Meme kanseri ve korunma

Meme kanseri  ve korunma
 

Meme kanserleri;  Dünyada en sık gözlenen kanserler arasında üçüncü sıradadır.Bunun ötesinde; kadınlar arasında sıklık olarak birinci sırayı alır. ABD ‘de yaşam süresi ortalama seksen yaş üzerinden hesaplandığın da her 8 kadından birinde meme kanseri  gelişeceği öngörülmektedir.Meme kanser vakalarının % 1 ‘ini erkek vakalar oluşturur.

RİSK FAKTÖRLERİ

_ YAŞ:

Yaşam süresi uzadıkça; meme kanserine yakalanma riski artmaktadır.Erken yaşlarda gözlenen  vakalar olmasına rağmen vakaların büyük bir kısmı 50 yaş ve üzerinde izlenmektedir.

_ HORMON:

Erken yaşta  adet başlaması , geç  menopoza girme gibi uzun süre yumurtalık hormonlarına maruz kalma,  menopozda tedavi amaçlı 2-3 yıldan fazla dışarıdan hormon verilmesi de riski arttırmaktadır.

_ AİLE HİKAYESİ :

Meme kanserlerinin ancak %10-15 ‘de bu öykü vardır.Genetik olanların %50 ‘sini BRCA 1-2 mutasyonları oluşturur.Bir kişide bu mutasyon varsa sıklıkla erken yaşta olmak üzere % 50-85 ihtimalle meme kanseri gelişecektir.Ayrıca bu hastaların  %10-44 de yumurtalık kanseri gelişme riski vardır.Aileye bakıldığında iki memede kanser gelişmiş olması, meme ile yumurtalık kanserinin ailede aynı kişide olması ,erkek de meme kanseri olması,erken yaş meme kanseri çıkması BRCA 1-2 mutasyonunun bu ailede olabileceğini düşündürmelidir.Bu durumda genetik analiz ile mutasyon araştırılmalı varsa bu kişiler yüksek riskli kategoriye alınarak özel takip protokolü uygulanmalıdır

Gebelik hikayesi: Doğum yapmamış olmak yada ilk doğumun 35 yaşından sonra yapılması riski artırırken emzirmenin koruyucu etkisi vardır

Obesite: Adolesan sürecinde 20 kilo alan ,menopoza giriş sonrası 10 kilo ve üstü alanlarda, aşırı yağlı tüketenler ile alkol bağımlılığı olanlarda risk daha yüksek

İyi huylu meme kitleleri olanların proliferatif tip histopatolojik tanı alanlarında; risk 1.5-2 kat ,atipili proliferatif tip tanı alanlarda ise risk 4-5 kat artmaktadır.

ERKEN TANI YÖNTEMLERİ : (Tarama yöntemleri)

=Mamograf

=Klinik muayene

=Bireysel muayene

=MRI ve dijital mamografi

Hastalığın tespit edildiği sırada; memedeki kitlenin büyüklüğü koltuk altı lenf bezlerindeki tutulum ve ya uzak yayılım durumu hastalığın seyrinde belirleyici olduğundan erken tanı son derece önemlidir. Bugüne kadar  tespit edilen meme kanserlerinin %70 ‘i hastanın kendisi tarafından fark edilerek doktor başvurusu yapıldığı gerçeği  'Bireysel muayenenin'  önemini ortaya koymaktadır.Bireysel muayene kişinin kendi doğal meme özelliklerini öğrenip takibinde  oluşan değişimleri fark etmesi esasına dayanır.Memeyi karşıdan bakışta dört kadrana bölecek olursak meme dokusunun %70’i üst dış kadranda bulunur.Özellikle; üst dış kadran, meme kanserlerinin en sık gözlendiği alandır.Meme başından kanlı akıntı gelmesi,meme başında çekilme,meme cildinde portakal kabuğu gibi pürtüklü görünüm veya renk değişimleri,meme başındapullanma şeklinde değişimler,asimetrik meme ağrısı,meme içersinde ve /veya koltuk altında fikse kitle gibi bulgular dikkate alınmalıdır.Bireysel  muayeneler ancak belli periyotta konunun uzmanı tarafından yapılan muayeneler ile etkili hale gelir.

Meme kanseri erken tanısında en etkin tarama yöntemi mamografi' dir. Ancak mamografinin de dezavantajları vardır.Bir mamografi çekimi ile 4-7 mGy radyasyon alınmakta eğer tarama 10 yıl önce başlanılsa bu durumda fazladan 60mGy alınmış oluyor ki buda her ne kadar kesin olmasa da artan riski işaret etmektedir. Taramaların 40 yaş da başlatılmasını tartışmalı hale getirmektedir.40-49 yaş menopoz öncesi yoğun meme dokusunun olması nedeni ile yanlış pozitif oranını %10' na çıkararak gereksiz biyopsi ve cerrahi girişimlere neden olmaktadır. ( %30-50)

Sonuçta mamografi, erken tanıda temel araçtır.Ancak mamografinin 40 veya 50 yaşta mı başlatılması konusu ile 1 veya 2 yılda mı tekrarlanması konusunda farklı tıbbi kurumlar arasında tam bir fikir birliği yoktur.Bu konuya yaklaşım hasta doktor arasında artı ve eksileri değerlendirilerek kişiselleştirilebilir.

ERKEN TANIYA YÖNELİK:

20 yaştan itibaren aylık  olarak bireyin kendi kendine muayeneyi başlatması

20 yaştan  itibaren üç yılda bir klinik muayene

40-49 yaşta 1-2 yılda bir mamografi ve klinik muayene ( Bu taramanın 50 yaşta başlamasını uygun gören kesimlerde mevcuttur.)

50-74 yaşlarda 1-2 yılda bir mamografi

75 yaşından sonra, kişinin genel sağlık durumuna göre yaklaşım planlanır.

Bu makale 19 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Mustafa Kekovalı

Op. Dr. Mustafa KEKOVALI, 1962 yılında Manisa'da doğmuştur. Lise öğrenimini İzmir Atatürk Lisesi'nde bitirdikten sonra 1979 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1986 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise 1989-1993 yılları arasında Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapmış ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olmuştur.

Uzmanlık eğitimi sonrasında 1993-1997 yılları arasında Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalukları Eğitim ve  Araştırma Hastanesi'nde, 1997-2002 yılları arasında Kütahya- Gediz Devlet Hastanesi'nde, 2002-2012 yılları arasında Muğla –Yatağan Devlet Hastanesi'nde görev yapmış olan Op. Dr. Mustafa KEKOVALI, 2012 yılından beri mesleki çalışmalarına Muğla'da bulunan Özel Muayenehanesi'nde devam etmektedir.

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Meme kanserinden korunma
Op. Dr. Mustafa Kekovalı
Op. Dr. Mustafa Kekovalı
Muğla - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube