Kısırlığın Tedavisi,

Prof. Dr. Oya Gökmen
Prof. Dr. Oya Gökmen
20 Ekim 2015238 görüntülenme
Randevu Al
Kısırlığın Tedavisi,

Kısırlığın nedenleri hakkında bilgi verebilir misiniz?

Çiftin bir yıl boyunca hiçbir korunma yöntemi kullanmaksızın ilişkide bulundukları halde gebelik oluşmaması durumunda kısırlıktan (infertilite) söz ediliyor.

Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre, bir yılın sonunda gebe kalmayı planlamış ancak gebe kalamamış çift oranı yüzde 15’tir. İşte bu nedenle günümüzde kısırlık şüphesi ile gelen hastaların bir çift olarak değerlendirilmesi gerekiyor.

Genel olarak kısırlık nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:

1. Erkekte sperm anomalileri

2. Kadın yaşının 35’in üzerinde olması

3. Kadında yumurtlama düzensizliği

4. Düşük over rezervi

5. Kadında her iki tüpün fonksiyon kaybı veya tıkanıklığı

6. Kadında endometriozis, enfeksiyon, myom, polip gibi bazı kadın hastalıklarının varlığı

7. Üreme organları etrafında geçirilmiş ya da halen bulunan bazı hastalıklar

Kimi zaman bu nedenlerden sadece biri sorumlu olabileceği gibi kimi zaman da birkaç neden birlikte bulunabilmektedir.

Bunun dışında erkekte ve kadında hiçbir neden olmadığı halde gebelik görülmemesi açıklanamayan kısırlık olarak tanımlanmakta ve bu grup, çiftlerin yüzde 10’unu oluşturmaktadır.

Sonuç olarak, kısırlığın nedeni tespit edildikten sonra tedavi şekli ve uygulama protokollerine karar vermek, çifti ekonomik ve başarılı bir zaman dilimi içinde başarılı sonuca götürecektir.

Yeni genetik gelişmeler tüp bebek uygulamalarında fark yaratıyor

Genetik uygulamalar, tüp bebek hastaları için özellikle üst üste başarısız tüp bebek denemeleri yaşayan eşler için, üst üste düşükleri olan ya da genetik hastalıklı bebek öyküleri bulunan eşler için tek çözüm olabilmektedir. Unutmamak gerekiyor ki tüm bu problemler sadece şans ile oluşmuyor. Mutlaka bir sebepten kaynaklanıyor ve ancak bu sebebe yönelik önlemler alınarak üstesinden gelmek mümkün oluyor. Genetik testler, bu sebepleri araştırarak, ortaya koymayı hedefliyor.

Başarısız tüp bebek denemeleri olan ya da tekrarlayan gebelik kaybı yaşayan eşlerin probleminin dengeli kromozomal taşıyıcılıklar ve hatta polimorfizmlerin olabileceğine dikkat çekiyoruz. Eşlerde yapılacak bir kromozom analizi testinin, bazen tüm soruların cevabı olabilirç İşte bu amaçla eşlerde dengeli kromozomal taşıyıcılık saptanması, hatta polimorfizm denilen zararsız varyasyonların saptanması bu eşlerin yeni denemelerinde gebelik ve sağlıklı bebek şansını elde etmelerinin kapısını açabilmektedir.

Embriyolarda genetik tarama tüp bebek başarısını nasıl artırmaktadır?

Tartışmalı olan bu konuda son yıllarda mikro array yönteminin kullanıldığı vakalarda FISH yöntemine göre gebelik oranlarının arttığı ve gebeliklerin düşükle sonuçlanma riskinin azaldığı ortaya konulmaktadır.

Mikro array yöntemi ile embriyonun taranması nedir?

Mikro array teknolojisi embriyonun genetik materyalinin çok detaylı olarak analiz edilmesini sağlamaktadır. FISH teknolojisi ile sadece birkaç kromozom analiz edilebilmekteyken mikro array teknolojisinde embriyonun tüm kromozomları hatta tüm DNA’sı oldukça yüksek çözünürlükle kontrolden geçirilebilmektedir ve bu teknoloji embriyonun genetik materyalini yaklaşık 6000 noktadan kontrol edebilmesini sağlamaktadır.

Akraba evliliklerinde genetik hastalık riski önlenebilir mi?

Bu çift embriyoların genetik olarak ayıklandığı (PGD) tüp bebek yöntemi ile sağlıklı bebek sahibi olunabilmektedir.

Heterozigot tarama testi nedir?

Bu test, gebelik planlayan eşlerde çekinik (resesif) genler ile aktarılan genetik hastalıkları taşıyıp taşımadıklarını ortaya koyan tarama testi. Testin temeli, çekinik olarak kalıtılan ve bu sayede taşıyıcı yani heterozigot bireylerde gizli ve sessiz olarak bulunan hastalıklara ait genlerin toplu halde analiz edilmesine dayanmaktadır.

Kemik iliği nakli gereken çocuklar için doku uyumlu kardeş bu teknoloji sayesinde mümkün müdür?

Günümüzde kemik iliği naklinden başka bir tedavi olanağının bulunmadığı hastalıklardan (lösemiler, kan hastalıkları ve bazı bağışıklık sistemi hastalıkları gibi) muzdarip bebekler ve çocuklar için doku uyumlu verici (donör) bulunması çok büyük bir problem olup bu hastalar için en etkin ve güvenilir yol kendisi ile aynı doku genlerini (HLA allellerini) almış kardeş sahibi olmaktan geçmektedir.. Bu işlem de yine PGD yöntemi ile embriyoların seçildiği tüp bebek uygulaması sayesinde mümkün olabilmektedir.

Etiketler

Kısırlık nedenleriHeterozigot tarama testi nedir?Mikro array yöntemi ile embriyonun taranması nedir?Embriyolarda genetik taramaBaşarısız tüp bebek denemeleri

Yazar Hakkında

Prof. Dr. Oya Gökmen

Prof. Dr. Oya Gökmen

Prof. Dr. Oya GÖKMEN, 1964 yılında T.E.D. Ankara Koleji’nden mezun olduktan
sonra Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde eğitimine başladı. 1970 yılında Ankara
Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra Hacettepe Üniversitesi Kadın Hastalıkları
ve Doğum Ana Bilim Dalı’nda ihtisasını yaptı.
1975 yılında Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı oldu ve Zekai Tahir Burak Eğitim
ve Araştırma Hastanesi’nde başasistan olarak profesyonel çalışma yaşamına başladı.
1976-1978 yılları arasında İngiltere Oxford ve Cardiff’te Dünya Sağlık Örgütü bursu
ile Üreme Sağlığı ve hormon RİA konusunda üst ihtisasını tamamladı ve İngiltere
sonrası dönüşünde Zekai Tahir Burak Hastanesi’nde Türkiye’de ilk hormon
Laboratuvarının kurulmasını sağladı ve sorumluluğunu yüklendi.
1984 yılında ise Üniversite Doçentlik ünvanını aldı ve aynı yıl Sağlık Bakanlığının
Klinik Şefliği ünvanını kazandı.
1991 yılında dönemin başhekimi Dr. Ziya Durmuş’un vefatı üzerine Zekai Tahir
Burak Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin başhekimi oldu. Aynı yıl hastanenin
bünyesinde tüp bebek merkezinin açılmasına öncülük etti ve 2001 yılına kadar
Merkezin Sorumlu Müdürlüğünü üstlendi. Böylece yılda 100-125 asistana Kadın
Doğum eğitimini üstlenen bir eğitim kuruluşu olarak Zekai Tahir Burak Sağlık
Bakanlığının ilk tüp bebek merkezi ünvanına kavuştu.
Başhekimliği boyunca 10 yıl dünyanın güncel etkin Kadın Doğum programları
çerçevesinde ülkemizin sayısız meslektaşının yetişmesinde öncülük etti. Ayrıca şu
anda Türkiye’nin çeşitli yerlerinde akademik kariyerde çalışan Doçent ve Profesör
olarak çalışan sayısız meslektaşının üniversite kariyerindeki her adımda destekledi,
yüreklendirdi ve başarılarını paylaştı.
Yılda 20.000 doğumun, 25.000 ameliyatın gerçekleştirildiği ve Türkiye’nin 2/3’sinin
Kadın Doğum uzmanının yetiştiği Zekai Tahir Burak Eğitim ve Araştırma
Hastanesinde Hastanecilik adına daha iyi sağlık hizmetleri sunmak için önce İSO
9001 belgesi için tüm ekip arkadaşlarının takım liderliğini yaptı veTürkiyede sağlık
alnında belgenin alınmasını sağlıyarak bir ilki başardı...
Daha sonra ise liderlik ettiği ekib ile i Avrupa Mükemmellik Ödülü olan EFQM
belgesini kazanmaya hak kazandı. Böylece 1991 ve 2001 yılı arasında beraber
çalıştığı eğitim verdiği tüm kadın doğum asistanlarına dünyadaki modern tıbbın
gerekçesi içindeki çağdaş programlardan haberdar olmasını sağlayacak her türlü
yenilik için yetkin özverilerde bulundu.
Bunun yanı sıra 1991-2001 yılları arasında Sağlık Bakanlığı’nın tüm komisyonlarında
etkin rol aldı. Bunlar Tüp Bebek Komisyonu, İlaç Ruhsat Komisyonu, Etik Komisyon,
Aile planlaması hizmetlerinin etkin gerçekleştirilmesi gibi komisyonlar olup hepsi
kadın sağlığı konusundaki modern tıbbın gereksinimi ilkesi içinde çalışıldı. 2001
yılında Zekai Tahir Burak Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden ayrıldı.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır