Korku kontrol edici, sevgi yapıcıdır

Korku kontrol edici, sevgi yapıcıdır

Eskişehir' de İnsancıl kitabevinde bulduğum bir kitaptan alıntıdır başlık. Üzerinde biraz daha düşününce aslına hayatımızın birçok alanında geçerli bir söz gibi. Özellikle çalışma hayatımda ailelerle yaptığım görüşmelerde yardımcı olmuştur. Çünkü toplum olarak korkuyu fazlaca kullanıyoruz anne-babamızı, elimizi, çocuklarımızı, sevgilimiz ya da bazen arkadaşlarımızı bile korkutarak etkilemeye çalışmışızdır. Ya da karşı taraftan aynı şeyleri görmüş olabiliriz. Bu durumu farketmeden yaşıyoruz çünkü korku kültürümüzde bebeklik döneminden başlayarak işleniyor. "Yemek yemezsen polis gelir götürür", şunu yapmazsan seni bırakır giderim" ve daha birçoklarını mutlaka duymuşuzdur.

Büyüyünce de işler değişmez meslek seçerken bile gelecekte aç kalırsın iş bulamazsın diyerek korkutarak ebeveynler gençleri kendi istedikleri mesleklere yönlendirirler. Tabiki böyle büyüyen çocuklar da ebeveyn olduklarında aynısını çocuklarına yapma eğiliminde oluyorlar. İşte bu zinciri bir noktada kırıp çocuklarımızın davranışlarını kolay, geçinci ve işlevsel olmayan korku yerine sevgi ile yönlendirmeye çalışmak daha doğru olacaktır. Korku çocuklarını karar verme kapasitesini, özgüvenini ve size olan saygısını zedeler. Sevgi ise tam tersi bir bilinç yapısı oluşturur.

Ne istediğini bilen, yaptığı seçimlerin sonuçlarını tahmin edip sorumluluk alabilen, dolayısıyla hayatta daha başarılı ve mutlu olmayı bilen çocuklar yetişmesini sağlayacaktır. Peki bunu nasıl sağlayabiliriz? Öncelikle dinlemeyi öğrenmelisiniz. Karşıdakinin isteklerini ya da ihtiyaçlarını anlamanız için dinlemeyi öğrenmelisiniz. Yargılamadan, öğüt vermeden, küçük görmeden ve empati kurarak dinlemelisiniz. Yemek istemiyorsa sağlığı çerçevesinde saygı duyun küçük oyunlarla biraz daha yedirebilirsiniz ama kimseyle ya da hiçbirşeyle korkutmayın ama yememeyi seçiyorsa sonuçlarına katlanarak zamansız yemek yemesine izin vermeyeceğinizi bilmeli ve buna uymalısınız ne olursa olsun.

Sınırlarınız olsun çok nadir bu sınırları esnetin ama kaldırmayın. Davranışının sonucunu açıklayın yapabileceği seçimleri ona bırakın seçmeyi ve sorumluluk almayı öğrensin. Korkutursanız korku faktörü ortadan kalktığında aynı davranışa devam eder. Şuna emin olun ki çocuğunuz sizden ne gördüyse onu yapacaktır. Küçük olmalarına rağmen birçok şeyin farkındadırlar. Rol taklidinde de ustadırlar çünkü öğrenmek için buna ihtiyaçları vardır. Bu yüzden çocuklarımıza sorunlarını korkutarak, eleştirerek, alay ederek çözen değil sevgi ve empati ile çözen insanlar olarak yetiştirmeliyiz.

Bu makale 14 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Arman Demirci

Ufuk Üniversitesi Psikoloji bölümünden 2012 yılında mezun oldum. Yine Ufuk Üniversitesi'nde Gelişim Psikolojisi alanında yüksek lisansımı tamamlayarak Uzman unvanını aldım. Lisans eğitiminden itibaren hep çocuklarla çalışmak istemiştim. Uzman olduktan sonra da eğitimlerimi ve okumalarımı çocuk gelişimi üzerinde yoğunlaştırdım. 2018 yılına kadar özel bir özel eğitim merkezinde özel eğitime muhtaç çocuklarla çalıştıktan sonra kendi ofisimde oyun terapisine devam ettim. Şu anda Çankaya'daki ofisimde oyun terapisi ve ebeveyn danışmanlığı hizmetlerini veriyorum. Online terapi de yapıyorum. Oyun terapisi online terapiye uygun olmadığından sadece ebeveyn danışmanlığı hizmetini online olarak veriyorum. Hem sosyal medya hesabımdan hem de internet sitemden oyun terapisi ve genel olarak çocuk ve aile ile ilgili haftalık yazılarımı paylaşıyorum.   ...

Etiketler
Çocuk bakımı
Uzm. Psk. Arman Demirci
Uzm. Psk. Arman Demirci
Ankara - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube