Kuru İğneleme Uygulaması ile Akupunktur Tedavisi arasında ki Farklar

İlaçsız ağrı tedavisi yöntemlerinden olup, uygulunan bölgeye bağlı olarak farklı boyutlarda uzunluğu ve kalınlığı değişen akupunktur iğnelerinin batırılması şeklinde uygulanır.

Hastalarımızın da  sıkça karıştırdığı iki farklı uygulamadır. 

Fakat birçok kaynakta Kuru İğneleme Tedavisi; Akupunktur uygulamasının batı tıbbına uyarlanmış şekli olarak ifade edilir.

Lakin burda ki ince nüans akupunkturda, enerji alanları mantığıyla cilt üzerinde  meridyenlerde ki aku noktalarına iğne batırılırken; kuru iğnelemede tetik noktaları kullanılır. 

Tetik nokta halk arasında kulunç diye ifade edilen ağrılı, sert, kısalmış, gergin kas içerisinde ki yapılardır. Bu bölgeye iğne batırıldığında spazm çözülür, kas gerginliği azalır. Çoğu zaman ani, hızlı bir rahatlama söz konusudur. 

Kuru iğneleme tedavisinde kullanılan iğneler herhangi bir ilaç içermediğinden ''Kuru İğne'' ismini alır. İlaçsız bir tedavi olduğu için ilaca bağlı bir yan etki, ilaç etkileşimi ve alerjik reaksiyon ihtimali yoktur.

 Kullanım Alanları:

-Miyofaisiyal Ağrı 

-Fibromiyalji

-Bel ve Boyun Fıtıkları

-Karpal tünel sendromu gibi Tuzak Nöropatiler

-Topuk dikeni

-Postür bozukluğuna bağlı boyun, sırt, omuz ve bel ağrıları

Kuru iğneleme her yaş grubunda güvenle uygulanabilecek bir yöntemdir. 

Kan ve iğne korkusu olanlar için idealdir. İğne kalınlığı ince olduğu için uygulama ağrısızdır.

İğne sayısı yaş, şikayet ve problemli bölgenin büyüklüğü ve yerine göre değişir.

İğne seans sayısı genelde haftada 1-2 kere olmak üzere toplamda 4-5 seanstır.