Kanser önlenebilir bir hastalıktır

Kanser önlenebilir bir hastalıktır

Kanserli olguların gelişimi ve ölüm nedenleri arasındaki öne çıkışı sağlık için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Kanserden şüphelenmemizi sağlayacak uyarılar var mıdır? Bu sorunu cevabı tabi ki evettir.

Barsak veya idrar yapma alışkanlığında değişiklikler

Geçmeyen soğuk algınlığı tablosu

Beklenmeyen kanamalar

Memede kitle tespit edilmesi veya meme cildinde değişiklikler veya akıntı

Yutma güçlüğü

İyileşmeyen yaralar

İnatçı öksürük

Belirgin iştahsızlık ve istemsiz kilo kaybı

Tanımlanamayan ateş

Ciltteki lekelerde renk değişikliği

Yukarıda tanımlanan uyarıların yanında unutmayalım ki sadece 4 değişken ile kanser başta olmak üzere diyabet, kalp krizi ve inme %80 azaltılabilmektedir.

Fizik aktivite

Sağlıklı beslenme

Sigara içmemek

Obeziteden kaçınma

Ancak ne acıdır ki gerçek anlamda toplumun sadece %10’u uyarılara uyum gösterebilmektedir. Bu uyarılar yanında unutmayalım ki tarama programlarına dahil olmakla yeni gelişebilecek kanser olgularının %50’si önlenebilir veya erken tanı almaktadır. Kanser erken tanısı için bu konuda uzman doktorlara başvuru yapmak önemlidir. Nihayet kurduğunuz iyi bir diyalog sayesinde erken tanı ve tarama programları hakkında sizi eğitecek ve yönlendirecektir. Tartışacağınız konuları liste haline getirmek, tarama sıklığı ve şekli nedir, sorgulanması gereken durumlardır.

Tarama programlarının uygulandığı hastalıkların başında meme kanseri, rahim ağzı kanseri, kalın barsak kanseri ve prostat kanseri yer almaktadır.

Meme Kanseri İçin Önerilen Tarama Programı:

Kendi kendine meme muayenesi değişiklikleri saptamada önemlidir

Kırk yaşını dolduran kadınlar ilk mamografisini çektirmelidir, sonraki 10 yıl için 2 yılda bir

Elli yaşından sonra yıllık mamografi, 20’li-30’lu yaşlarda 3 yılda bir

Rahim Ağzı Kanseri İçin Önerilen Program:

Tarama ilk cinsel ilişkiden 3 yıl sonra başlamalıdır, 21 yaşını geçmemelidir.

Her yıl Pap smear testi veya 2 yılda bir “liquid-based Pap test” ile yapılmalıdır.

Otuz yaş ve sonrasındakilerde 3 veya daha fazla sayıda normal test sağlananlarda 2-3 yılda bir tarama yapılabilir.

Yetmiş yaş ve üstü yaşlılarda, 3 ve daha fazla normal test varlığında veya son 10 yılda anormal testi olmayanlarda tarama testine gerek yoktur.

Kalın Barsak Kanseri İçin Önerilen Program:

Normal riske sahip 50 yaş ve üstü kişilerde tarama testleri başlatılmalıdır

Fleksibl sigmoidoskopi 5 yılda bir

Kolonskopi 10 yılda bir

Tomografik kolonografi 5 yılda bir

GGK ve FIT (fecal immunochemical test) yılda bir

Gayta DNA testi (intervali net değil)

Prostat Kanseri İçin Önerilen Tarama Programı:

Elli yaş ve üstü erkeklerde yapılması önerilmektedir, yılda bir.

Yüksek riskli erkeklerde tarama yaşı 45 yaşında başlamalıdır

Tarama programlarının yanında günlük yaşamda yapılan davranış değişiklikleriyle kanserden korunmada daha etkin olunabilmektedir. Nihayet Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü verilerine göre; kanserlerin %30’unun kontrol edilebilir beslenme  komponentleri ile ilişkili olduğu ortaya konmaktadır. Aynı cemiyetin kanserden korunma ilkeleri on başlık altında toplanmaktadır:

Olabildiğince fit ve yağsız bir vücut için aşırı yağ, özellikle karın çevresinde birikme kanser riskini arttırmaktadır. Aşırı yağ ve istenmeyen hormonlar kalın barsak, meme, pankreas, böbrek ve rahim kanserlerinde riski arttırmaktadır. Sebze ve meyveden zengin bir beslenme, işlenmemiş besinler ve natürel yağların tercih edilmesi gerekmektedir. Buna karşılık şekerli içecekler, kalorisi yoğun yiyecekler ve alkol tercih edilmemelidir. Sigaradan mutlak kaçınılmalıdır.

Günde en az 30 dakika fiziksel aktivite önerilmektedir. Yavaş tempoda yürüyüş (ideal olan en azından günde 10 bin adım). Yüzme, hatta sizin sevebileceğiniz bir oyun veya aktivitenin de katkılarını unutmamak gerekir.

Şekerli ve enerji yoğun (kola vs) yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalıdır (obesite riski yüksektir)

Değişik meyve , sebze, tahıl ve bakliyatlardan fazlaca yenmelidir, kanser riskinde %20 azalma sağladığı belirtilmektedir.

Kırmızı et tüketimini kısıtlayın ve işlenmiş etlerden uzak durun. Haftada yarım kilodan daha fazla tüketilmemelidir.

Eğer düzenli içiciyse alkol tüketimi erkeklerde günde 2, kadınlarda günde 1 kadehten fazla olmamalıdır.

Tuzlu ve salamura yiyeceklerden kaçınılmalıdır, tuz yerine baharatlar kullanılabilir.

Destek amaçlı tablet suplementleri kullanmayın, tabletlerdeki fitokimyasalların varlığı riski arttırmaktadır.

Kadınlar en az 6 ay bebek emzirmelidir.

Tedavi sonrası, kanser hastaları mutlaka kanser önleyici önerileri takip etmelidir.

Yukarıda tanımlanan genel öneriler dışında başvurduğunuz uzman doktor tarafından riskleriniz değerlendirilecektir. Değerlendirme sonucunda bazı durumlarda koruma programları adı altında gerektiğinde koruyucu ilaç tedavilerinin de gerekebileceğini unutmayın. Doktorunuzla iletişim ve aldığınız danışmanlık önem arz etmektedir.

Sağlıkla kalın..

Bu makale 16 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Oğuz Kara

Prof. Dr. Oğuz Kara, Konya'da dünyaya geldi. Tıp eğitimini Hacettepe Üniversitesi'nde tamamlamasının ardından Tıpta Uzmanlık Sınavı ile Dahiliye ihtisasını Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları bölümünde sürdürdü ve 2002 yılında iç hastalıkları uzmanı unvanını aldı. 2005 yılında ise yine aynı kurumda Tıbbi Onkoloji uzmanı unvanını aldı ve akademik kariyerine devam etmek üzere 2006 yılında  iç hastalıkları Tıbbi Onkoloji bilim dalı yardımcı doçenti olarak atandı. Dr. Kara, akademik kariyerde dönüm Noktası anlamına gelen doçentlik ünvanını ise 2007 yılında aldı ve  akademik çalışmalarını aynı kurumda sürdürdü. 2013 yılında ise profesör unvanını aldı. Dr. Kara'nın başlıca çalışma alanları arasında akciğer kanseri, kolorektal kanserler, meme kanseri, melanoma, lenfoma  ve myeloma bulunmaktadır. Dr. Kara, akademik çalışmala ...

Etiketler
Kanserin tedavisinde ve önlenmesinde
Prof. Dr. Oğuz Kara
Prof. Dr. Oğuz Kara
Adana - Tıbbi Onkoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube