Obezite ameliyatı

Metabolik cerrahi, son zamanlarda tip 2 diyabet tedavisinde etkin olarak kullanılmaya başlayan bir yöntemdir. Halk arasında şeker ya da diyabet ameliyatı olarak da bilinen metabolik cerrahi, aslında obezite, tip 2 diyabet, yüksek kolesterol ve hipertansiyon ile kendini gösteren metabolik sendromun çeşitli ameliyat yöntemleri ile tedavi edilmesine denmektedir. Metabolik sendrom, tedavi edilmediğinde kişinin gündelik hayatına engel olmasının yanında, organ hasarı ve kalp-damar hastalıklarına neden olarak ölüme kadar götürebilen son derece ciddi bir durumdur.

Obezite ameliyatı

Obezite için yapılan ameliyatların çalkantılı bir geçmişi vardır. Elli yıl önce yapılan ameliyatların başarısı çok yüksek değildi ve ciddi riskler içermekteydi. Ancak son 20-25 yılda gelişmeler bu cerrahi yöntemlerin sadece uzun sureli kalıcı kilo kaybına değil aynı zamanda şeker hastalığı, kalp damar hastalıkları gibi yandaş problemler üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösterdi. Yapılan çalışmalar obez genç erişkinlerin normal kilolu genç erişkinlerden %20 oranında daha kısa bir yaşam süresine sahip olduğunu göstermektedir. Obezite şeker hastalığı, kalp hastalığı, yüksek tansiyon, uyku apnesi, ciddi eklem rahatsızlıkları ve psikolojik sorunlara neden olabilmektedir. Bunun yanı sıra obez kişilerde meme, kalın barsak ve rahim kanseri sıklığı daha fazladır.

OBEZİTE CERRAHİSİ İÇİN ADAYMIYIM?

Obezite tanımlamasında en yaygın kullanılan yöntem Vücut Kitle İndeks’inin(VKİ) hesaplanmasıdır. VKİ şu şekilde hesaplanır.

VKİ : Kg cinsinden ağırlık / Boy(m) x Boy(m)

VKİ 30’un üzerindeyse kişi obez olarak tanımlanır. Kırk ve üzerindeyse kişi morbid obez(ölümcül şişmanlık) grubuna girer. Bu kilolara ulasan kişiler de kilo vermede en başarılı yöntemler cerrahi yöntemlerdir.

OBEZİTENİN TEHLİKELERİ NELERDİR, NE GİBİ HASTALIKLARA YOL AÇAR?

Obezite vücudun tüm sistemlerinde bozukluğa yol açar. Uzmanlar, obez kişilerin yaşıtlarına göre 12-15 yıl daha az yaşadığını söylemektedir. Obezite, tip 2 diabetes mellitus (Şeker hastalığı), hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları, yağ metabolizması bozuklukları, uyku apnesi, reflü, cinsel bozukluklar, kemik ve eklem sorunları, solunum sistemi bozuklukları gibi birçok hastalığa neden olmaktadır. Obez hastaların dış görünümleri bozulduğu için bu hastaların sosyal yaşam ve ruh sağlığı da bozulmakta, depresyon gibi birçok sorunlar ortaya çıkmaktadır. Obez hastalarda meme ve kalın barsak kanserleri gibi bazı kanser türleri daha çok görülmektedir.

BU AMELİYATLAR NASIL ETKİLİ OLUR?

Bu ameliyatlar mide-barsak sisteminin çalışmasına etki ederler. Kişinin aldığı besin miktarını kısıtlarlar ve/veya yiyeceklerin emilimini azaltırlar. Temel olarak iki ana tipi vardır.

   Tam olarak kısıtlayıcı girişimler:

Mide hacmini düşürürler. En bilinen iki tipi

* Ayarlanabilir mide bandı(mide kelepçesi).Günümüzde çok az uygulanmaktadır.

* Sleeve gastrektomi(tüp mide)

   Kısıtlayıcı ve emilimi önleyici girişimler:

Hem mide hacmini düşürüp hem de yiyeceklerin emilimini azaltırlar.

* Mide bypass

Her tekniğin avantaj ve dezavantajları vardır. Genellikle karar ameliyatı yapacak ekip ve sizinle birlikte alınacaktır.

HAZIRLIK

Bu asama önemlidir ve hastaların aktif katılımını gerektirir. Ameliyat öncesi hazırlığın önemli bir bölümü karar verme aşamasıdır. Bu karara hastalar yetişkinde olsa ailenin katılımı son derece önemlidir. Ameliyat öncesi hazırlık bazı kan, röntgen tetkiklerini içerir. Gerekli hastalarda solunum, kalp değerlendirmesi yaptırılabilir. Ameliyat öncesi anestezi değerlendirilmesi yapılacaktır. Bu değerlendirmelerin amacı;

* Hastaların genel sağlık değerlendirilmesi(şeker hst, hipertansiyon, kolesterol düzeyleri, kalp sorunları, uyku apne sendromu ve diğer solunumsal sorunların araştırılmasını içerir)

* Gerekli durumlarda psikiyatrik inceleme

* Fizik aktivite ve yeme alışkanlıklarının değerlendirilmesi

* Gebelik şüphesi

AMELİYAT

Ameliyat genel anestezi altında laparoskopik (kapalı) olarak yapılır. Laparoskopik tekniklerin avantajları daha az ağrı, daha erken hastaneden çıkış̧, daha erken ise dönüştür. Ancak bazı vakalarda ameliyatın güçlüğü ve hasta güvenliği gibi nedenlerle açık ameliyatlara geçiş yapılabilir. Ameliyat için hastanede genellikle yatış̧ süresi 2-3 gündür. 

AMELİYAT SONRASI YEMEK

Ameliyat sonrası yemek alışkanlığı daha öncekinden farklı olacaktır. Genellikle önce sıvı gıdalarla başlanır ve yumuşak gıdalarla devam edilir. Yavaş̧ yavaş̧ normal gıdalara dönülecektir. Hoş olmayan durumlarla karşılaşılmaması (kusma, ağrı gibi) için diyet tavsiyelerine uyulması son derece önemlidir.

DİYET İLE İLGİLİ TEMEL İLKELER

Her öğünü küçük miktarlarda tüketin ve bol çiğnenmeli.

Yemekler esnasında sıvı tüketilmemeli(fakat yemek araları yeterli sıvı alınmalı).

Yemekleriniz oturarak, sakin ve yavaş̧ tüketilmeli.

Yemekleriniz dengeli, vitamin ve mineral açısından zengin ancak kalori açısından düşük gıdalardan seçilmeli.

Yeterli protein alınmalıdır(et, balık, yumurta....).

Soğuk, şekerli, soslu ve kızarmış̧ yiyeceklerden uzak durulmalıdır.

Bu yeni diyet tarzına hastalar zamanla alışır. Bu tarz kişiyi bazen kısıtlasa da sosyal yaşamınıza engel olmayacaktır.

Bu makale 26 Ocak 2022 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Mustafa Narmanlı

Yard.Doç.Dr Mustafa Narmanlı, 1974 yılında Erzurum'da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı eğitimini başarıyla tamamlayarak 1998 yılında Tıp Doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde  tamamlayarak 2005 yılında Genel Cerrahi Uzmanı olmuştur. 

2011 yılı itibariyle Özel Bursa Medicabil Hastaneler grubunda Genel Cerrahi Uzmanı ve İdari Yönetici kadrosunda çalışmaktadır..2019 yılında Sinop Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksek okulunda Öğretim Görevlisi olarak devam etmektedir.

Mesleki çalışmalarına Özel Yıldırım Medicabil Hastanesinde Başhekim ve Genel Cerrahi Uzmanı olarak görev almaktadır.

Op. Dr. Mustafa Narmanlı
Op. Dr. Mustafa Narmanlı
Bursa - Genel Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube