KORONA VİRÜSÜNE(COVİD-19) KARŞI PSİKOLOJİK SAĞLAMLILIĞIMIZI NASIL KORUYABİLİRİZ ?


Dünya’yı ve Türkiye’yi telaşa , paniğe ve kaygıya sokmuş olan korona virüs salgını insanoğlu için hem fizyolojik hem de psikolojik bir tehdit olmakta ve olmaya devam etmektedir . Öncelikle şunu bilmeliyiz ki ; İnsanoğlu zor koşullarda hayatta kalabilmek adına tasarlanmış, yaratılmış bir canlıdır . Ve bu zor koşullarda beyninin akıllı kısımlarını aktif hale getirip , davranışlarını kontrol altına alabilen bir canlıdır . Dolayısıyla evlerimiz bizim için zor koşulların olduğu yer olmaktan ziyade bizler için en korunaklı en güvenilir yerdir . Fakat bu süreçte evde kalmak belki de karantinada olmak kelimesinin yarattığı ruhsal bir dalgalanmanın vermiş olduğu bir imaj olduğu için zor koşullardan geçiyoruz diyebiliriz .
Peki biz evlerimizde davranışlarımızı kontrol altına alabilmek adına neler yapabiliriz ?
1) Öncelikle içerisinde bulunduğumuz bu durumu ve süreci kabul etmeliyiz . Kaygımızı , korkumuzu yok saymamalı ve küçümsememeliyiz . Fakat kaygılarımızı , korkularımızı arttıracak felaket senaryolarında da bulunmamalıyız . Ve dünya tarihinin ilk defa karşılaştığı bir salgın olmadığı bilincine varmalıyız ve bunun son olmayacağının farkındalığı içerisinde olmalıyız . Dünya’da ve Türkiye’de var olan korona salgınını kabul etmemiz , hayatımızda ve evlerimizde yaşadığımız problemlere çözümler bulmamız adına bizleri güçlü kılacaktır . Aksi taktirde ise kaygılarımız , korkularımız artacaktır . buda bizi korona virüsünden öldürmese bile koronayaktan ciddi ruhsal problemlere sürükleyeceği gerçekliğini getirmektedir .
2) Karantinada olduğumuz bu günlerde depresif hale gelmemiz mümkündür. Kaygılarımızın ve korkularımızın arttığını hissettiğimiz noktada önce elimizi yüzümüzü yıkayamalıyız sonrasında kendimizin rahat edeceği bir alana geçip oturmalı , nefes egzersizleri yapmalıyız . Zihnimize alan açmalıyız . Kaygılı , korkulu , karamsar ve depresif ruh haline gelmemek adına ise günlük rutinimizi ev koşullarında sürdürmeliyiz . Bunun için ;
Uyku düzenimize dikkat etmeliyiz
Kişisel bakımımıza özen göstermeliyiz
Kıyafetlerimizi giymeliyiz
Yemek yeme düzenimizi korumalıyız
Öğrenmeye devam etmeliyiz
3) Sosyal medya kullanımını azaltılmalıyız yada kontrollü kullanımını sağlamalıyız . Çünkü insanlarımız , sosyal medyada yer alan asılsız bilgilerden çok fazla olumsuz yönde etkilenmekte . Kaygı ve korkularımız bu sebepten dolayı artış göstermekte. Bu süreçte salgından psikolojik olarak etkilenmemek adına sadece güvenilir kaynakları takip etmeliyiz , önerilen tedbirlere uymalıyız ve sağlık bakanlığının doğrulamadığı hiçbir bilgiye itimat etmemeliyiz . Yeni bilgiler edinmek zihnimizi dinç tutar ve bize yaşam enerjisi verir . Dolayısıyla bu süreçte bize anlam katacak içerikler zamanı lehimize çevirecek ve sosyal medya kullanımımızı sağlıklı hale getirecektir .
4) Günlük hayatımızın yoğunluğundan dolayı kendimize , ailemize ve sevdiklerimize ayıramadığımız zamanların telafisini yapmak adına bu süreci bir fırsata çevirmeliyiz . Çevremizle iletişim halinde kalmalıyız . Sevdiklerimizle telefon ve internet yoluyla iletişimimizi sürdürmeye devam etmeliyiz . Konuşma içeriklerimiz de kaygı ve panik düzeylerimizi arttırmayacak nitelikte olmalı . Aksine hem kendimize hem de sevdiklerimize karşı şefkat ve empati ile yaklaşmalıyız . Paylaşma , yardımlaşma duygularını en derinden yaşamalıyız . Pozitif mesajlar ve pozitif yaklaşımlar hepimizin kendimizi daha iyi hissetmesini sağlayacaktır .
5) Karantina altında olduğumuz şu günlerde kendi sağlığımız ve toplum sağlığı için evlerimizde kalmamız en doğru olanı olmalı . Bu süreçte evde vakit geçiriyor olmamız dünyanın geri kalanından soyutlandığımız anlamına gelmiyor . Evde kendi başımıza , eşlerimizle , çocuklarımızla , ailelerimizle yapabilecek aktiveler yapmalıyız belki de henüz keşfetmediğimiz yeteneklerimizi keşfetmenin tam sırasıdır . Hep birlikte kitap yada dergi okumalı , öğretici film-dizi-belgesel seyretmeli , öğretici videolar izlemeli , çocuklarımızla oyunlar oynamalıyız . Vücudumuzu ve ruhumuzu beslemeliyiz .
Şunu unutmamalıyız ki ; Dünya’nın ve Türkiye’ninkarantina altında olduğu bu zorlu süreci fırsata çevirmek biz insanların elinde . Korona virüsü çok şey öğretti insanlığa ve öğretmeye de devam ediyor .Korona virüsü bize , evlerimizde kaldığımız bu zamanlarda maddi değerler peşinde koşarken bir çok manevideğerlerimizi kaybettiğimizi hatırlattı . Sevgi , saygı , hoşgörü , vefa , dürüstlük , yardımseverlik , kardeşlik , dostluk, sadakat , kadir kıymet bilme , dayanışma , yurtseverlik gibi unutulmaya yüz tutmuş toplumsal değerlerimizin önemini ve gerekliliğini hatırlattı ve bizlerde hatırlattık belkide . Ebeveyn olmayı , evlat olmayı , kardeş olmayı , arkadaş olmayı ve komşu olmayı tekrardan öğretmeye başladı . Bu süreç elbette ki geçecek ve geçerken bizlerdeki boşlukları dolduracaktır diye düşünüyorum . Daha fazla fedakarlık yapmamız gereken bu süreçte ruhumuzu , vücudumuzu beslememiz gerekiyor . Manevi ve maddi olarak açtığı hasarları ise bizlerin alınan tedbirlere karşı istikrarı belirleyecektir . Bizi sadece kan bağımız olan bireylerle değil bütün dünya milletleriyle aile olmaya mecbur bırakan korona virüsüne en yakın zamanda hoşça kal diyebilmek üzere evde kal türkiye , evde hayat var Türkiye .