Otizm,

Otizm,

 Otizm iletişim, sosyal etkileşim ve davranış alanlarını etkileyen nörogelişimsel bir bozukluktur.  Otizm tanısı son tanı sınıflama sisteminde Otistik Spektrum Bozuklukları (OSB) olarak adlandırılmaktadır. Bu spektrumun bir ucunda zeka sorunu ve nörolojik hastalıkların da eşlik ettiği ağır olgular varken diğer ucunda dil ve etkileşim becerileri ve farklı davranış özellikleri hafif düzeyde etkilenmiş olgular bulunmaktadır. Otistik spektrum bozukluğunun sıklığına ilişkin çalışmalar giderek artan oranlara işaret etmektedir. Bozukluğu erken tanınması ve ele alınması için farkındalık artırılmasına çalışılmaktadır.

Otizm tanısının erken konulması gerek bu konu ile çalışan uzmanların artan ilgi ve deneyimleri gerekse ailelerin bilinçlenmesi ile yakından ilgilidir. Erken tanı erken müdahaleyi de sağladığından tedavi sürecini olumlu etkilemektedir. Bu süreç içinde aileye verilen destek ve eğitim de oldukça önemlidir. Küçük çocuklara otizm tanısı koymak çoğu kez zor olmakta ve güvenilir tanı koymak için çocuğun birçok defa değerlendirilmesi gerekmektedir. Erken dönem belirtilerin daha iyi tanınması, bebeğin iletişim düzeyinin ve duygusal bağlılığının gelişimsel olarak yakından izlenmesi prognozu olumlu etkilemektedir. Klinik değerlendirmelerde üç yaş öncesi çocuklarda dil gelişimi, sosyal etkileşim ve davranış alanlarında görülen  belirtilerin değerlendirilmesi için  bu dönemin gelişimsel özelliklerinin ve bozukluğun erken belirtilenin bilinmesi gerekir. Bu değerlendirme için detaylı öykü alınması ve klinik muayene yanısıra tarama testlerinden de yararlanılmaktadır.

36. aydan küçük olan çocuklarda otistik özellikleri belirleme listesi

*Karşılıklı konuşma sesleriyle ritmik etkileşimin olmaması

*Daha az ses çıkartma

*Sesli materyalden çok görsel materyalle ilgilenme

*Akranlarının oynadığı ve/veya ilgi gösterdiği uyaranlardan çok farklı ilgi alanları bulma

*Sosyal ilişki için gerekli karşılıklı gülümsemenin olmaması

*Göz göze gelememe ya da yüze bakmaktan kaçınma

*Uyku ve yeme bozukluğunun olması

* Selamlaşmanın olmaması

* Ciddi bir yüz ifadesi

* Bağlanma örüntüsünün açık olmaması

* Nesne devamlılığı ya da yabancılama korkusunu akranlarından daha geç edinme

* Hayali oyun kuramama

*Ortak dikkatin yokluğu

*İnce motor becerilerin geri olması

*Kaba motor gelişimin göreli olarak akranlarıyla eş seyri; ancak, parmak ucunda yürüme, akıcı bir hareketin olmaması, hipotoninin görülmesi en sık görülen erken belirtiler arasında yer almaktadır.

Bu makale 16 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Elvan İşeri

Prof. Dr. Elvan İŞERİ, 1968 yılında İstanbul'da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimini Ankara'da bitirdikten sonra Hacettepe Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1992 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise 1998 yılında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden almış ve Çocuk Psikiyatrisi Uzmanı olmuştur. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı'nda 2000 yılında Doçent, 2007 yılında da Profesör olan Dr. İŞERİ, halen üniversitede öğretim üyesi olarak akademik çalışmalarını sürdürmektedir. Yurtiçi ve yurtdışında birçok dergide yayınlanmış bilimsel makalesi, kongrelerde sunulmuş araştırmaları, kitap bölüm çevirileri, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu konusunda yazılmış bir adet kitabı bulunan Prof. Dr. Elvan İŞERİ, Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Derne ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Prof. Dr. Elvan İşeri
Prof. Dr. Elvan İşeri
Ankara - Çocuk ve Ergen Psikiyatristi
Facebook Twitter Instagram Youtube