Kemoterapi gören beyin kanseri hastalarına 10 öneri

Kemoterapi gören beyin kanseri hastalarına 10 öneri

1-Kemoterapi sırasında özellikle trombosit ve lökosit gibi kan hücrelerinde azalma saptanır. Bu durumda kemoterapi kürlerinde aksama, gecikme, doz azaltması gibi sorunlar yaşanır. Bunu önlemek ve kemoterapi kürlerini zamanında ve tam dozda almak için bu kürleri alan, hastalığı yenen ve halen yaşamakta olan hastalardan da edinilen tecrübelerle ve bilimsel literatürde yayınlanmış bilgilere dayanılarak bazı önerilerim olacaktır.

2-Özellikle lökositleri desteklemek üzere ısırgan out tohumu + çörekotu tohumu öğütülecek + bala (tercihan karakovan) karıştırılıp tahta tatlı kaşığı ile sabah akşam birer kaşık yenecek.

3-Kemoterapinin ortaya çıkarabileceği yan etkileri azaltmak üzere keçiboynuzu pekmezi + Ginseng + üzüm çekirdeği öğütülecek ve karışım yapılacak. Tahta tatlı kaşığı ile sabah ve akşam alınacak.

4-Özellikle trombosit sayısını yükseltmek için kapari turşusu ve/veya reçeli tüketilecek.

5-Halen kansere çare olan bir bitki türü yoktur. Önerilen bitkisel takviyeler kansızlığı gidermek ve kemoterapi ilaçlarının düzenli olarak verilmesini ve kürlerin aksamamasını sağlamak içindir. Önerilen bitkilerin aşırı dozda tüketilmesi ya da moda olan daha başka bitkisel ürünlerinin birçoğu başta beyin ödemi gibi çok çeşitli aksi tesirleri de olabilir.

6-Eğer temin edilebilinirse anne sütü (yeni doğum yapmış annenin fazla gelen sütü)nün deneyimlerimiz ve yapılan bilimsel çalışmalarla da yararı gösterilmiştir. 

7-Takviye olarak alınan ve genel olarak “bağışıklığı arttıran” maddeler olarak geçen ürünlerin bağışıklığın ana (kök) hücresi makrofajları da aktive edebilip kanser kök hücrelerini devreye sokabileceği uyarıları son literatürde mevcuttur.

8-Zaman zaman magazinsel ve global olarak ortaya atılan örneğin “interferon” ya da “Küba mavi akrep serumu” gibi ürünlerin tümörü yok etmek bir yana daha da gelişmesine yol açtığı gerçeğini bilerek daha bilinçli davranılması önerilir. Bu gibi moda ürünleri araştırma yapmadan ve doktorunuza danışmadan denemeniz önerilmez.

9- Beyin kanserinin diğer kanserler gibi başka organlara yayılması çok çok enderdir. Moral motivasyonu yüksek tutmak ve bu hastalığı az da olsa yenen hastaların olduğunu bilmek ve asla mücadeleyi bırakmamak esas olmalıdır.

10-Kontrolleri aksatmamak, radyasyon tehlikesi hiç olmayan MR tetkiklerinden sonra değerlendirmelerin mutlaka konusunda uzman olanlarca ve tümör konseylerinde yapılmasını; ileri MR tekniklerinin uygulanmasını  sağlamak, relaps ya da rekürrenslerde yeniden cerrahi ya da ışın tedavisi gerekiyorsa uyulması önerilir.

Bu makale 6 Eylül 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Nezih Oktar

Prof. Dr. Nezih OKTAR, 1953 yılında İzmir'de doğmuştur. 1968 yılında İzmir Koleji’nden, 1971 yılında Ankara Fen Lisesi'nden mezun olmuştur. Ardından Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1977 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise yine aynı fakültede yapmış ve 1983 yılında Nöroşirurji Uzmanı olmuştur. 1985-1998 yılları arasında Kütahya SSK Hastanesi'nde mecburi hizmetini, 1983-1985 yılları arasında İzmir 800yt KKK Askeri Hastanesi Beyin Cerrahi Servisi'nde askerlik görevini yerine getirmiş olan Prof. Dr. Nezih OKTAR, 1988 yılında Doçentlik, 1997 yılında Profesörlük kadrosuna atanmıştır. 1983 yılından beri Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalı'nda Öğretim Üyesi olarak görev yapmış olan  Prof. Dr. Nezih OKTAR, 2015 yılında buradaki görevinden emekli olmuştur.  Prof. ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
linkedin
facebook
instagram
Prof. Dr. Nezih Oktar
Prof. Dr. Nezih Oktar
İzmir - Beyin ve Sinir Cerrahisi
Facebook Twitter Instagram Youtube