Online eğitimden yüz yüze eğitime geçişte okul reddi

Online eğitimden yüz yüze eğitime geçişte okul reddi

1) Yaklaşık iki yıldır hepimizi yaşamımızın pek çok alanında etkileyen pandemi süreci çocuklarımızın eğitim hayatını da oldukça etkiledi. Buna bağlı olarak yüz yüze eğitimden online eğitime geçiş yaşandı. Kimi öğrenciler ise akademik hayatlarına “okul atmosferini” soluyamadan direkt online olarak başladı. İçinde bulunduğumuz şu günlerde ise yüz yüze eğitimin yeniden başlamasıyla çocuklar ev ortamından ayrılma konusunda birtakım kaygı problemleri yaşayabilmekte. Okul reddi olarak da adlandırılan bu durum çocuğun okula gitme konusunda anksiyete yaşaması ve okula gitmekten kaçınması olarak tanımlanmaktadır.

2) Bebeklikten itibaren ortaya çıkabilen ayrılık kaygısı, çocuğun okula başlama süreciyle birlikte okul reddi şeklinde önemli bir problem haline dönüşebilir. Bu durum çocuğun davranışlarına iki şekilde yansıyabilir. Birinci koşulda çocuk okula gitme konusunda isteksizdir ve okulla alakalı sorumluluklarını yerine getirmekte ciddi aksamalar yaşanabilir. Örneğin; öğretmenleriyle ya da arkadaşlarıyla kurduğu ilişki ağında süreklilik arz eden problemli davranışlar, öğrenmeye karşı direnç gösterme, ödev gibi sorumluluk gerektiren süreçlerden tamamıyla kaçınma gibi. İkinci koşulda ise çocuk okula gitmeyi tamamen reddeder. Bunu ebeveynlerine doğrudan söyleyebileceği gibi kimi zaman da baş ve karın ağrısı gibi psikosomatik nedenlerle ifade edebilir.

3)Tüm bunların akabinde çocuğun değişikliklere ayak uydurabilmesi adına kısa bir dönem okula gitme konusunda isteksiz davranması doğaldır. Ancak bu durum birkaç haftadan daha uzun sürmemelidir. Aynı zamanda ebeveynin çocuğa karşı takındığı tutum ve davranışlar da bu sürecin doğru yönetilebilmesi adına oldukça önemlidir. Öncelikle çocuk ile sürecin konuşulması, okul hakkında gerekli bilgilendirmelerin yapılması ve hatta okulun birlikte ziyaret edilmesi çocuğun belirsizliklerinden kurtulmasında fayda sağlayacaktır. Bir diğer önemli nokta da çocuğun okula dair duygu durumu hakkında ebeveyniyle konuşabilmesidir. Burada ebeveynin çocuğunun duygularını kabul etmesi ve birlikte nedenlerinin sorgulanması çocuğun kendi duygularının farkındalığı ve kabulü için önemlidir. Okul reddinin temelinde ayrılık kaygısı yatabildiği için “ayrı kalma alıştırmaları” da bu durumda uygulanabilir. Tüm bunlara rağmen sorun devam ediyorsa da bir uzmana danışılması çocukta kalıcı bir fobi oluşumunun engellenmesi adına önemlidir.

Bu makale 6 Ekim 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Güzin Akkoyun

Psk. Dan. Güzin Akkoyun 8 Mayıs 1993 tarihinde Adana’ da doğmuştur. Lisans öncesi eğitimlerimi Adana’da tamamladıktan sonra 2012 yılında Özel Çağ Üniversitesi psikoloji bölümünü burslu olarak kazanmıştır. Çağ Üniversitesinde İngilizce hazırlık ve birinci yılını doldurduktan sonra ortalaması yüksek olduğu için Uludağ Üniversitesi Psikoloji bölümüne yatay geçiş yapmıştır. 2015-2016 bahar dönemi İtalya Universita degli Studi di Torino Üniversitesi’nde erasmus yapmıştır. İtalya’da eğitim almak hem teorik hem süpervizyon açısından  mesleki anlamda kendisine çok şey kattığını iletmektedir.  Uludağ Üniversitesi psikoloji eğitimini 2017 yılında tamamlamıştır. Mezun olduktan sonra mesleğinde yetkin olmak için birçok eğitim almıştır. Eğitimlerini alırken Adana ve Mersin’de disleksi, otizm, down sendromu,  cerebral palsy, zihinsel yetersizliği ...

Etiketler
Okul öncesi çocuklarin beslenmesi
Psk. Güzin Akkoyun
Psk. Güzin Akkoyun
Bursa - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube