati belli bir süreyle özellikle zihinsel uğraşı gerektiren ders çalışma,problem çözme veya özellikle çocuklar için çok da eğlenceli olmayan bir görev esnasında kendisi gösteren bir konsantre olamama durumudur.

 Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu sık karşılaşılan bir bozukluk olması, tedavi edilmediğinde psikiyatrik ve sosyal bozukluklara yol açması, kalıcı olup okul öncesi dönemden erişkinliğe dek gelişimsel farklılıklarla sürüp gitmesinden dolayı çocuk ve ergen psikiyatrisinin en önemli bozukluklarından biridir. Bu kadar sık karşılaşılan bir bozukluk olmasına karşın nedenlerine ilişkin kesin bir bilgi bulunmamaktadır.

Peki, neden her şeye dikkat!

İnsan yaşamının her anında etkisini gösteren 'Dikkat ',  dürtüsel bir süreç olarak öğrenmenin ilk koşulunu oluşturmaktadır. Çünkü zihin denen kaydet-işle çabası bunu zorunlu kılmaktadır. Eğer dikkatimizi verebiliyorsak öğrenmeden söz edebiliriz. Yani kısa süreli bellek ile uzun süreli bellek arasında bir iletişim oluşturuyoruz demektir. Tam tersi durumda ise yanlış bildiğimiz ‘ben öğrendim’ edinimi kısa bir süre sonra bizi yüz üstü bırakmaktadır. Kısa süreli bellek, işleme geçirme sürecini tamamlayamamakta ve dikkatin bilişsel iletişim ağını koparmaktadır. Bu da sık sık unutkanlığa ve sağlıklı öğrenmenin olmamasına neden olmaktadır.

Kitap okurken uygulayalım; okuyorum ama anlamıyorum, ya da bir kaç sayfa sonra ne okuduğumu hatırlayamıyorum.

Çok iyi bir gözlemciyim; bakıyorum ama görmüyorum. Görmek, anlamlandırma çabası ise, görsel dikkatimizi gerçekten ne kadar kullanıyoruz.? 

Aslında iyi bir dinleyiciyim, ama dinleme esnasında imgelemlerimden de vazgeçemiyorum. Elbette düşünmek , hayal kurmak, hakkımız. Peki, konuşmacı neye vurgu yapmıştı? 

 Sorumluluklarımı hep yerine getiririm; tabi yetiştirebilirsem.! 

Çünkü, dikkatsizim!

Bu örnekleri ,  yaşamımızın her alanından sıralayabiliriz. 

 “ Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu çocukluk ve ergenlik çağının en önemli psikiyatrik sorunlarındandır. Aileyi, okulu ve toplumu ilgilendiren, eğitim ve öğretimde başarı ve sonuçları etkileyen bir sorundur. “

    Özellikle okul öğrencileri ve sınava hazırlanan yetişkinler için başarı sağlamada dikkat eksikliği göz ardı edilemez. Uzun uğraşlar neticesinde başarısız olunan sınavlar, üstün çabalara rağmen tamamlanamayan ödevler sonrasında yaşanan hayal kırıklıkları ile duyusal anlamda meydana gelen dağılmalar da güvensizliğe neden olmaktadır. Bu yüzden Dikkat Akademisinde her öğrenci görünen mevcut dikkat eksikliğinin  ötesinde oluşmuş olabilecek duyusal hassasiyetler de önemsenerek kişiye özel profil doğrultusunda profesyonel hizmet görmektedir. Bilimsel Araştırmalar gösteriyor ki Dikkat Eksikliği bozukluğu yaygınlığının yanında bireyin destek almadan kendi başına zamanla üstesinden gelebileceği bir problem değildir. Çok yönlü testlerle tespit edilen bu bozukluk ancak çok yönlü yöntemlerle üstesinden gelinebilinir.

      Yaşamsal etkinliklerimiz bize her koşulda yeni bir öğrenme olanağı sağlar. Bu olanağı ancak dikkat becerisini geliştirdiğimiz sürece değerlendirebiliriz. Çünkü dikkat, dürtüsel bir aşama olarak bizi, neyi nasıl alacağımıza yönlendirir ve sonsuz bir ilerleme kaydederiz. Zihinsel uyarılmışlık hali bireyi, çevresinden gelen milyarlarca uyarıcılar arasından uygun olanı alıp işleme ve kaydetme çabasıyla zihinsel bir etkinlik yaratır. Bu etkinlik dikkatini veremeyen bireylerde  oluşmamaktadır. Çünkü dış dünya uyarıcıları kısa bellekte hedefsiz bir gezinti yapar ve ayrılır: geçicidir ve kaygı düzeyini artırır. Bu yüzden duyu organlarımıza yönelik uyarıcı bombardımanından ayıklanmış seçicilik (odaklanma), işe yarar bilgiyi anlamlı ve kullanışlı hale getirir. Hem zihinsel etkinliklerdeki çatışma  hem de zamanı kullanma ve planlama hususunda  oluşabilecek problemler ortadan kalkmış olur. Dikkatimiz bize duyarlılığı yüksek, kapasitesi sonsuz, farkındalığı bitimsiz ve en önemlisi unutkanlığı unutmuş sağlıklı bireylere kapı aralayacaktır. Lütfen ‘dikkat’ ile yaşayalım.

Öyleyse,Dikkat Eksikliğimiz olduğunu nasıl tespit edebiliriz?

İşte en belirgin özellikleri:

1) Okulda veya iş yerinde önemli olan detaylara dikkat etmeme, kolay hatalar yapma, yapılan işin dağınık ve dikkatsiz yapılması.

2) Bir işle uğraşırken diğer insanların ilgisini çekmeyen bir ses veya olay nedeniyle yapılan işin bırakılması.

3) Uzun dönemli konsantrasyon gerektiren işlerde yaşanan başarısızlıklar.

4) Konsantrasyon gerektiren ev ödevleri, kağıt işlerini tamamlamakta zorlanma.

5) Sık sık bir oyundan veya işten bir diğerine geçme.

6) Yapılması gereken işleri sürekli ağırdan alma, geciktirme, erteleme. (sorumluluklar)

7) Randevuları, yapılması gerekenleri sık sık unutma, günlük aktiviteleri zamanında yapamama.

8) Konuşma sırasında karşısındakini dinlemekte zorlanma, konuşmaları akılda tutamama, sosyal durumlarda detaylara ve aktivitelere dikkat etmeme.

“Tedavi edilmeyen çocuklarda depresyon, kaygı bozukluğu, tik bozuklukları ya da davranış bozuklukları oluşabilir. Çevresindeki insanlar tarafından sürekli eleştirilen çocukların özgüvenleri azalır. Dürtüsel davrandıkları için, antisosyal davranışlar geliştirebilirler. Çocuk ya da yetişkin Dikkat Eksikliği oldukça yaygın bir sorundur ve tedavi edilmezse belirtileri iş ve okul hayatından ilişkilere kadar kişinin tüm hayatını olumsuz yönde etkileyebilir. “ 

Dikkat  Akademisi olarak bu önemli bozukluk hususunda yardımcı olmaya yönelik araştırmalarımız ve bilimsel geçerliliği olan yöntemlerimizle yanınızdayız. Akademi: çocukların, gençlerin ve yetişkinlerin kişisel performansını en etkili şekilde kullanmasını, mevcut potansiyelini  açığa çıkarmasına olanak sağlayan bilimsel, davranışsal  ve yenilikçi programlar kullanan bir merkezdir. Dikkat Akademisinde  bireylerin akademik, sosyal , iş ve okul  hayatlarında daha başarılı, kendini ifade edebilen bireyler olması  için zihni  geliştiren programlar ile hizmet verilmektedir. Bu programlar, danışanların dikkatini ve öğrenme kapasitesini arttırmaya, sosyal etkileşim ve iletişim becerilerini, geliştirmeye  yöneliktir.  Kişinin Dikkat - Hafıza - Muhakeme (Akıl Yürütme) fonksiyonlarını  aktif kullanabilme becerisini geliştirmeye yardımcı olacak davranışsal yöntemler uygulamaktayız. Biliyoruz ki çocuk ya da yetişkin olsun her bireyin özel bir öğrenme yöntemi vardır. Birey sağlıklı öğrenip, algısını güçlendirirse başta kendisi olmak üzere her şeyi sağlıklı anlayacak ve daha başarılı bir yaşam sürdürecektir. 

Bu makale 27 Aralık 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Pedagog Adalet Ömeroğlu

Pedagog Adalet Ömeroğlu, Erzurum'da doğmuştur. Atatürk Üniversitesi Kazım Eğitim Fakültesi Almanca Öğretmenliğinden 2003 yılında mezun olmuştur.Aynı bölümde Yüksek Lisans Eğitimini tamamlamıştır.Halen aynı Üniversitenin sosyoloji bölümünde eğitimine devam etmektedir.

Pedagog Adalet Ömeroğlu,mesleki çalışmalarına ise şu an Dikkat Akademisi Kliniği'nde devam etmektedir.

 

 

Etiketler
Dikkat eksikliği oluşumu
Pedagog Adalet Ömeroğlu
Pedagog Adalet Ömeroğlu
Erzurum - Pedagoji
Facebook Twitter Instagram Youtube