Öfke tepkisine bazen bireyin içsel yaşantıları bazen de dış dünyadaki bir durum neden olabilir. Bireyin içsel yaşantılarının neden olduğu öfkeyi kontrol edebilmesi oldukça güçtür.
Bu içsel yaşantılar neler olabilir:
1. Gerçek ya da hayali suçluluk duyguları
2. Çaresizlik duyguları
3. Gerçekçi olmayan beklentiler
4. Yaşamak için belirli bir amacın olmaması
Böylesi bireyin içsel yaşantılarından kaynaklanan tepkilerinin yanı sıra dünyada yer alan durumlara olaylara yaşantılara gösterilen öfke tepkileri de söz konusudur. Öfke tepkilerinin iç nedenlerden mi, dış nedenlerden mi kaynaklandığının saptanması bu duygular üzerinde denetim sağlanmasında önemli olmaktadır.
Öfke, çok hafif bir tepkiden hiddete kadar farklı yoğunlukta yaşanan bir duygudur. Öfke tepkilerinin ortaya çıkmasıyla birlikte birçok fizyolojik değişim ortaya çıkar. Bu güçlü fizyolojik uyarılma insan bedenini kavga etmeye ya da kaçmaya hazırlar. Öfkenin fiziksel işaretleri vardır:
1. Uyaran duyguyu harekete geçirir,
2. Stres ve gerginlik başlar,
3. Enerjiyi arttıran adrenalin salgısı artar,
4. Solunum ve terleme artar,
5. Kalp atışları hızlanır,
6. Kan basıncı artar,
7. Vücut ve zihin “savaş” ya da “kaç” tepkisi için hazırdır.
Bu tür fizyolojik tepkiler genellikle istem dışı ortaya çıkar ve kontrol edilebilmesi oldukça güçtür.
Öfke duyguları bireyin düşünme gücünü ve iletişim kurabilme becerilerini etkisi altına alır. Uzmanlar, bastırılan öfkenin kaygı ve depresyona yol açtığını iddia etmektedirler. İfade edilmeyen öfke, kişiler arası ilişkileri bozabileceği gibi, zihinsel ve fiziksel sorunlara da yol açabilir. Doğru ifade edilmeyen öfkenin yol açtığı fiziksel sorunlar arasında;
1. Baş ağrıları,
2. Mide rahatsızlıkları,
3. Solunum sorunları,
4. Cilt sorunları,
5. Jenital ve böbrek fonksiyonlarında problemler,
6. Sinir sistemi rahatsızlıkları,
7. Dolaşım sorunları,
8. Var olan fiziksel rahatsızlıkların kötüleşmesi,
9. Duygusal rahatsızlıklar,
10. İntihar sayılabilir.
İnsan bedeninin genellikle kavga et ya da kaç komutlarını vermesinin yanı sıra bireyin önünde yine de bazı davranış seçenekleri vardır. Bunlar:
1. Yaşanan yoğun öfke duygusunun açıkça ifade edilmesi ve tüm şiddetiyle ortaya çıkmasına izin verilmesi.
2. Öfkenin küserek ifade edilmesi. Öfke yaşayan kişinin tüm öfke duygularını bastırıp içine atması ve ortada hiç de öfke yaşanmasına neden olabilecek bir şey yokmuş gibi davranması.
3. Bireyin yaşadığı öfke duygularını kabul etmesi ve tüm enerjisini öfkeye yol açan nedenleri bulmaya çalışarak yapıcı çözüm yolları aramaya yöneltmesi.
4. Öfke duygularını azaltabilmeyi başararak nedenleri ortadan kaldırıp adil bir çözüne ulaşılabilmesi.
Bu seçeneklerden ilk ikisi kazan- kaybet mantığı içerir. Olumsuz, sağlıksız, yıkıcı eylemlere yol açarak ilişkilerin kopmasına, şiddetle ya da yeni öfkelerin doğmasına yol açar. Son iki seçenek ise, öfkenin kabul edilebilir bir duygu olduğunu bilerek akıllıca ifade edilebilmesini sağlar. Birey sorunlarını çözerken öğrenir ve gelişir. Buradaki mantık ise kazan- kazan anlayışıdır.
· Yaşanan öfkenin altındaki nedenler araştırılırken “zaman kazan” anlayışı bir ilk yardım tekniğidir. Öfke yaşanmaya başlandığındaki ilk dakikalar çok önemlidir ve bu süre akıllıca kullanılır ise duygular kontrol altına alınabilir ve sağlıklı çözüm yolları kullanılabilir.