Otizm kapsamında bozukluklar

Otizm kapsamında bozukluklar

Otizm, yaşamın erken dönemlerinde başlayan ve yaşam boyu süren; sosyal ilişkiler, iletişim, davranışsal ve bilişsel gelişimde gecikmeye neden olan nörobiyolojik kökenli bir bozukluktur.Ortaya çıkan sendromun şiddeti ve problem davranışların bir araya gelme şekli her çocukta farklıdır.

Otizm kapsamındaki bozukluklar; Ruhsal Bozukluklar Tanı Ölçütleri El Kitabı (DSM- 5) na göre  İletişim Bozuklukları başlığı altında tanımlanır. 

Otizmde görülen belirtiler iki temel grupta yer alır. 

1. Toplumsal ilişkilerin gelişiminde bozukluk. Sözel ve sözel olmayan iletişimde bozukluk, ilişki kurma girişiminde azlık.

2. Kısıtlı, tekrarlayıcı davranışlar; davranışlarında esneklik gösterememe,değişiklik karşısında tolerans gösterememe.

Otistik Bir Çocukta Hangi Özellikler Gözlenir? Otizmin Temel Belirtileri Nelerdir ? 

Etkileşim içinde olmaktansa yalnız kalmayı, kendisi için ilginç olan bir faaliyet içinde olmayı yeğler. 
Çoğunlukla insanları değil de obje ve cansız varlıkları tercih eder. 
Sözel veya sözel olmayan (yüz ifadesi gibi) birtakım ifadelere tepki vermeyebilir.
Göz teması hiç yoktur veya zayıftır. 
Huzursuz görünür.
İnsanları ihtiyaçlarına ulaşmada araç olarak kullanır. 
Kendisini karşısındaki insanın yerine koyamaz; vücut dilini kullanma ve anlamada sorunları vardır. Örneğin kişinin kaşlarını çatması onun için anlam taşımaz. 
Sembolik oyunlar denilen evcilik, doktorculuk gibi etkinlikler onun için cazip değildir. 
Genelde  oyuncaklarla amacına uygun oynamak yerine detayları ile ilgilenir. Örneğin, oyuncak arabayı yerde sürmek yerine saatlerce tekerleklerini döndürmekten zevk alır. 
Eşyaları dizme eğilimi çok tipiktir. Kalemlerini, arabalarını, lego parçalarını yan yana dizmek onun için eğlenceli olabilir. 
Parlayan yüzeyler, ışık, gölge, dönen cisimler (pervane, vantilatör, saat), insanların saç ve sakalları, nesnelerin parçaları (kapı kolu, düğmeler, ipler), hareketin kendisi (sürekli olarak kapıyı açma kapama) ilgisini çekebilir. 
Diğer  çocuklar üzerinde etkili olan birtakım motive ediciler bu çocuklar üzerinde aynı etkiyi yapmaz. 
Yaşadıkları  duygular anlık ve kesindir, ihtiyaçlara odaklıdır. 
Elleri ile amaca yönelik olmayan hareketler yapma, parmaklarını hareket ettirerek izleme, ayak parmakları ucunda yürüme, kendi etrafında dönme gibi hareketler çok tipiktir. 
Gündelik  yaşamdaki değişikliklere karşı (yemek masasında oturduğu  yerin değişmesi gibi) direnç gösterir. Hayatın akışındaki her şeyin hep aynı kalmasını talep edebilir (okula her gün aynı yoldan gitmek gibi).      
Bazı ses,  doku ve tatları çok rahatsız edici bulabilir bu nedenle aniden kulaklarını kapatabilir, hırçınlaşabilir. Bazı otizmliler pütürlü yiyecekleri yiyemez, krem süremez, oyun hamuru, kum gibi bulaşabilen nesnelerle temastan kaçınır. Bazıları ise duyulara odaklıdır. Yiyecekleri veya tahta oyuncakları uzun süre koklar veya yakından bakar. Suyla oynamayı sever, akvaryumdaki balıklara dakikalarca bakabilirler. 
İletişim amaçlı konuşma becerileri azdır. Kullandıkları kelimeler çok sınırlıdır. Çoğunlukla zamirleri karıştırır, kendisine “ben” yerine “sen” der veya ismiyle hitap eder. Annesinden süt istediğinde “anne süt ver” değil de “Ömer süt istiyor musun ?” diyerek ister. 
Anında veya gecikmeli ekolali görülür. Yetişkinin söylediği “elini yıka” cümlesini monoton ve mekanik sesle tekrarlar. Herhangi bir şeyle uğraşıyorken daha önce duymuş olduğu “hayatın gerçek tadı” gibi ilgisiz bir reklam sloganını tekrarlayabilir. 
Gezmeyi, özellikle otomobil ile uzun süre dolaşmayı sevebilirler.
Genelde  yeme bozuklukları vardır. Bazen pika dediğimiz, yenmeyecek cisimleri ağıza alma veya yutma bozukluğu görülebilir. 
Elektronik  eşyalara ve mutfak eşyalarına çok ilgi duyabilir, deterjan kutuları ve bunun gibi şeyleri biriktirebilirler. 
Müziğe aşırı ilgi gösterebilirler. Reklam ve video kliplere çok düşkün olup akranlarının izleği çizgi filmlere ilgi göstermeyebilirler. 
Çevresindeki tehlikelerin farkında olmayabilir. Yoğun trafikte karşıdan karşıya koşar,  korku duymaksızın yüksek bir duvar üzerinde yürüyebilir. Sıcak nesnelere      veya cam kırığına dokununca neler olacağını ön göremeyebilir.
Çevresine veya kendisine zarar veren davranışlar sergileyebilir; kızdığı, endişelendiği, başarısız olduğu zamanlarda eşyaları fırlatma, çığlık atma, saçlarını çekme, yüzünü tırmalama, ellerini ısırma, başını duvara veya yere vurma gibi hareketler görülebilir. Öfke nöbetleri yaşanabilir. 
Otizmli çocukların yetenekleri arasında büyük uçurumlar olabilir. İnce motor      gelişimde yaşına uygun hatta yaşının üstünde birtakım beceriler  gösterebilirken (500 parçalık puzzle yapmak gibi), sosyal gelişimde ancak çok ufak bir çocuğun becerilerine sahip olabilirler. 

Otizmde Üstün Yetenek 

Soyutlama yetisi gerektirmeyen, belleğe dayalı becerilerde üstün özellikler gösterebilirler. Kartlarla eşini bul oyununda üstün başarı gibi...
Matematik, sanat, müzik, mekanik gibi alanlarda üstün yetenek sergileyebilirler. Erken yaşta enstrüman çalmayı öğrenmek, uzun şarkıları ezberlemek ve aynı orijinal sanatçısı gibi söylemek, mekanik bir cihazı kendi başına tamir etmek, çok iyi resim yapmak gibi...
Kendi kendine okuma yazma öğrenebilirler. Ancak okuma, okuduğunu anlamadan akıcı bir şekilde okuyabilme (hiperleksi) şeklindedir. 
Üstün yetenek tüm otizmli grubun yaklaşık %10’u kadardır. 

Tedavi Yöntemleri
Yukarıda sıralanan belirtiler otizmli bireylerde görülen sıradışı özellikleri tanımlamak için verilmiştir. Otizm tanısı için çocuğunuzun iletişim ve taklit becerileri esas alınarak bir uzman tarafından değerlendirilmesi yapılmalıdır.  

Ayırıcı tanıyı çocuk psikiyatri uzmanları koymakla beraber sizlerden mutlaka tanıya yardımcı test ve gözlemler isteyecektir (Bu değerlendirme araçları kurumumuzda uygulanmaktadır).

Tanı aşamasından sonra eşlik eden ikincil soruna yönelik (hiperaktivite veya öfke kontrol bozukluğu) ilaç tedavisi önerilebilir. Ancak birincil sorun otizmdir ve otizm için tek başına ilaç tedavisi yeterli değildir. Aileler bazen ilaç tedavisine başlamanın otizmin üstesinden gelmek için yeterli olduğu yanılgısına düşebilirler ancak mutlaka bireysel eğitim de planlanmalı, çocuğunuzun gelişim alanlarını destekleyecek sosyal, iletişimsel, motor, zihinsel ve konuşma becerisi ile ilgili eğitimi zaman kaybetmeden başlatılmalıdır. 

Eğitim planı, belirti şiddet oranına göre yapılır ve ağır belirtiler gösteren bireyler rehabilitasyon merkezlerine yönlendirilebilir. Hafif veya sınırda bozukluk gösterenler ise bireysel eğitim, psikoeğitim, konuşma eğitimi, aile eğitimi, izlem gibi yöntemlerle takip edilir.

Bu makale 7 Ocak 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Efsun Korukluoğlu

Psk. Efsun Korukluoğlu, lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümünde uzmanlığını ise Yakındoğu Üniversitesinde tamamlayarak Psikolog ünvanını almıştır. İstanbul’da özel psikolojik danışmanlık merkezlerinde, okul öncesi kurumlarda, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde görev almış; çocuk ve ergen alanında pek çok eğitim, seminer ve kongreye katılmış, çalıştığı kurumlarda aile etkileşim grupları yönetmiş, eğitsel yazılar yazmış ve koordinatörlük yapmıştır. Çocukluk ve ergenlik çağı ruhsal sorunları, çocuk ve ergenlerde görülen davranış problemleri, konuşma gecikmesi veya konuşma bozukluğu; görme, işitme ya da zihinsel engelli bireylerin uyum sorunları, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, özgül öğrenme bozukluğu, otistik spektrum bozukluğu, mental retardasyon gibi konularda birebir çalışmaları olmuş ve aile danışm ...

Etiketler
Otizmin tedavisi
Psk. Efsun Korukluoğlu
Psk. Efsun Korukluoğlu
Ankara - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube