Mantar et tadında

Mantar et tadında

Mantar: 

Onu hemen hemen mutfağımızda hazırladığımız tüm yemeklerde kullanıyoruz. Bazen tek başına yiyoruz bazen çorbalarımıza bazen salatalarımıza bazen de et yemeklerimize koyarak yemeklerimizi  lezzetlendiriyoruz. Tahmin ettiğiniz üzere mantardan bahsediyorum. Acaba kendisi hakkında ne kadar bilgiye sahibiz? Gelin ben size biraz da onun yararlarından ve onu birçok besinden ayıran özelliklerinden bahsedeyim. En başta belirtmek isterim ki mantarın % 90'ınını su ihtiva etmekte. 1 su bardağı doğranmış miktarında 15 kalori bulunmakta. Ve içeriğinde B grubu vitaminleri (riboflavin, niasin, pantotenik asit), fosfor, bakır, çinko, potasyum ve selenyum gibi mineralleri ihtiva etmekte. Riboflavindenzengin olan mantar üzerinde yapılan bir çalışma günlük 1 kasemantar tüketiminin migren ağrılarını azaltabildiğini göstermiş. Yine niasin kaynağı olmasıyla da homosistein seviyelerini dengeleyerek, mantarın kalp hastalıklarına yatkınlığı azaltabilmekte olduğu saptanmış. 

Journal of Neurology, Neurosurgery and Psychiatry dergisinde yapılan bir çalışmada da niasinden zengin olan mantar türlerinin Alzheimer ve yaşa bağlı bilişsel becerilerin azalmasını önleyebildiği gözlenmiş. American ChemicalSociety’nin yaptığı son çalışmalar ‘L-ergotionin’ isimli güçlü bir antioksidanın en yüksek kapasiteli olarak sayılabilen tavuk ciğeri ve buğday özünden sonra en fazla Kriminimantarlarında bulunduğu gözlenmiş.

Bağışıklık sisteminin güçlenmesinde etkili olan çinkodan zengin olan mantarların da yara iyileşmesi, sağlıklı hücre bölünmesinin sağlanmasında etkili olabileceği savunulmakta. 

Mantar hakkında son olarak belirtmek istediğim, mantar satın alırken sıkı dokulu, temiz ve tombul olanlarını tercih etmeniz konusunda. Pörsümüş, üzerinde yumuşak dokular oluşmuş olanlardan uzak durun. Açık kremrengi, beyaza yakın olanları tercih edin. Ve beslenmenize her daim dahil edin.

Bu makale 6 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dyt. Zehra Bora

6 Ocak 1986 tarihinde İstanbul'da doğdum. 2012 yılında Haliç Üniversitesinden bölüm birincisi olarak mezun olup aynı sene mesleğime ilk olarak Ağaoğlu My Club World Merkez diyetisyeni olarak başladım ve yaklaşık 4 yıl boyunca sporcularla iç içe çalıştıktan sonra 2016 yılında halen çalışmakta bulunduğum Ataşehir Deluxia Palace'da Zehra BORA Beslenme ve Diyet Danışmanlığı Merkezi'mi açtım   Eğitim-Spor Geçmişi ve Sertifikalar   İlk ve orta öğrenimimi Mehmet Akif İlk Öğretim Okulunda birincilikle tamamlayıp ardından İstek Özel Kemal Atatürk Lisesi'nde %100 burslu eğitim alarak lisans öncesi eğitimimi tamamladım. Daha sonra Haliç Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde başladığım lisans eğitimimi 2012 yılında bölüm birincisi olarak tamamlayarak Diyetisyen unvanı aldım. Başkent Üniversitesi'nde başlamış olduğum lisan ...

Etiketler
Sebze
Uzm. Dyt. Zehra Bora
Uzm. Dyt. Zehra Bora
İstanbul - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube