Kurban bayramı, sevdiklerimizle güzel anlar paylaşmak için bir fırsattır ve biz en güzel anlarımızı zengin sofralar etrafında birleştirmek isteriz. Ancak bu zengin sofralar, günün sonunda hazımsızlık, mide yanması gibi şikayetleri de beraberinde getirir. Çözümü genellikle bir şişe sodayla, maden suyuyla buluruz. Oysa alınacak küçük önlemlerle bayram boyunca hem et tüketmek hem de sağlıklı bir bayram geçirmek mümkündür.
Kırmızı et tüketimimizi ve ziyaretlerle beraber tatlı kaçamaklarını arttırdığımız bu bayramda; diyabet, hipertansiyon, kalp-damar gibi kronik hastalıkları olan bireylerin özellikle dikkat etmesi gerekir. Kırmızı et kolesterol ve doymuş yağ içeriği yüksek bir besindir. Yağlı kırmızı eti fazla tüketmek kolesterol gibi kan yağlarını ve kandaki ürik asiti arttırdığı bir gerçektir. Yüksek kolesterolü olan veya ailesinde kolesterol yüksekliği bulunan orta yaşlı ve ileri yaşlı bireylerin yağlı et ve sakatat tüketmeleri kalp krizi riskini arttırabilir.
Gastrit, reflü gibi mide rahatsızlıkları ve barsak sorunu olan bireyler bir diğer riskli gruptur. Kırmızı et protein kaynağı bir besindir. Bu da midede iyi bir sindirim için daha fazla mide asidi salgılanmasını gerektirir. Mide-bağırsak problemi olan kişilerin kırmızı eti fazla tüketmesi hazımsızlık, reflü gibi şikayetlerin artmasına neden olur. Kurban etinin kesildiği gün tüketilmesi de bu sorunları tetikler.
Yeni kesilmiş hayvan etlerinde rigor mortis denilen ölüm katılığı oluşur. Bu, etin pişmesini ve sindirimini zorlaştırır. Etin, kesildiği gün değil; buzdolabında 1 gün bekletildikten sonra tüketilmesi hem etin yumuşamasını ve daha çabuk pişmesini, hem de daha lezzetli olmasını sağlar.
Kırmızı etin en uygun pişirme şekli haşlama, ızgara ve fırında pişirmedir. Bayramda kesilen etle en çok yapılan ise kavurma ve ızgaradır. Ancak bunları yaparken bazı noktalara dikkat etmemiz gerekir. Kavurma yapılırken kuyruk yağı ve tereyağı gibi yağlar kullanılmamalıdır. Kavurma bazı yörelerde sabahın ilk saatlerinde kahvaltı öğününde tüketilir. Oysa güne hafif bir kahvaltıyla başlamak, öğle öğününde kırmızı et tüketmek daha doğrudur. Kırmızı etle yapılan yemeklere ekstra yağ eklenmesine gerek yoktur, etin kendi yağıyla pişirilmesi gerekir.
Mangalda et pişirmek ise önlem alınmazsa çok risklidir. Önce kömürlerin iyice yanması ve yarı kor halini alması gerekir. Harlı ateşte pişirmek etlerin dışının pişmesine ve içinin pişmemesine neden olur. Bu da sindirimi zorlaştırır ve besin zehirlenmeleriyle sonuçlanabilir. Kesilmiş etler ateşten 15 cm uzakta pişirilmelidir. Ateşe yakın pişirilen etlerde kanserojen madde miktarı artar. Bu da sağlığımızı olumsuz etkiler.
Bayramda etlerin ilk günden kesilip pişirilmesi ve bol miktarda yağlı kırmızı et, sakatat tüketmek kabızlık gibi problemlere de neden olacaktır. Bunları önlemek için zengin sofralarımızda bol çeşitte salata, yeşillik ve zeytinyağlı sebze yemekleri de mutlaka bulundurmalıyız. Öğüne salata tüketerek başlamalıyız. Ayıca antioksidant özelliğe sahip C vitaminini bolca içeren maydanoz, nane, yeşil biber gibi besinleri tüketerek ızgara ile pişirilmiş kırmızı etin vücudumuza sağladığı kanserojen maddelerin etkisini azaltırız.

Bayram ziyaretlerinde ikram edilen şekerleme ve tatlılardan mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Şerbetli tatlılar yerine sütlü veya meyveli tatlılar tercih edilmeli ve az porsiyonlarda tüketilmelidir. Çay ve kahveyi fazla tüketmek kalp çarpıntısı gibi şikayetlere neden olur. Rezene, anason, papatya ve ıhlamur gibi bitki çayları tercih edilebilir.
Bayramda bir öğünde kırmızı et tüketiyorsak diğer öğünü daha hafif sebze yemekleri, tam tahıllı ekmek, bulgur pilavı ve salatadan oluşan bir öğünle geçirmeliyiz. Böylece bağırsak sistemimizin daha düzenli çalışmasını sağlarız.
Alacağın Küçük Önlemlerle Sağlıklı Bir Bayram Geçirmek Mümkün!
Güne bir bardak ılık su içerek başlayın.
Hafif bir kahvaltı yapmayı ihmal etmeyin.
Uzun süreli açlıklardan kaçının. Taze kabuklu bir meyve veya kuru kayısı, kuru incir gibi kuru meyvelerle ara öğün yapabilirsiniz.
Çay ve kahve yerine ıhlamur, papatya gibi bitki çayları tercih edin.
Şerbetli tatlılar yerine meyveli veya sütlü hafif tatlılar yapabilirsiniz.
Salata çeşidini bol tutun ve sofrada mutlaka yeşillik bulundurun.
Öğlen kırmızı et tüketildiyse akşam mutlaka sebze yemekleri ve salatanın bulunduğu hafif bir öğün geçirin.
Bayram boyunca vücudumuzda oluşan toksinleri atmak için de bol su içmeye özen gösterin.
Bayramda gün içerisinde aldığımız fazla enerjiyi harcamak için aktivitenizi arttırın. Tempolu yürüyüş, doğa yürüyüşleri, koşu, bisiklet sürme ve dans etme yapacağımız keyifli aktivitelerden biri olabilir.
Bayramı şehir dışında tatil yaparak geçirmek isteyenlerin ise açık büfe tuzağına düşmemeleri gerekir. Tabaklarınızı önce farklı çeşit salatalarla doldurup, ardından sebze yemeği çeşitleri ve et yemeği ile tamamlamanız daha sağlıklı olacaktır.