Kısırlığın tedavisi,

Kısırlığın tedavisi,

Kısırlığın nedenleri hakkında bilgi verebilir misiniz?

Çiftin bir yıl boyunca hiçbir korunma yöntemi kullanmaksızın ilişkide bulundukları halde gebelik oluşmaması durumunda kısırlıktan (infertilite) söz ediliyor.

Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre, bir yılın sonunda gebe kalmayı planlamış ancak gebe kalamamış çift oranı yüzde 15’tir. İşte bu nedenle günümüzde kısırlık şüphesi ile gelen hastaların bir çift olarak değerlendirilmesi gerekiyor.

Genel olarak kısırlık nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:

1. Erkekte sperm anomalileri

2. Kadın yaşının 35’in üzerinde olması

3. Kadında yumurtlama düzensizliği

4. Düşük over rezervi

5. Kadında her iki tüpün fonksiyon kaybı veya tıkanıklığı

6. Kadında endometriozis, enfeksiyon, myom, polip gibi bazı kadın hastalıklarının varlığı

7. Üreme organları etrafında geçirilmiş ya da halen bulunan bazı hastalıklar

Kimi zaman bu nedenlerden sadece biri sorumlu olabileceği gibi kimi zaman da birkaç neden birlikte bulunabilmektedir.

Bunun dışında erkekte ve kadında hiçbir neden olmadığı halde gebelik görülmemesi açıklanamayan kısırlık olarak tanımlanmakta ve bu grup, çiftlerin yüzde 10’unu oluşturmaktadır.

Sonuç olarak, kısırlığın nedeni tespit edildikten sonra tedavi şekli ve uygulama protokollerine karar vermek, çifti ekonomik ve başarılı bir zaman dilimi içinde başarılı sonuca götürecektir.

Yeni genetik gelişmeler tüp bebek uygulamalarında fark yaratıyor

Genetik uygulamalar, tüp bebek hastaları için özellikle üst üste başarısız tüp bebek denemeleri yaşayan eşler için, üst üste düşükleri olan ya da genetik hastalıklı bebek öyküleri bulunan eşler için tek çözüm olabilmektedir. Unutmamak gerekiyor ki tüm bu problemler sadece şans ile oluşmuyor. Mutlaka bir sebepten kaynaklanıyor ve ancak bu sebebe yönelik önlemler alınarak üstesinden gelmek mümkün oluyor. Genetik testler, bu sebepleri araştırarak, ortaya koymayı hedefliyor.

Başarısız tüp bebek denemeleri olan ya da tekrarlayan gebelik kaybı yaşayan eşlerin probleminin dengeli kromozomal taşıyıcılıklar ve hatta polimorfizmlerin olabileceğine dikkat çekiyoruz. Eşlerde yapılacak bir kromozom analizi testinin, bazen tüm soruların cevabı olabilirç İşte bu amaçla eşlerde dengeli kromozomal taşıyıcılık saptanması, hatta polimorfizm denilen zararsız varyasyonların saptanması bu eşlerin yeni denemelerinde gebelik ve sağlıklı bebek şansını elde etmelerinin kapısını açabilmektedir.

Embriyolarda genetik tarama tüp bebek başarısını nasıl artırmaktadır?

Tartışmalı olan bu konuda son yıllarda mikro array yönteminin kullanıldığı vakalarda FISH yöntemine göre gebelik oranlarının arttığı ve gebeliklerin düşükle sonuçlanma riskinin azaldığı ortaya konulmaktadır.

Mikro array yöntemi ile embriyonun taranması nedir?

Mikro array teknolojisi embriyonun genetik materyalinin çok detaylı olarak analiz edilmesini sağlamaktadır. FISH teknolojisi ile sadece birkaç kromozom analiz edilebilmekteyken mikro array teknolojisinde embriyonun tüm kromozomları hatta tüm DNA’sı oldukça yüksek çözünürlükle kontrolden geçirilebilmektedir ve bu teknoloji embriyonun genetik materyalini yaklaşık 6000 noktadan kontrol edebilmesini sağlamaktadır.

Akraba evliliklerinde genetik hastalık riski önlenebilir mi?

Bu çift embriyoların genetik olarak ayıklandığı (PGD) tüp bebek yöntemi ile sağlıklı bebek sahibi olunabilmektedir.

Heterozigot tarama testi nedir?

Bu test, gebelik planlayan eşlerde çekinik (resesif) genler ile aktarılan genetik hastalıkları taşıyıp taşımadıklarını ortaya koyan tarama testi. Testin temeli, çekinik olarak kalıtılan ve bu sayede taşıyıcı yani heterozigot bireylerde gizli ve sessiz olarak bulunan hastalıklara ait genlerin toplu halde analiz edilmesine dayanmaktadır.

Kemik iliği nakli gereken çocuklar için doku uyumlu kardeş bu teknoloji sayesinde mümkün müdür?

Günümüzde kemik iliği naklinden başka bir tedavi olanağının bulunmadığı hastalıklardan (lösemiler, kan hastalıkları ve bazı bağışıklık sistemi hastalıkları gibi) muzdarip bebekler ve çocuklar için doku uyumlu verici (donör) bulunması çok büyük bir problem olup bu hastalar için en etkin ve güvenilir yol kendisi ile aynı doku genlerini (HLA allellerini) almış kardeş sahibi olmaktan geçmektedir.. Bu işlem de yine PGD yöntemi ile embriyoların seçildiği tüp bebek uygulaması sayesinde mümkün olabilmektedir.

Bu makale 12 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Oya Gökmen

Prof. Dr. Oya GÖKMEN, 1964 yılında T.E.D. Ankara Koleji’nden mezun olduktan sonra Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde eğitimine başladı. 1970 yılında Ankara Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra Hacettepe Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı’nda ihtisasını yaptı. 1975 yılında Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı oldu ve Zekai Tahir Burak Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başasistan olarak profesyonel çalışma yaşamına başladı. 1976-1978 yılları arasında İngiltere Oxford ve Cardiff’te Dünya Sağlık Örgütü bursu ile Üreme Sağlığı ve hormon RİA konusunda üst ihtisasını tamamladı ve İngiltere sonrası dönüşünde Zekai Tahir Burak Hastanesi’nde Türkiye’de ilk hormon Laboratuvarının kurulmasını sağladı ve sorumluluğunu yüklendi. 1984 yılında ise Üniversite Doçentlik ünvanını aldı ve aynı yıl Sağlık Bakanlığının Klinik Şefliği ünv ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Kısırlık nedenleri
Prof. Dr. Oya Gökmen
Prof. Dr. Oya Gökmen
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube