Doktorsitesi.com

Obsesif Kompulsif Bozukluk Nedir?

Dr. Sadık Cesur
Dr. Sadık Cesur
24 Temmuz 2016816 görüntülenme
Randevu Al
Obsesif Kompulsif Bozukluk Nedir?

Obsesif-Kompulsif Bozukluk nedir?

Obsesif-Kompulsif bozukluk (OKB) tekrarlayıcı, ısrarlı ve zorlayıcı düşünce ve veya davranışlarla kendini ifade eden ruhsal bir bozukluktur. Obsesyon veya saplantı kendiliğinden bilince gelen, yineleyen ve sıkıntı yaratan, kişinin saçma ve yanlış olduğunu bildiği kontrolsüz düşünce, dürtü veya düşlemlerdir. Kompulsiyon (zorlantı) genelde takıntılı düşüncenin yarattığı kaygı ve sıkıntıdan kurtulmak için geliştirilen ritüel benzeri tekrarlayıcı hareketlerdir.

Kompülsiyonlar obsesyonların yaratığı kaygı ve anksiyeteyi geçici olarak durdurur ancak bir müddet sonra obsesif düşünceler yineler ve kişi kompulsif hareketleri tekrar yapma ihtiyacı duyar. Bu döngü zaman ve güç kaybına neden olur, kişinin günlük rutin işlerini yapmasını engeller, aile ve arkadaş ilişkilerini zedeler, meslek ve sosyal yaşantısını kötü etkiler.

Obsesif-Kompulsif Bozukluğu olan kişiler düşünce ve takıntılarının gerçek dışı ve anlamsız olduğunu bilirler ancak buna rağmen bu durumun üstesinden gelmeleri mümkün değildir.

Obsesif Kompulsif Bozukluğun nedenleri nelerdir?

Obsesif Kompulsif Bozukluğun nedenleri yapısal ve psiko-sosyal olarak iki ana başlık altında ele alınabilir.

Yapısal nedenler. Biyolojik olarak da adlandırılan yapısal nedenler beyinde bazı nörotransmiter diye adlandırılan biokimyasalların düzensiz ve dengesiz salımından ileri geldiği düşünülmektedir. Obsesif Kompulsif Bozuklukta önemi kanıtlanan serotonin ve noradrenalin gibi transmiterlerin salınımında genetik faktörlerin belirli ölçüde belirleyici olduğu ispat edilmiştir.

Psiko-Sosyal nedenler. Çevresel neden olarak da adlandırılan psiko-sosyal nedenler erken yaşlarda kritik gelişim dönemleri dediğimiz süreçlerde yoğun duygusal yükü yüksek olan yaşantılar ve travmatik olaylarla ilgili olduğu bilinmektedir. Anne, bakıcılar veya diğer yakın dediğimiz kişilerin obsesif ve endişeli davranışları erken yaşlardaki çocuğa yansıtıldığı taktirde gelecek hayatında obsesif kompulsif bozukluğa zemin hazırlamaktadır. Gelişimsel anlamda çocukluk çağı psikolojik süreçlerin çatışmalı yaşandığında ve bu çatışmaların çözümlenmesinde gerekli karşılıkların yeterince ve yerinde sağlanamadığında  obsesif kompulsif bozukluk gelişme olasılığı yüksektir.

Obsesif Kompulsif Bozukluğun belirtileri nelerdir?

OKB’ da en sık kirlenme, bulaşma, cinsel ve dini obsesiyonlar görülmektedir. Sık görülen kompulsiyonlar ise kontrol etme, yıkanma, sayı sayma, belirli bir sıraya göre yemek yeme, düşüncelere ve veya görüntülere takılıp kalma, işleri belirli bir sıraya göre yapma, soru sorma veya itiraf etme ihtiyacı, simetri ve düzen, biriktirme konularını kapsamaktadır. OKB olan kişilerin birçok maddeye karşı bulaşma kaygıları vardır ancak en sık görünenler, idrar, dışkı, meni, mikrop,  kir ve benzeri maddelerdir. Bu maddelerin olduğu var sayılan yerlere dokunduğunda veya bulaştığı düşüncesi bile kişilerde bunaltıya neden olabilmektedir.  Kişi kirlendiğini düşündüğü vücut bölgesini yıkamadan rahatlayamaz yani bulaşma obsesyonlarının oluşturduğu bunaltı, temizlenme kompulsiyonlarının devreye girmesi ile giderilmeye çalışılır. En sık yıkanan bölge ellerdir.

Obsesyon ve kompulsiyonlar, kişinin günlük yaşamından belli bir zamanın boşa harcanmasına neden olmaktadır. Hasta saatlerce lavabo başında ve ayakta ellerini yıkar. Yıkanma bir tören halini alabilir. Kişinin banyo yapması saatlerce sürebilir, bu tür bir sıkıntı ve zaman kaybı yaşamamak için giderek daha seyrek yıkanmaya başlar. Ancak bu kişilerin temizlikleri genellikle OKB’un belirtileriyle sınırlı olup genelde pek temiz ve bakımlı olmadıkları gözlenmektedir.

Şüphe obsesyonları en sık görülen obsesyonlardır. Kişi kapı, pencere, musluk, elektrik, ocak ve benzeri nesneleri kapatıp kapatmadığından kuşku duyar. Bu nedenle ileri derecede bir bunaltı hisseder. Bunu kontrol etme kompulsiyonlarının ortaya çıkması takip eder. Bu kontroller ritüel hali alabilir ve bazen saatlerce sürer.

OKB olan kişilerde uygunsuz cinsel dürtüler hissetme ve eşcinsellik obsesyonları da görülebilir. Saldırganlık obsesyonlarında kendi çocuğu, yakınlarına veya başkalarına zarar verme ve öldürme düşünceleri sık sık tezahür eder. Dini içerikli obsesyonlarda cinsel ve saldırgan nitelikler bulunabilir. Saldırganlık, cinsel ve dini içerikli obsesyonları olan kişilerde bir müddet sonra yoğun suçluluk duyguları ve depresyon bulguları gelişebilir.

Obsesif Kompulsif Bozukluk nasıl teşhis edilir?

OKB nun teşhisi kişini yaşadığı obsesiyonlar ve geliştirdiği kompulsiyonlar değerlendirilerek konur. Bunun haricinde özel laboratuvar veya başka bir testi yoktur. Şizofreni, majör depresyon ve Gilles de la Tourette gibi yapısal ve biolojik temelli bazı psikiyatrik hastalıklarla ayırıcı tanı konusunda dikkat edilmesi gerekmektedir. Obsesif Kompulsif Bozukluk bazen belirleyici olsa temelde farklı olduklarından Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu ile karıştırılmamalı.

Obsesif Kompulsif Bozukluk nasıl tedavi edilir?

Obsesif Kompulsif Bozuklukta farmakoterapiyle çeşitli ilaçlardan fayda sağlanabildiği gibi psikodinamik psikoterapilerden ve davranışçı bilişsel psikoterapiden de oldukça iyi sonuçlar alınmaktadır. Bazı dirençli vakalarda Elektro Konvulsif Tedavi yöntemiyle sonuca gidildiği bilinmektedir, tedavide daha radikal bir yaklaşım olarak bilinen psikoşirurji yönteminde cerrahi müdahaleye başvurulmaktadır. 

Etiketler

Obsesif paranoyaObsesif konpulsif bozuklukObsesif kombolsifObsesif rahatsızlıkObsesif konvülsif bozuklukObsesif kompulsif hastalıkObsesif kompulsif problemObsesif takıntıObsesif komsulsif bozuklukObsesif komplusifObsesif kompülsiyonObsesif hareketlerObsesiflikObsesig kompulsif bozuklukObseseif kompulsif bozuklukObsesif kompülsif sendromuObsesyonlarObsesif kompulsif kişilikObsesyonda ilaç tedavisiObsesif kompulsif bozukluk tedavileriObsesif hastalıkObsesif kompülsif rahatsızlıklarObsesif kompülsif davranış bozukluğuObsesif kompleksif bozukluğu

Yazar Hakkında

Dr. Sadık Cesur

Dr. Sadık Cesur

Dr. Sadık Cesur 1991 yılında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olmuştur. 2013 - 2016 yılları arasında İstanbul Psikoterapi Enstitüsünde Bütüncül Psikoterapi Teorik, Formülasyon ve Supervizyon eğitimlerini tamamlamıştır. 2014 - 2016 yılları arasında İstanbul Esenyurt Klinik Psikoloji Yüksek Lisan programını tamamlamış Klinik Psikoloji alanında Master's Degree diploma sahibi olmuştur. 2014 yılında İstanbul Cinsel Terapi Eğitim Bilimleri Enstitüsünden (CİTEB) cinsel terapi eğitimi almıştır. 2014 yılında Amerikan Psikoloji Derneği üyesi Klinik Psikolog Dr. Arthur Freeman' la ''Anksiyete Bozukluklarında Bilişsel Davranışçı Terapi'' konulu atölye çalışmasına katılmıştır. 2014 yılında Prof. Dr. Vamık Volkan'la "Narsisistik ve Borderline Vakalarda Nesne İlişkilerinin Derinlemesine İncelemesi" atölye çalışmasına katılmıştır. 2015 yılında "Psikanalitik Psikoterapide Masterson Yaklaşımı" eğitimini tamamlamıştır. 2015 yılında Klinik Psikolog ve Psikanalist New Yourk Üniversitesi öğretim üyesi ve Uluslararası İlişkisel Psikanaliz ve Psikoterapi Birliği (IARPP) kurucu Başkanı Lewis Aron'la "İlişkisel Psikanalize Giriş" konulu atölye çalışmalarına katılmıştır. 2015 yılında New Yourk Üniversitesi öğretim görevlesi Dr. Spiros Orfanos'la "Gelişimsel Kuram Zemininde İlişkisel Psikanaliz" konulu atölye çalışmalarına katılmıştır. 2015 yılında Prof. Dr. Giuseppe De Benedittis' le "İçimizdeki Şifacı Hipnozun Büyülü Dünyasında Yolculuk" çalıştayına katılmıştır. Bu süreçte çeşitli Psikoterapi ve Hipnoz konulu akran supervizyonlarına katılmıştır. 2016 yılında Dr. Joseph D. Lichtenberg tarafından yönetilen "Kendilik Psikolojisinde Terapi Teknikleri ve Klinik Etkileşim " konulu atölye çalışmasına katılmıştır. 2016 yılında James L. Fosshage' nin katıldığı İlişkisel Kendilik Psikolojisi: Kendilik Psikolojisi ve İlişkisel Psikanalizin Evriminde Anahtar Noktalar başlıklı atölye çalışmasına katılmıştır. 2015 - 2017 yılları arasında İstanbul Dengeli Yaşam Merkezinde "Bütüncül Psikoterapide Gelişimsel Yaklaşım" konulu eğitimini tamamlamış olup supervizyona devam etmektedir. 2016 - 2017 yılları arasında MEB onaylı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yönetmeliğine uygun şarlar altında verilen Aile Danışmanlığı Sertifikası almıştır. 2016-2017 yılları arasında Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesinde Klinik Hipnoz eğitimi almış ve Sağlık Bakanlığından onaylı Hipnoz uygulama Sertifikasına sahip olmuştur. 2017 yılında Uzm.Dr. Bülent Uran tarafından düzenlenen Regresyon HipnoTerapisi eğitimine katılmıştır. 2017 yılında Uzm. Dr. Betül Sezgin tarafından verilen Katatimi ve İmajinasyon eğitimine katılmıştır. 2017 yılında Doç. Dr. Nevin Dölek tarafından verilen Kısa Süreli Çözüm Odaklı Psikoterapi Eğitimine katıldı. 2018 yılında Dr. Hasan Kendirli tarafından verilen Hipnoterapi ile Bağımlılık Terapisi adlı eğitime katılmıştır. 2018 yılında Patricia Bragg (Yukon Satir Enstitüsü Başkanı, The Virginia Satir Global Network-Yönetim Kurulu Üyesi) tarafından verilen Virginia Satir Modelinde Birey, Çift ve Sistemik Aile Terapisi eğitimine katıldı. Halen Sigmund Freud Üniversity Vienna Psikoterapi bölümünde Doktora programına devam etmektedir...

 <

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır