Mini tüp bebek - mini ivf

Mini tüp bebek - mini ivf

Her ne kadar çoğu tüp bebek kliniği tarafından yeni bir yöntemmiş gibi sunulsa da mini tüp bebek eskiden beri bilinen bir yöntemdir. Mini tüp bebek denilmesinin sebebi daha düşük doz ve az sayıda ilaç kullanılarak daha az sayıda yumurta ve embriyo elde edilmesinden gelmektedir.

Klasik tüp bebek işleminde 10-15 yumurta alınırken mini tüp bebekte 1-3 yumurta elde edilmekte ve daha az embriyo geliştirilmektedir.

Yöntem için klomifen (Klomen-Serophene) gibi ilaçlar adetin başlangıcında kullanılmaya başlanmakta daha sonra klasik tüp bebekte de kullanılan yumurta uyarıcı ilaçlar (Gonal-f, Puregon, Menogon, Menopur gibi ilaçlar) birkaç dozda verilmekte, yumurta çatlamasını önleyen ve çatlatan ilaçlarda tabii ki kullanılmaktadır.

Mini tüp bebek uygulamaları da klinikler ve hekimler arası farklılıklar içermektedir. Kimi hekimler kadının kendi hormonlarını maksimal ölçüde kullandıran ilaç rejimleri tercih ederken, kimileri de dışarıdan ilaç desteğini daha fazla kullanmaktadır. Mesela İspanya’dan IVI kliniği birinci yönde ağırlıklı uyarı yaparken, Japonya’dan Kato kliniği dışarıdan hormonları daha çok tercih etmektedir. Sonuçta daha az yumurta ve embriyo oluşmaktadır.

Tüm gaye doğala, yani fizyolojik gebe kalma mekanizmasına daha çok yaklaşmaktır.hastalarından sıklıkla "Sedat Kadanalı hocam, her şeyin doğalı iyi diyorsunuz. Neden tüp bebeğimiz ilaçsız veya çok az ilaç kullanarak yapmıyoruz?" Bu söylem tüp bebek yaptıracak çiftlerin kulağına çok hoş gelse de bir çok dezavantajı içermektedir. Bu yüzden ülkemizde ve dünyada ki tüp bebek uygulayan hekim ve kliniklerin rutin uygulamasın da çok düşük bir oranda mini-tüp bebek uygulaması vardır. Çoğu tüp bebek kliniği için ilk veya öncelikli tercih mini-tüp bebek olamamaktadır.

Mini-tüp bebekte ekonomik olarak aynı tüp bebek ücreti ödenmekte yalnızca ilaç kısmından bir avantaj sağlamaktadır. Mini tüp bebekte aynı tüp bebek ücretini ödenmekte, yalnızca ilaç harcamasında % 50 lik bir avantaj olmaktadır. İlaç + tüp bebek harcaması, yani toplam hastanın cebinden çıkan para göz önüne alındığında toplamda yaklaşık % 10-15 arası bir fiyat avantajı olmaktadır.

Daha az embriyo olduğu için, iyi embriyoyu seçme şansı olmamakta, gelişen embriyo seçilemeden kullanılmaktadır. Ayrıca daha sonrası için dondurulacak embriyo genelde ya olmamakta ya da bir tane olabilmektedir. Dolayısı ile bir başarısızlıkta veya daha sonra kardeş istendiğinde kullanılabilecek embriyo elde kalmamaktadır. Bu da aslında toplam maliyeti artırmaktadır.

Mini-tüp bebek, yumurtalık rezervi az, tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olan ve ileri yaş kadınlar için önerilebilecek ve desteklenebilecek bir yöntem iken her kadına uygulanması tartışmalıdır. Kendi pratiğimde mini-tüp bebek yöntemini bahsettiğim hasta grubuna daha çok tercih etmekteyim. Kullandığımız protokol klomifen ilacını sürekli yumurta çatlatma gününe kadar kullanma, yumurta çatlatmayı annenin kendi hormonları ile yapma (Ovitrel, Pregnyl kullanmama) şeklinde daha etkin olduğu gösterilen protokoldür.

Doğal siklusa ve gebeliğe yakın bir tüp bebek yapmak için illa da mini-tüp bebek yapmaya gerek yoktur. Yapılan araştırmalar genç hasta grubunda mini-tüp bebek yerine, soft (hafif) uyarı yöntemi ile hem daha iyi gebelik sonuçları hem de embriyo dondurup saklamanın daha iyi olduğunu göstermiştir. Bu yöntem aslında klasik tüp bebek ile mini-tüp bebek arası orta bir yoldur. Yani ne klasik tüp bebek gibi 10-15 yumurta geliştirilir ne de mini tüp bebek gibi 1-3 yumurta, hafif (mild) uyarılarla 5-8 arası yumurta elde edilir. Böylece her iki yöntemin dezavantaj ve avantajlarının optimize edildiği bir yöntem tercih edilmiş olunur.

Tüp bebek yaptıracak çiftlerin bir arayış içerisinde olması doğaldır ve her değişikliğin yenilik gibi sunulmasına dikkat etmelidirler. Çiftlere uygulanacak en iyi tüp bebek yöntemini seçmek hekimin görevidir. Unutulmamalıdır ki hekim ve çocuk isteyen çiftin hedefi tektir “ gebelik elde etmektir”. Bunu sağlarken çiftin en az maddi, manevi ve sağlık açısından zarara uğratarak, en basit ve kısa yoldan sağlıklı çocuk sahibi olunması amaçlanmaktadır. Tüp bebek görüşmesinde çiftler tüm bu bilgiler tarafımızdan sunulmaktadır.

Bu makale 17 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Sedat Kadanalı

Prof. Dr. Sedat KADANALI, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1987 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İlk kez 1987 yılında uygulanan Tıpta Uzmanlık Sınavı ile Dokuz Eylül Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'nda uzmanlık eğitimime başlamıştır. 1993 yılında ise eğitimini başarıyla tamamlamış ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olmuştur. Aynı yıl Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'na Yardımcı Doçent olarak atanmıştır. 1994 yılında Ege Üniversitesi Tüp Bebek Merkezi'nde tüp bebek ve yardımcı üreme teknikleri konusunda eğitim almış olan Prof. Dr. Sedat KADANALI, 1996 yılında da Doçent Doktor olmuştur. 1997 yılında ABD Chicago Rush Üniversitesi'nde Prof.Ewa Radwanska'nın yanında visiting fellow olar ...

Etiketler
Mini ivf
Prof. Dr. Sedat Kadanalı
Prof. Dr. Sedat Kadanalı
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube