Konfor alanı ve beyin nöroplastisitesi

Yeni deneyimlere yelken açmak ve beyinin yeniden bağlantılanmasına yönelik aktiviteler, bizi bugün olduğumuz yerden daha ileriye ve daha sağlıklı bir ruh haline taşıyabilir mi?

Konfor alanı ve beyin nöroplastisitesi

Konfor alanı ile ilgili bir takım şeyler duymuş ve/veya okumuşsunuzdur. Neden konfor alanını terk etmekte güçlük çektiğimize ilişkin yapılan bazı araştırmalarda bilişsel süreçlere dikkat çekilmiş.

Minimum stresin olduğu konfor alanında karar verme süreci daha hızlı ve daha risksiz gibi görünüyor. Ancak optimum performans için bir miktar stres, kaygı ve hareketin olması gerektiğini biliyoruz.
Oluşumu eski olan alt ve orta beyin daha refleksif ve yiyecek, statü, cinsellik gibi insana haz veren şeyleri yönetmek konusunda önemli bir role sahiptir. Bu bölgedeki yapılara Limbik sistem denir ve beyin evriminin en son aşaması olan neokorteks alandan farklı olarak içgüdüsel kararlar bu bölgeden çıkar. Gün içinde bilinçsizce verdiğimiz birçok karar..Ama merak etmeyin arka planda risk analizi yapıyor.

Limbik sistemin hızlı analiz yapıyor olması duygusal tercih yaparak bizim daha az riskli, daha konforlu olanı tercih etmemize neden oluyor. Geçmiş deneyimlerimize, yargılarımıza ve çevresel faktörlere daha bağımlı hareket ediyoruz. Yeni yaşam tecrübeleri ve olumlu tortular barındıran duygular beynin klasik işleyişini manipüle edip konfor alanının dışına doğru adım atmamızı sağlayabilir. Bu da herhangi bir alanda deneyimi arttırmanın önemini gösteriyor.
Durarak yaşıyor ve bir şeylerin değişmesini bekliyorsak, konfor alanımız gelişimimizin önünde bir engel olarak duruyorsa daha çok deneyime ihtiyacımız var. Aksi durumda prefrontal kortekste aktivasyonun çok düşük olduğunu söyleyebiliriz.
Ne düşünüyorsanız o’sunuz çünkü beyin düşüncelerimiz ve yaptıklarımıza göre şekillenir. Beynimiz bir plastisiteye sahip ve yaş fark etmeksizin yeterli miktarda duygusal motivasyonla değişime, yeniden bağlantılanmaya hazır. Nöroplastisite çalışmaları bize hareketin, yeni şeyler deneyimlemenin, dil öğrenmenin, okuma aktivitelerinin, egzersizin, müziğin ve daha bir çok bilişsel faaliyetin beyinde değişime ve iyileşmeye katkı sunduğunu gösteriyor. 
Kimi zaman yeni deneyimler ve varlığımızın onanmasına yönelik girişimler için yeterli motivasyonu bulamayabiliriz. Böyle durumlarda bir uzmandan terapi hizmeti almak birey için fayda sağlayabilir.

Kim ne der diye düşünmeden, yeni deneyimler edinmeniz dileğiyle. Konfor alanınız sizi çürütmeden..

Bu makale 19 Ağustos 2022 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Sefa Beyaz

Sefa BEYAZ, Mersin Üniversitesi Psikoloji Lisans bölümünden 2013 yılında onur derecesi ile mezun olarak Psikolog unvanını kazanmıştır. Lisans eğitiminde Mersin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü tarafından Mersin ilinin sosyo-ekonomik düzeyi düşük bölgelerinde yürütülen ‘Çocuğun Dünyası’ projesinde görev almıştır. Mezuniyetinin ardından okul öncesi kurumlara danışmanlık yapmış ve 2014 yılından itibaren Sosyal Hizmetlerde görev yapmaya başlamıştır. Görev yaptığı süre zarfında çocuk, aile danışmanlığı, aile eğitimleri ve afet/acil durumlarda psikososyal destek gibi çeşitli alanlarda deneyimini arttırmıştır. Psk. Sefa BEYAZ,  mesleki çalışmalarına kendi alanındaki tüm yenilikleri ve gelişmeleri yakından takip ederek ve eğitimler alarak devam etmektedir. EMDR Avrupa Akredite 1. Düzey Eğitimi, Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi, Çocuk ve Er ...

Etiketler
Konfor alanı
Psk. Sefa Beyaz
Psk. Sefa Beyaz
Hatay - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube