Kızgınlık, çok hafif bir rahatsızlıktan yoğun bir öfke ve hiddete kadar değişen yoğunlukta yaşanan bir duygudur. Kızgınlık, doğada sadece insanlarda varolan bir duygu değildir. Pek çok hayvan türünde de kızgınlık olduğu düşünülen duyguları gözlemek mümkündür. Kızgınlığı ifade etmenin en doğal ve içgüdüsel yolu saldırganlıktır.
Literatürde öfke ve saldırganlık çoğu zaman birbiriyle ilişkili olarak ele alınmakta ve birbiriyle bağlantılı olarak değerlendirilmektedir. Öfke birçok saldırganlık biçiminin arkasında yatan dürtü veya güdü olarak görülmektedir (Averill 1983). Ancak, saldırganlık öfkeyle ilişkili olmasına rağmen, ikisi aynı değildir. Saldırganlık bir davranıştır; öfke bir duygudur. Öfke bazen saldırganlığa yol açar, fakat çoğu zaman saldırgan davranışın başlatıcısı değildir (Retzinger 1991).
Canlı organizmanın, varlığını tehdit eden olaylara gösterdiği doğal bir tepkidir kızgınlık. Bu duygu, organizmaya saldırıldığı zaman, kendisini savunmasına ve savaşmasına yardımcı olacak güçlü fizyolojik, duygusal ve davranışsal tepkilerin ortaya çıkmasını sağlar. Bu nedenlerle, belli düzeydeki kızgınlık duygusu varoluş için gereklidir. Ancak, büyük gruplar içinde ve belli uygarlık düzeyinde yaşamayı seçen insanlar için, kendilerini kızdıran her nesne ya da kişiye, fiziksel olarak saldırmak işlevsel değildir. Kanunlar, sosyal normlar, kurallar ve sağduyumuz, kızgınlık duygumuzu nereye kadar götüreceğimiz konusunda önümüze sınırlar koymaktadır.
Ø Kızgınlık neticesinde ortaya çıkan öfke, insanın mutluluk, üzüntü, korku ve nefretten oluşan beş temel duygusundan biridir. Ayrıca, günlük yaşamda bir çok kişinin çoğu zaman yaşadığı bir duygudur. Bugüne kadar algılandığı biçimin aksine, öfke saldırganlık ve düşmanlık gibi olumsuz bir duygu değil, bizzat olumlu, sağlıklı ve enerji veren, uygun ifade edildiği takdirde ise son derece sağlıklı ve doğal bir duygudur. Ancak, kontrolden çıkıp yıkıcı hale dönüşürse iş hayatında, kişisel ilişkilerde ve genel yaşam kalitesinde sorunlara yol açar. Çocuk istismarı, aile içi şiddet, fiziksel ya da sözel saldırganlık gibi pek çok kişisel ve sosyal sorunun temelinde öfke vardır. Öfke, yaşanan sorunların bir sonucudur ve aynı zamanda yeni sorunların doğmasına neden olur. Öfke, hem içsel hem de dışsal bazı olaylarla ortaya çıkar.